Reklam

Reklam
Reklam
Haberim Hamsi | Trabzon Haber

TRABZON KUDÜS KARDEŞLİK DERNEĞİ BAŞKANI İBRAHİM KARA AÇIKLAMASI

Sözlerime başlarken, evveli rahmet, ortası bereket ve sonu cehennem azabından kurtuluş olan mübarek 1441 Ramazan ayınızı en içten kalbî muhabbetlerimle kutluyorum.

Sözlerime başlarken, evveli rahmet, ortası bereket ve sonu cehennem azabından kurtuluş olan mübarek 1441 Ramazan ayınızı en içten kalbî muhabbetlerimle kutluyorum. Umarım aziz misafirimiz olacak olan Şehr-i Ramazanımızı gerektiği şekliyle ağırlarız ve bizden memnun olur.

Hepinizin bildiği gibi bu dönemde insanlık olarak büyük bir imtihan ile karşı karşıyayız. Dünyanın dört bir yanını etkileyen Coronavirüs ile bütün ülkeler el ele vererek mücadele etmeye gayret ediyor. Bu nazik süreç bazı kavramları tekrar insanlığın gündemine getirmiştir; O da birlik ve beraberlik içinde hareket etmek, empati, fedakârlık, îsâr, yani bir kimsenin kendisi ihtiyaç içinde bulunsa bile, sahip olduğu imkânları başkalarının ihtiyacını karşılamak üzere kullanması. Toplumlar arasında hangi mücadeleler ve farklılıklar varsa bunlara ara verilen bir süreci hep birlikte yaşıyoruz.

Türkiye olarak nasıl bir ülke olduğumuzu da bu süreçte tüm dünyaya gösterme fırsatı bulduk. Evet bu Aziz MİLLET , aslında çok büyük bir medeniyete sahiptir. Türkiye, gerek yurt içinde başta sağlık çalışanlarımız olmak üzere yetişmiş elemanlarıyla, gerekse de dünyanın dört bir yanında bulunan vatandaşlarına gösterdiği ihtimamla dikkat çekmiştir. Bununla birlikte ihtiyaç sahibi olan ülkelere de el uzatmayı ihmal etmeyen Türkiye, bu davranışlarıyla tarihin altın sayfalarındaki yerini alacaktır. Bizler de fedâkar yetkililerimizin aldıkları her tedbire harfiyyen uymanın büyük bir sorumluluk olduğuna inanıyoruz.

Evet bu nazik süreçle birlikte mübarek ramazan ayına girdik. Ramazan ayında yerine getireceğimiz ibadetler, birlik ve beraberliğin yaşantıya dönüştüğü özellikleriyle bilinir. Oruç tutarak, aslında ferdi ve toplumsal empati yapma imkanı bulacağız. Maddi durumu yerinde olmayan insanların halleriyle hallenecek, onlarla uzaktan da olsa sofralarımızı paylaşmanın lezzetine varacağız. Allah’ın bize verdiği nimetlerden yine O’nun rızasını kazanmak uğruna tasadduk edecek, fitrelerimiz, sadaka ve zekatlarımızla darda olanlara destek olacağız.

Hepimizin bildiği gibi başta Kudüs olmak üzere bir çok mazlum coğrafya, ramazan ayına mevcut sıkıntılarına ek olarak bir de coronavirüs nedeniyle mahrumiyetler yaşayarak girmektedir. Rabbim bu süreçten bütün insanlığın salimen çıkmasını nasip etsin. (Amin)

Filistin’de ve özellikle Kudüs’te, 1948’den bu yana yaşanan işgal faaliyetleri orada tüm Müslümanlar adına nöbet görevini yerine getiren kardeşlerimize hayatı zindan haline getirmektedir. Bugün yüz milyonlarca insanın yaşadığı karantina ve benzeri uygulamalar, orada işgalci İsrail tarafından Müslümanlara yıllarca yaşatılmakta. Oradaki kardeşlerimiz yıllardır bir şehirden diğer bir şehire değil, kendi yaşadıkları şehirlerdeki mahalleler arasında bile özgürce seyahat edememektedirler. Şu anda bizim yaşadığımız bu olaylar Kudüs’te ve Gazze’de yaşayan kardeşlerimizi anlamada biraz fikir vermiştir diye umud ediyoruz.

Senelerce süren bu işgal faaliyetlerine bir de coronavirüs de eklenince Kudüslü Müslüman kardeşlerimiz bizim bugün yaşadıklarımızın kat be kat fazlasını yaşamaya başladılar. İşgalci İsrail, uyguladığı Yahudileştirme ve Kudüs’te Müslümanları etkisizleştirme faaliyetlerine bu salgını bahane ederek devam etmektedir.

Bu amansız hastalıkla mücadele araçlarını Kudüs’te yaşayan Müslümanlardan mahrum bırakan işgal yönetimi, bu anlamda faaliyet göstermek isteyenlere de engel oluyor. Bu süreçte gönüllü gençlerin sokakları dezenfekte etmek ve bilinçlendirici metinler dağıtmak gibi faaliyetlerini engelleyen işgal yönetimi, bu süreçte maddi durumu daha da kötüleşen ailelere yapılan erzak dağıtımlarına da el koymuş ve gıda kolilerini gasp etmiştir. Yapılan bu insanlık dışı uygulamalarını daha da ileri götüren

işgalci İsrail, Müslümanların arazilerine ve diğer varlıklarına el koymaya devam etmekte, evlerini yıkıp yerlerine işgalcilerin yerleşmesi için yeni konutlar yapma projelerini yürütmektedir.

Bütün bu yaşananlara rağmen Kudüslü Müslümanlar özellikle Türkiye’yi takip etmeye devam ediyorlar. Kendileri büyük zorluklarla mücadelelerine devam ederken Türkiye’nin salgın sebebiyle başlattığı “Biz Bize Yeteriz Kampanyası”na mütevazi bağışlar bile gönderdiler. Bunların belki de en anlamlısı Kudüs Müftüsü Şeyh İkrime Sabri’nin gönderdiği maddi desteği olmuştur.

Bizler de Trabzon Kudüs Kardeşlik Derneği olarak çalışma alanımız çerçevesinde bu zor süreçte Kudüs’te ve Türkiye’de ihtiyaç sahibi olan kardeşlerimizin yanında olmaya çalışacağız. Ramazan ayı boyunca yapacağımız faaliyetler, bilinçlendirme ve insani yardım çalışmaları kapsamında olacaktır.

Bu projelerden olmak üzere bu yıl Mescid-i Aksa’da toplu iftar projesi yerine hazırlanan iftar paketlerinin evlere dağıtılmasını gerçekleştireceğiz. İftar sofralarını Kudüslü kardeşiyle paylaşmak isteyenler 1 kişilik iftar bedeli olarak 45 TL katkıda bulunabileceklerdir.

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ

Günebakış Trabzon Haber