Hepimizin bildiği gibi Trabzon’un Ortahisar ilçesine bağlı Çukurçayır Mahallesi’nde, 10 Haziran’da, oturdukları sitenin bahçesindeki oyun parkında arkadaşlarıyla oynayan 9 yaşındaki Kerem Can Özdemir bilinmedik bir sebepten dolayı olduğu yere yığılmıştı.

Hemen 112 arandı ambulansla KTÜ Farabi hastanesi’ kaldırılan Kerem Can’ın

Çekilen tomografisinde baş bölgesinde ‘yorgun mermi’ olduğu belirlenmiş, hayati tehlikesi bulunduğundan dolayı yoğun bakım servisinde tedavi altına alınmıştı.

Nihayet vermiş olduğu yaşam mücadelesi 21 haziranda hayata gözlerini yummasıyla son buldu.

Tabii ki öncelikle Annesine ve Babasına tüm ailesine Allah’tan sabırlar diliyoruz.

Kolay bir mesele değil. Anne ve Babasının hayallerinin yanında Kerem Can’ın hayalleri idealleri ne oldu.

Bir anda bir yorgun mermi ile son buldu.

Bunun hesabını kim verecek suçlu kim. Anne ve Baba kimden bunun hesabını soracak.

Karşılarında bir muhatap yok. Eline silahı alan sağa sola ateş etmeyi bir maharet zannederek durmadan ateş ediyorlar.

Bu cehalet ne zaman son bulacak. İlgililerin bu konudaki önlemleri nelerdir.

Neden önüne gelen herkes silah alabiliyor ve bu silahı bulundurma veya taşıma ruhsatı alabiliyor.

Ruhsat almanın kriterleri nedir.

Devlet güvenlikte acizimi kalıyor da insanların kendilerini korumaları için kendilerine silah ruhsatın veriyor.

Bütün bunlara başka sorular da eklenebilir ama bu sorulan cevaplarının hiçbiri Kerem Can’ı geri getirmez.

Bir başarı elde ettiğimizde bu başarıyı neden silahla kutlamak yerine daha güzel etkinliklerle kutlamıyoruz.

Bu da ayrı bir toplumsal meseledir. İncelenmesi irdelenmesi gerekir.

Tabii ki bu işlerinde başında “eğitimsizlik” geliyor.

Gerekeli ilgili kurumların takipsizliği geliyor. Her yıl ruhsatlı silahlara verilen mermilerin hesabı sorulmalı.

Verilen bu mermilerin sayısı azaltılmalı. Her yıl değil beş yılda bir verilmeli.

“İçişleri Bakanlığı, 14 Mart 2018 tarihinde yayımladığı, 2018/5 sayılı ve “mermi miktarı” konulu genelge ile sivil yurttaşların yıllık mermi alma hakkını 200’den

1000’e çıkarmıştı. Genelge, ateşli silahlar ve av silahı bayilerine de emniyet birimlerince duyurulmuştu.”

Bin adet mermi neden verilir bilemiyorum. Siz birisine bu kadar mermi verirseniz o da bunları bir yerde harcayacaktır.

Ateşli silahların ruhsat işlemleri zorlaştırılmalı.

Yorgun mermi ile ölüme sebep olan yakalandığın da “doğrudan adam öldürme” suçu ile yargılanmalıdır.

Yargılanmalıdır ki anneler, babalar ağlamasın.

Emniyet Genel Müdürlüğünün sayfasından almış olduğum bilgi şöyle.

Son 5 yılda yeni verilen ruhsatlı silah sayılarında azalma olduğu kaydedilen açıklamada, “Ülkemiz genelinde kamu görevlisi 244 bin 184, emekli kamu görevlisi 198 bin 428, can güvenliği 53 bin 312, meslek mensubu 131 bin 841 olmak üzere toplam 627 bin 765 taşıma ruhsatlı silah bulunmaktadır.” bilgisi paylaşıldı.

Açıklamada, yılın ilk 6 ayında 13 bin 868’i bulundurma, 25 bin 373’ü de taşıma olmak üzere 39 bin 241 silah ruhsatının düzenlendiği bildirildi.

Emniyet ve jandarma sorumluluk bölgelerinde son 5 yıllık dönemde ateşli silah ve kesici delici aletle işlenen toplam olay sayısı ve bu olaylarda hayatını kaybeden kişi sayısında da düşüş olduğuna işaret edilen açıklamada, “2017 yılında olay sayısı 1730 iken, 2021 yılında bu sayı 1491’e gerilemiştir. Hayatını kaybedenlerin sayısı ise 2017’de 1918 iken, 2021’de 1633’e düşmüştür.” ifadelerine yer verildi.”

Bu ifadelerden ortaya farklı bir sonuç çıkmaktadır. O da şu. Kaçak silah sayısı azımsanmayacak kadar az.

Emniyet Genel Müdürlüğü’nün kaçak silahlar üzerine odaklanması ve bu konuda da ağır cezaların uygulanmaya konulması gerekmektedir.

Hazır yeni bir Anayasa yapılmasına karar verilmişken bu ve bunun gibi hususlar dışarda bırakılmamalı.

Artık yorgun mermi haberleri almaktan yorulduk.