Virüs stresiyle onlar da başa çıkmakta zorlanıyor!
Gündelik yaşamı etkileyen Covid-19 salgını ile ortaya çıkan kaygı ve stresinşizofreni hastaları için başa çıkılması daha güç bir durum olduğunu belirten uzmanlar, bu süreçte salgınla ilgili bilgi vermenin önemine işaret ediyor.
Gündelik yaşamı etkileyen Covid-19 salgını ile ortaya çıkan kaygı ve stresinşizofreni hastaları için başa çıkılması daha güç bir durum olduğunu belirten uzmanlar, bu süreçte salgınla ilgili bilgi vermenin önemine işaret ediyor. Bu süreçte şizofreni hastalarının yakınlarına önemli görevler düştüğünü belirten uzmanlar, salgınla ilgili bilgilerin kaygı verici olmadan, gerçekçi ve mümkünse Sağlık Bakanlığı’nın videoları ile desteklenerek anlatılmasını öneriyor.
Dünyada her yıl 11 Nisan Şizofreni Farkındalık Günü olarak anılıyor. Beyin yapısında bazı farklılıkların görülmesiyle ortaya çıkan şizofreni, kadın ya da erkek ayırmaksızın genellikle 16 – 25 yaş aralığında ortaya çıkıyor.
Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin HastanesiKlinik Psikolog Sera Elbaşoğlu, koronavirüs salgınının şizofreni hastaları üzerinde yaratabileceği etkilerden bahsederek yakınlarına önemli tavsiyelerde bulundu.
Salgına verecekleri tepkiler farklı olacaktır
Psikiyatrik rahatsızlık öyküsü olsun ya da olmasın herkesin beyninin sakinleştirici kurgular yaratamayabileceğini söyleyen Klinik Psikolog Sera Elbaşoğlu, “Bu hem gerçek bir hastalık tehditiyle karşı karşıya olunmasından hem de kişilerin kendini teselli etme, stresle başa çıkabilme becerileri derecesinin farklılaşmasından kaynaklanıyor. Psikiyatrik hastalığı olan grupta ise şizofreni hastalarının durumları biraz daha farklılaşıyor. Şizofreni hastalarında olayları gerçekçi biçimde ele alma ve stresle başa çıkma becerilerinde güçlükler olduğu için hali hazırdaki durumu kavrayabilmek ve yarattığı stresle başa çıkabilmek de daha güç bir hale geliyor. Şizofreni hastalarının ve çeşitli psikotik bozuklukların hastalık dereceleri hafif belirtilerden daha şiddetli belirtilere uzanan bir skala üzerinde değişkenlik gösterdiği için elbette salgına verilen tepkiler ve başa çıkma becerileri farklılık gösterecektir. Ayrıca her şizofreni hastasının farklı bir kişilik yapısının olduğunu da unutmamak gerekiyor” dedi.
Anlatırken sakin kalmak önemli
Özellikle bu süreçte şizofreni hastalarına yaklaşım ve önlemleri anlatım şekline dikkat edilmesi gerektiğinin altını çizen Elbaşoğlu, “Herkesin işleri elverdiğince evde kalarak ve sosyal mesafeye dikkat ederek çözmek durumunda kaldığı bu dönemde, özellikle de temizlik ile ilgili uzmanların önerilerini yerine getirmeye özen gösterdiği bazı davranışları şizofreni hastalarının anlamaları ve uygulamalarında sorunların olabileceği aşikardır. Normal zamanlarda da özbakım becerilerinin sıklıkla aksadığı şizofreni hastalarına korku ve kaygı verici olmadan gerçekçi ancak yatıştırıcı bir şekilde Covid 19 salgınını ve yapılması gereken davranışları anlatmak gerekiyor. Bu anlatıyı da Sağlık Bakanlığının veya kurumların videoları iledesteklemek uygun olacaktır. Ayrıca kişiyi bunaltmadan sosyal mesafe, izolasyon ve hijyen davranışlarını hatırlatmak çok önemli” dedi.
Panik havası paranoid düşüncelerini artırabilir
Klinik Psikolog Sera Elbaşoğlu, hasta yakınlarının durumu ve alınabilecek önlemleri anlatırken panik havası yaratmadan gerçekçi bir biçimde konudan bahsetmeleri gerektiğini söyleyerek sözlerine şöyle devam etti: “Bazı hastaların bulaşma ile ilgili paranoid düşüncelerinde artış veya alevlenme olma olasılığı mevcuttur. Ayrıca herkesin yapması gerektiği gibi haberleri güvenilir kaynaklardan ve ölçülü miktarlarda almaları önemli. Çok fazla bilgi kirliliğinin ve komplo teorilerinin yer aldığı internet sayfaları ve yazışma gruplarından da uzak durmak gerekiyor. Toplumun sağlıklı kabul edildiği kısmının bile kaygı ve korku ile bu tip felaket senaryolarına kapılabildiği göz önündeyken, zihinsel hastalığı olan kişilerin bu tip senaryolar karşısında daha fazla kaygı ve korkuya kapılabileceklerini tahmin etmek güç değil. Bu kaygı ve korkularla başa çıkamamak da hastalıklarının seyrini olumsuz etkileyebiliyor. O sebeple konuyla ilgili konuşmaktan kaçınmak veya fazla konuşmak değil, kişilerin kaygılarını sakin biçimde ele almaya çalışmak ve gerçekçi biçimde yatıştırıcı olmaya çalışmak daha faydalı olacaktır.”