Reklam

Reklam
Reklam
Haberim Hamsi | Trabzon Haber

Z.M.O Başkanı Cemil PEHLEVAN Az tüket, yeniden kullan ve geri dönüştür!…

Topraklarımızda yaklaşık 10 bin senedir tarım yapılıyor, topraklarımız yorgun. Kuraklık, don, dolu, fırtına gibi doğa olaylarının yanında birde üzerine iklim değişikliği ile bizim için yaşam savaşı veriyor. Onun için yaşlı dünyamıza ve toprağına saygı gösterelim çünkü başka dünyamız yok!…


Z.M.O Başkanı Cemil PEHLEVAN Az tüket, yeniden kullan ve geri dönüştür!...

İklim değişikliği; Yaşanan çevre sorunlarından en önemlilerinden biri olan küresel ısınmanın etkileri gözlendikçe insanoğlunun ilgisi daha da artmaktadır. Bundan dolayı son yıllarda dünya kamuoyunda en fazla tartışılan konulardan biri haline geldi. Çünkü doğanın dengesini bozan ve tüm canlıların yaşamı için tehlike yaratan bir sorun. Doğanın ve canlı yaşamının devamlılığının korunması için en kısa sürede gerekli önlemlerin alınması gerekmektedir. Kuraklık, kıtlık ve göç gibi etkileri de göz önüne alındığında sorunun yalnızca çevre sorunu olmadığı, aynı zamanda ekonomik ve uluslararası işbirliğini gerektiren önemli sorun olduğu görülmektedir.

Bütün iklim bilimciler tarafından, dünya iklimi sisteminde bir bozulmanın olduğu kabul edilmektedir. Doğal dengenin bozulmasına neden olan insanların, gerekli önlemler alınmadan çeşitli etkinliklerinin devam etmesi halinde iklimdeki bu bozulmaların artarak devam etmesi kaçınılmaz olacaktır. Kesin olan küresel ısınmaya bağlı iklim değişikliğinin yaşanacağı ve sonuçlarının çok ürkütücü olacağı artık kaçınılmaz.

İklim değişikliğinin etkileyeceği başlıca sektörler arasında; tarımsal faaliyet, gıda üretimi, balıkçılık ve hayvancılık gibi sektörler gelmektedir. Genel olarak hayatın devamı için olmazsa olmaz olan gıda için; yeterli miktarda toprak, su, güneş ışığı ve sıcaklık olmazsa olmaz ihtiyaçtır. Tarımsal üretim, doğaya bağlı olarak sürdürülen bir faaliyet olduğundan teknoloji ne kadar gelişmiş olsa da bu özelliğini kaybetmesi mümkün değildir. Bu nedenle tarım sektörü için yarattığı risk, içerdiği bilinmezlikler çok yüksek seviyededir.

21. yüzyılın stratejik sektörleri arasında gösterilen tarım ve gıda sektörü, 2050’de 10 milyara ulaşacağı dünya nüfusunun beslenebilmesi için doğaya daha hassas davranmalıyız. Araştırmalar, 2050 yılında dünya nüfusunu beslemek için en az %50 oranında fazla gıdaya ihtiyaç olacak. Oysa yağış rejiminin değişmesi nedeniyle bazı tarım alanlarının kuraklaştığı, tarımsal ürünlerin olgunlaşma sürelerinin değiştiği, tarım alanlarının sel suları altında kalarak kullanılamaz hale geldiği ya da deniz suyunun yükselmesi ile tuzlandığı ve verimin düştüğü bilinmektedir. Ayrıca yükselen sıcaklıklar da gıdalarda bakteri üretimini artırmaktadır. Bu nedenlerden dolayı gıda üretiminde verim ve kalite düşmektedir. Uzmanlar gelecek 30 yılda tarımsal verimlilik %50 artırılması gerekirken,%10 ila %25 arasında bir düşüş bekleniyor!

Ayrıca, iklim değişikliği ve habitatın tahribatından dolayı bugün dünyada yaklaşık 1 milyon tür yok olma riski altında. Her geçen gün geri dönülemez bir noktaya doğru ilerliyoruz. Toplumlar ve gelecek nesiller için gıda egemenliği, güvenliğini ve beslenme güvencesini sürdürülebilir kılmak için artık iklimden daha hızlı değişmek zorundayız.

İklim değişikliği ile birlikte aşırı sıcaklık, kuraklık ve beklenmeyen hava olayları nedeniyle oluşan afetlerle biyoçeşitlilik azalmakta, verim kayıpları yaşanmakta, ekim-dikim ve hasat zamanlarında değişiklikler meydana gelmektedir. Hastalık ve zararlı popülasyonlarında artışlara neden olacak bu da tarım sektörünü olumsuz etkileyecektir. Bu durum da özellikle en çok temel gıda maddelerimiz olan hububat, baklagiller ve yem bitkileri üretimini etkileyecek.

İklim değişikliği ile birlikte hayvansal üretimini de önemli derecede etkilemektedir. Aşırı sıcaklık, hayvanlarda strese sebep olmakta, yem tüketimleri, döl verimleri, et ve süt verimleri düşmektedir. Hayvan hastalıklarına bağlı olarak hayvan kayıpları meydana gelecektir. Çayır ve meralarda verim düşüklüğüne neden olacağından hayvancılık faaliyetlerini de etkilenecektir.

İklim değişikliğinin neden olacağı ürün kayıpları üretimin azalmasına, üretimin azalması maliyetlerinin artmasına neden olacaktır. Üretim maliyetlerinin artması ise ürün fiyatlarının artmasına ve dolayısıyla tüketicilerin daha fazla para ödemesine, ithal edilen ürün çeşidinin artmasına ve ihracatın ise azalmasına neden olacaktır.

Kötü iklim senaryolarına göre; Küresel ortalama sıcaklıktaki her 1 santigrat derece artışın, buğdayda %6, mısırda %7.4, pirinçte %3,2 ve soya fasulyesinde %3.1 verim düşüklüğüne neden olacağı ön görülmektedir. Tahıl dışında, meyve, sebze üretimi ve hayvancılık ve diğer tüm üretimler doğrudan etkilenecektir.

Sonuç olarak; iklim değişirken tarım ve gıda sektörleri de zaman geçirmeden değişmeli. Dolayısıyla doğru yerde doğru bitki türünün seçilmesi ve doğru zamanda ekilmesi teşvik edilmeli. Ve artık tüketim alışkanlıklarımızı değiştirmeliyiz; Az tüket, yeniden kullan ve geri dönüştür!…

Ülkemizde Riskleri Yönetelim; Hasarları Değil…

Cemil PEHLEVAN ZMO Yönetim Kurulu Adına

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ

Günebakış Trabzon Haber