TRAFİKTEKİ RADAR CEZALARI CAN YAKIYOR
Ülkemizde binlerce km oto yollar yapıldı. Eyvallah bunlarla hepimiz övünüyor ve haklı bir gurur duyuyoruz. Ancak, bu yollar, üzerlerine hız denetimi için kurulan radarlar ve EDS cihazları ile adeta bir soygun makinesi haline geldiler.
Bir düşünelim İstanbul’dan kalktınız Trabzon’a geleceksiniz aracınız ikibin beşyüz liralık yakıt tüketecek ama en az beşbin lira veya daha fazla radar cezası yemekten kurtulmanız mümkün değil.
Sürücü olarak önünüzde hiçbir risk yokken aracınız devletin belirlediği hız limitini bir puan geçmiş olsa cezayı yiyorsunuz. Şimdi gelin de siz bunu adil ve haklı bulun.
Hani bu yollara konan hız limitlerine uymak kazaları önlese gene eyvallah denilebilir. Tam aksine kazaların daha da artmasına neden oluyor.
Hangi aklı evvel bu konulara karar veriyorsa kendisinin tam teşekküllü bir hastanede muayeneden geçmesini tavsiye ederim.
Şimdi bayram geldi trafikte büyük bir yoğunluk olacak, hız limitleri de bir yandan devlete gelir sağlarken öte yandan meydana gelecek trafik yoğunluğu veya trafik kazaları sürücülerin canlarını yakacak.
Bırakalım sürücü vatandaşlarımız hangi hızla gideceklerine kendileri karar versinler. Göreceksiniz hem trafik yoğunluğu ve hem de kazalar azalacaktır.
Bu gün bütün araçlar ciddi muayenelerden geçiyor, gayet modern durumda olmaları yanında skalalarında hız limitleri ikiyüz km nin üstünde. Sakıncalı ise neden bu kadar hız yapabilme imkânları ile donatılıyor bu araçlar?
Bir başka şekilde sorarsak araç skalalarındaki bu hızlar nerede ve ne zaman kullanılabilecekler?
Sayın İçişleri Bakanlığı bürokratları bu sorulara bir cevap verebiliyor mu?
Bütün bunlar göstermektedir ki, karayollarına konulan bu radarlar ve elektronik denetleme sistemleri tıpkı bir deli Dumrul hikâyesini andırmaktadır.
Kimse kusura bakmasın ben bu denetim sisteminin adana bir çeşit soygun sistemi diyorum.
Bir düşünelim herhangi bir yolculuğa çıkıyorsunuz. Kazasız belasız yolculuğunuzu tamamlıyorsunuz. Ama ne kazası arkanızdan binlerce liralık ceza tebligatları gelip sizi buluyor.
Deniliyor ki, efendim hız sınırı aşmışsınız. Peki, aştım da ne oldu? Hiçbir şey olmadı ama olabilirdi.
Yahu bu karşındaki insanı delirtmek değil de nedir?
Peki, o zaman aynı mantıkla ilerlersek ben şimdi yerden bir taş alıp senin kafana vurabilirim. Benim kolumu da kesmen mi gerekir?
Trafikte hız yapmak neden suç olsun? Hiç kimseye bir zarar vermedikten sonra.
İçişleri Bakanlığı tarafından bu konunun acilen ele alınıp yeniden değerlendirilmesi gerekir. Yazık bunca sürücüye resmen işkence yapılıyor. Artık bu uygulamalardan bir an önce vazgeçilsin.
09.04.2024 M.Sadullah SAĞLAM