YUSUFELİ ESNAFI CİDDİ ANLAMDA FERYAT EDİYOR
Yusufeli ilçe merkezi baraj nedeniyle başka bir yere taşınıyor, ciddi anlamda bir sorun var. Burada, birçok konuşmalar yaptım, ne yazık ki sorunlar devam ediyor. Bu nedir? Bakın, bu, ilçe merkezlerinin taşınması nedeniyle, baraj yapımı nedeniyle 1 ilçe merkezi komple taşınıyor, 4 köy tamamıyla ortadan kalkıyor, 16 köy ise kısmen bu barajdan etkileniyor
İskân Kanunu nedeniyle, yapılması gereken hak sahipliği nedeniyle 148 esnaf hak sahipliğinden yararlanamıyor. Esnaflar ciddi anlamda feryat ediyorlar. 50 esnaf ise yukarıya taşınacak, iş yerleri uygun değil, nasıl uygun değil onları anlatmaya çalışacağım. Bakın, yukarıda TOKİ konutlar yapmış, pideci taşınacak, baca yok. Daha komik olanlar var, mermerci var, mermer atölyesi aşağıda işletiyor, herhangi bir şekilde bu atölyeyi devam ettirmesine uygun yer yok. Oto yıkamacı var, aşağıdan yukarıya taşıyorlar, yukarıda taşındığı mekân itibarıyla o oto yıkamacının orada faaliyetini sürdürmesini mümkün değil.
Bakın, eski ilçe merkezinde 2 tane kır düğün salonu var, şimdi oraya kaldırıyoruz “Başınızın çaresine bakın.” diyoruz. Başka bir ayıp daha var, devlet işi gücü bırakmış, o 2 kır düğünü salonunun çatılarındaki sacların peşine düşmüş, böyle rezalet olmaz. Yani vatandaşa tek bir konuda danışıyor Hükûmet, orada hakkını yemeyelim, diyorlar ki “Mahallenizin adı ne olsun?”
ATATÜRK BÜSTÜ KİMSENİN AKLINA GELMEMİŞ
Yeni ilçe merkezine taşınan yerde herkesin aklına bir şey gelmiş ama Atatürk büstü aklına gelmemiş, yeni yerleşim yerinde Atatürk büstü yok. Bu kasten midir, ihmal midir? Bunu da Artvin’in Milletvekili olarak merak ederek soruyorum.
YENİ YERLEŞİM YERİNDEKİ MEMURLARA SORUŞTURMA AÇILIYOR, SAVUNMALARI İSTENİYOR!
Bakın, 24 Ekimde okulların yukarıya taşınmasıyla alakalı bir talimat verdiler. Diyorlar ki “Öğrencileri yukarıya taşıyalım.” Amaç da şu: Diyorlar ki “Biz eğer öğrencileri taşırsak mecburi vatandaşlar da yukarıya taşınır.” Yusufeli’nin yeni yerleşim yerine taşınmasıyla alakası bir sorunu yok, bir problemi yok ama yeni yerleşim yeri bitmemiş, yeni yerleşim yerinde eksiklikler var, hatalar var, eksiklikler tamamlanmadan bunların yukarıya taşınmasıyla alakalı problem var. Bu nedenle öğrencilerle alakalı velilere baskı yapılıyor, öğrencilerle alakalı öğretmenlere soruşturma açılıyor. Niye yeni yerleşim yerindeki memurlara soruşturma açılıyor, savunmaları isteniyor? Buradan Yusufeli İlçe Millî Eğitim Müdürünü uyarıyorum, haddini bilecek, bu şekilde herhangi bir işlem yapmaması gerekiyor.
BİR İLÇEYE SAATLİ BOMBA ATSAN BU KADAR ETKİ ETMEZ
Ulaşım sorunu devam ediyor. Bir viyadükle alakalı burada birçok konuşma yaptım. Dedim ki “Viyadükle alakalı acele etmeyin, Yusufeli ilçe merkezinde insanlar oturuyor.” Geldiniz 7 tane kazığı diktiniz oraya, on aydır bir çivi bile çakmıyorsunuz. Ticari hayat devam ediyorken geldiniz, burada bir faaliyet sürdürdünüz ve orada ticari hayatı ve yaşamı sona erdirdiniz.
