Yalnızlık Kime Mahsus…
Halamın oğlu olan
Tahir Marz,
Ailesiyle beraber yaklaşık
35 yıldır,
Bursa’da yaşamaktadır…
Naif,
Etrafındakilerin yardımına koşan
Ve
Sürekli gülen Tahir,
Sülalemizde
En çok sevilenlerin başındadır…
Yemez yedirir,
Giymez giydirir,
Etrafına neşe katan Tahir’in
Bir oğlu
Ve
Bir kızı vardı…
Büyük çocuğu Tuğba
Evlenip,
Bir çocuğu olunca
Aileye daha bir neşe gelmişti…
Torun sevgisi,
Çocuk sevgisini bastırıyordu…
Tahir’in
Kızının kızı,
Bütün zamanını alıyordu…
Fakat
Allah cc’ın yazgısı,
Kader,
Ne denirse densin,
Kızı Tuğba çocukluğunda
Baygınlık geçiriyordu…
Bursa’da doktora getirdiklerinde
Kalbinin delik olduğunu söylemişlerdi…
Ancak
Büyüdükçe bu delik
Kapanacak
Ve
Normal hayatını yaşayacaktı…
Fakat öyle olmadı
İkinci çocuğuna hamile kalması için
Tuğba’nın,
Kalbinden ameliyat olması
Gerekiyor
Ve
Öylede oluyordu…
Ameliyat sonrası evine gelen
Tuğba,
Aniden rahatsızlanıyor
Ve
Hakk’ın rahmetine kavuşuyor…
28 yaşındaki Tuğba
Kızını
Ve
Sevdiklerini bırakıp,
Sevgililer sevgilisine gidiyordu…
Lütfen
Ruhuna Fatiha okuyunuz…
Peki
Ben bunu niye anlattım?
Kızının
Hasretiyle yanan
Acılı baba olan Tahir’im
Bir yazısında,
“Yalnızlık korkusu,
Çöktü üstüme” diye yazınca,
Alttaki şiiri yazdım
Ve
Okuyun diye
Herkesle paylaşma kararı aldım…
YALNIZLIK KORKUSU…
Tahir’imin,
Yalnızlık korkusu üstüne çökmüş,
Kendini sanıyor, zavallı, garip, öksüz…
Sırtta ceket, ayağında çarık, başı börk süz,
Yalnızlık bir tek, Allah (cc)’a mahsus…
İnsanlar,
Dünyaya yalnız gelir, yalnız gider buradan,
Önemli olan bir haber gelmesi oradan…
Hiç kimseyi yalnız yaratmamış Yaradan,
Yalnızlık bir tek, Allah (cc)’a mahsus…
Kalbinle,
Hiçbir zaman gücenme, ek sabır tohumunu,
Kızın niyetine, sarıl, öp torununu…
Onun yerine koy kendi konumunu,
Yalnızlık bir tek, Allah (cc)’a mahsus…
Sarıl,
Ay Yıldızlı Al Bayrağa, birde Tuğraya,
Melek olmuş giden, sarıl Tuğba’ya…
Sokaktaki Mehmet, Mustafa, Buğra’ya,
Yalnızlık bir tek, Allah (cc)’a mahsus…
Sürekli,
Yürümek gerek, yürümekle aşınmaz yollar,
Uzak gelen diyarlardan haber getiriyor onlar…
O, “Babacığım nerede diye” etrafı kollar,
Yalnızlık bir tek, Allah (cc)’a mahsus…
Nerede,
Hani öncelerden Zülal, Abdullah, Ahmet,
Kendini kahredip üzme, yapma zahmet…
Allah(cc)’ım, hepsine versin rahmet,
Yalnızlık bir tek, Allah (cc)’a mahsus…
Şimdiye kadar,
Oraya gidip te, geriye dönen var mı?
O kadar haykır ki, karşısı bir duvar mı?
Seni duydu mu, feryadını duyar mı?
Yalnızlık bir tek, Allah (cc)’a mahsus…
Var,
Allah(cc)’ın, iyilere verdiği sözler,
O iyiler ki, onları sevenleri özler…
Sevenleri, onların yolunu gözler,
Yalnızlık bir tek, Allah (cc)’a mahsus…
Tahir’im,
Biliyorum sızlanıp, gözlerin kan ağlar,
İçin içine sığmaz, kalbin hızlanıp çağlar…
Onun özlemi, vücudunun her yerini dağlar,
Yalnızlık bir tek, Allah (cc)’a mahsus…
Şair diyor ki,
“Ölüm güzel şey, budur perde ardından haber,
Hiç güzel olmasaydı, ölür müydü Peygamber”
Yatıyor orada dünyadan habersiz, bihaber,
Yalnızlık bir tek, Allah (cc)’a mahsus…
Rahman der ki,
Oraları onun gibiler için çok güzel,
Biliyorum özlüyorsun ama orası özel…
Tuğba’nın adı güzel, kendi güzel,
Yalnızlık bir tek, Allah (cc)’a mahsus…
23.11.2021
Rahman AYHAN
Araştırmacı Yazar