Turhan, hafta sonu gerçekleştirilen Saadet Partisi 8. Olağan Kongresini değerlendirdi.
Öncelikle bilge Başkanımız Temel Karamollaoğlu Beyi, yeniden Genel Başkan seçilmesi dolayısıyla tebrik ediyorum. Kongremizin ülkemiz ve insanlık için hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum. Büyük bir coşku ve heyecan dalgasının hakim olduğu kongremiz, inşallah muhalefetteki son kongremiz, iktidara yürüyüşümüzün de başlangıcı olacaktır.
BİLGE BAŞKANIMIZ İLGİYLE İZLENİYOR
Sayın Karamollaoğlu’nun kongrede yaptığı konuşma, iktidarın nimetlerinden faydalanmaktan başka derdi olmayanlar hariç, toplumun geniş kesimleri tarafından büyük beğeni topladı. Genel Başkanımızın milli ve manevi değerleri istismar etmeden, problemlerin özüne vurgu yapması, çözüm önerilerini sunması, birlik ve bütünlük vurgusu büyük takdir topladı.
20 YILLIK AK PARTİ İKTİDARI, GERİDE YIKIM VE TALAN BIRAKTI
AK Parti’nin 20 yıllık iktidarı, geride ağır bir sosyo-ekonomik maliyet, yıkım ve toplumsal kutuplaşma bıraktı. Adalete güven kalmadı, insanlar yarınından endişe eder hale geldi. Üretim yerine ülkenin kaynaklarını faiz lobilerine, rantiyecilere, spekülatörlere aktaran bir iktidar var. Bunun sonucunda da yoksulluk her geçen gün derinleşiyor. Evlilik yaşı otuzu aşmış, gençlerimiz mali imkansızlık nedeniyle evlenemiyor. Yine en başta maddi problemler nedeniyle boşanma oranları da her geçen gün artıyor. Şiddet, cinayet ve intiharlar almış başını gidiyor fakat birileri hala pembe tablolar çiziyor, bu başarısız tabloya rağmen halktan yetki istiyor.
BUNLARIN İKTİDAR UĞRUNA YAPAMAYACAKLARI ŞEY YOKTUR
Bizim siyaset anlayışımızda iktidar amaç değil, araçtır. Neyin aracıdır? Ülkeye, millete ve insanlığa hizmet etmenin aracıdır. Ama AK Parti için iktidar araç değil amaçtır. Eğer iktidara amaç olarak bakarsanız onu kutsallaştırırsınız, iktidarı bırakmamak için de her şeyi yaparsınız. Bunun maliyeti ne kadar ağır olursa olsun, umurunuzda olmaz. Toplumu kutuplaştırmaktan çekinmezsiniz, kamu kaynaklarını size iktidarı sağlayanlara peşkeş çekmekten çekinmezsiniz, sonunda da bütün bunların maliyetini toplumun en zayıf, güçsüz tabakalarına ödetirken de vicdan azabı duymazsınız. Bu siyaset, Makyavelist siyasettir, AK Parti ise bunun müşahhas bir örneğidir.
MİLLETİN İKTİDARINDA YOLSUZLUK, YOKSULLUK VE YASAKLAR OLMAYACAK
Saadet Partimizin de içinde olduğu Milletin İktidarında, israf, yolsuzluk ve rüşvet olmayacak. Haksızlık, hukuksuzluk, baskı ve yasaklar olmayacak! İşsizlik, açlık ve yoksulluk olmayacak! Devlet Adil Olacak, Paylaşım Adil Olacak! 85 milyon insanımız, bu bereketli topraklar üzerinde “İnsanca bir Yaşam” sürecek. Her bir vatandaşımız huzur, güven, düzen ve kazanç bulacak. İnşallah Türkiye, yeni yüzyıla birlik, beraberlik ve kardeşlik içinde, gelecekten umutlu bir şekilde girecektir.