Kamu kurumlarının taşınmasıyla ilişkin olarak Kaymakamlık binası yukarıda Jandarmayı, polisi taşıdılar. Ama memurlar aşağı geliyor, Kaymakam da aşağı geliyor. Yeni yerleşim yerinde elektrik yok, bakın, çok ilginç bir olay, her yerde yok daha doğrusu, anlatayım: Suyu yeterince bağlanmamış, özellikle bazı bölgelerde sigorta bile yok, elektriği taşıyacak sigorta bile yok. Isınma bedelleriyle de alakalı sorunlar var, kamu kurumlarının taşınmasıyla alakalı da sorunlar var. Yani bir ilçeye saatli bomba atsan bu kadar etki etmez.
BÖYLE BİR REZİLLİK, BÖYLE BİR UTANMAZLIK OLMAZ
Bakın, geçtiğimiz aylarda…Özellikle AKP’deki arkadaşlarıma sesleniyorum: Önceki Başbakan Binali Yıldırım Yusufeli’ni ziyaret etti, dedi ki… Bir hurda olayı var Yusufeli’nde. Yusufeli toprağını verdi, evini verdi, barkını verdi, yetmedi mezarlıktaki kemiklerini de verdi. Yusufeli’nde cezaevi kapatılmıştı siz gelmeden önce, şimdi Yusufeli’ni hırsızlıkla itham ediyorsunuz. Niye? O da şu: Şimdi Hükûmet, devlet Yusufeli’nin sacının, kalorifer peteğinin peşine düşmüş. Bunu Yusufeli’ne geldiği zaman Sayın Başbakana, Binali Yıldırım’a ilettiler, aynen şöyle dedi: “Devlet insanların hurdasına mı kaldı.” Şu anda Hükûmetin yaptığı şu: Hurda bekçiliği. Devletin yöneticileri, İl Özel İdaresi yöneticileri, Vali işi gücü bırakmış hurdaların peşine geziyor Yusufeli’nde Böyle bir rezillik olmaz, böyle bir utanmazlık olmaz. Bakın, açıkça ifade ediyorum: Bunu kabul etmiyorum.
2011 ile 2014 yılları arasında, bekâr olan 800 genç var. Onlar o tarihte genç. “Niye aile değilsiniz.” diye bugün onlara ev vermiyorlar yukarıdan. Evlendiler, çoluk çocuk sahibi oldular, bark oldular. “Hayır, sizin 2011 ile 2014 arasında herhangi bir şekilde hakkınız yoktur, biz size yukarıdan ev veremeyiz.” diyorlar. Böyle bir rezalet olabilir mi? Böyle bir utanmazlık olabilir mi? Bakın, bunu söylemek zorundayım. Bunu kabul etmek mümkün değil, bunu şiddetle reddediyoruz.
VALİ ŞUNU KEŞFETMİŞ: YUSUFELİ’NDE SADECE İYİ PARTİLİLER, CUMHURİYET HALK PARTİLİLER, SAADET PARTİLİLER BARAJIN ALTINDA KALMIYOR.
Valilik ve idare şunu keşfetmiş: Yusufeli komple sular altında kalıyor ama Vali Yusufeli’ne geliyor, sadece AKP İl Başkanı ve MHP İl Başkanıyla toplantı yapıyor. Vali şunu keşfetmiş, tebrik ediyorum… On yıldır böyle bu. Ben bu ilin milletvekiliyim, bir toplantıya bile çağırılmıyorum. Valiyi kutluyorum, niye biliyor musunuz? Nereden keşfetmiş, nasıl öğrenmiş, o da ayrı bir olay. Demek ki Yusufeli’nde sadece İYİ Partililer, Cumhuriyet Halk Partililer, Saadet Partililer barajın altında kalmıyor. Nasıl bir zeka ya, helal olsun o Valiye, helal olsun o Valiye ya! Bizi almıyor muhatap, İl Başkanlarıyla gidiyor, oturuyor, toplantı yapıyor. Son toplantılarındır. 5-6 toplantı daha yaparsın, ondan sonra göreceksin nasıl toplantı yapacağız. Sözün özü şu: Yusufeli’ne kıymayın efendiler, Yusufeli’ne kıymayın efendiler diyor, yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
