Trabzon’da İl Koordinasyon Kurulu üyeleri KTÜ Sahil Tesisleri’nde Trabzon gündemi ile ilgili bir toplantı düzenledi. Genel Sekreter ve Aynı Zamanda Makine Mühendisleri Odası Başkanı Fulya Bankoğlu’nun yönettiği toplantıya İKK’ya bağlı oda başkanları katıldı.
Toplantıya Makine Mühendisleri Odası Trabzon Şube Başkanı Fulya Bankoğlu, Ziraat Mühendisleri Odası Trabzon Şube Başkanı Cemil Pehlivan, İnşaat Mühendisleri Odası Trabzon Şube Başkanı Muzaffer Aydın, Jeoloji Mühendisleri Odası Trabzon Şube Başkanı Semih Hamzaçebi, Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası Trabzon Şube Başkanı Adem Abdioğlu, Elektrik Mühendisleri Odası Trabzon Şube Başkanı İsmail Hakkı Çavdar, Şehir Plancıları Odası Trabzon Şube Başkanı Ercan Şen, Jeofizik Mühendisleri Odası Trabzon Şube Başkanı Hakan Karslı, Peyzaj Mimarları Odası Trabzon Şube Başkanı Ahmet Hacıfettahoğlu, İç Mimarlar Odası. Trabzon Şube Başkanı Muhittin İnce, Kimya Mühendisleri Odası Trabzon Şubesi İkinci Başkanı Mehmet Çalık katılım gösterdi.
Trabzon’daki yatırımların masaya yatırıldığı toplantıda açılış konuşmasını yapan Başkan Fulya Bankoğlu, “Basın ile istişare etmek şehrin gündeminden haberdar olmak sorunları paylaşmak gelişmeleri değerlendirmek istedik.
Pandemi öncesinde kahvaltıda buluşmuştuk.
İki ayda bir araya gelme fırsatı bulalım demiştik. Pandemi araya girdi süre uzadı.
Tek amacımız Trabzon basını ile Trabzon gündemini değerlendirmek” ifadelerini kullandı.
ŞEHİR HASTANESİNİN DE TERMİNALİN YERİ DE UYGUN DEĞİL
Jeofizik Mühendisleri Trabzon Şube Başkanı Prof. Dr. Hakan Karslı yaptığı değerlendirmede
“Üniversite olarak önerilerimizi ve eleştirilerimizi yapıyoruz. Şehrin üniversite bakış açısını biraz değiştirmesi lazım.
Üniversiteden menfi faydalanma yolundan değil, bilgi ve birikim anlamında yararlanılması lazım. Otogarın konumu ile ilgili fikrimizi söylemek isteriz, otogarlar bir şehre girildiği zaman ilk algıyı oluşturur.
Bu tür yerler çok önemlidir.
Karslı Trabzon Büyükşehir Belediyesi tarafından seçilen yeri doğru bulmuyoruz.
Bunu yer bilimleri kriterleri açısından da doğru bulmuyorum.
O alan toprakla doldurularak dere kesiti daraltılarak oluşturulmuştur.
Şuanda kurulduğu yer
Derece riskli alanın içerisinde. Bununla ilgili bilimsel çalışmalar yapıldı.
Kendisini taşkın üretme ile ispatlamış bir akarsuyun bu kadar taşkın riski alanı içerisinde kamu binası yapılmasını doğru bulmuyorum. “Biz tüm tedbirleri alıyoruz” diyorlar.
Tüm tedbirleri alarak orada bir bina yapabilirsiniz ama daha başından yer seçimi kriterlerine aykırı.
Bu vadi bu yükü taşıyamaz.
Yeni bir alanın bulunması gerektiğini, ihale iptal edildiğinde de vazgeçilmesi gerektiğini söyledik.
Belediye yönetimi ile de toplantılarımızda bunu söyledik.
Vazgeçme yoluna gitmedikleri gibi ısrarla bunu yapacağız diyorlar. Doğal olmayan, suni dolgularla üretilen alanların sorun oluşturacağı aşikardır.
Bakın Akyazı’ya itiraz ettik, ilk yıllarda güncelleme yapıldı.
Ona rağmen halen sorunlar yaşanıyor.
Aynı şeyi Şehir Hastanesi ile ilgili de söylüyorum. Yer bilimleri açısından uygun değildir. Bunları her zaman dile getirdik.
İdareciler projeler ortaya çıktığında değil de daha başında tartışmaya açmalılar” dedi.
ULAŞTIRMA DAİRE BAŞKANLIĞI NEDEN MOLOZ’DA YAPILDI BU YANLIŞ BİR YATIRIM BİZLER BUNA KARŞIYIZ YATIRIMLARA DEĞİL
Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası Trabzon Şube Başkanı Adem Abdioğlu ise toplantıda yaptığı açıklamada “Terminalle ilgili alternatif bir proje duydunuz mu?
Kentte birçok projede alternatiflerin olmadığını görüyoruz.
Yer seçimlerine ilişkin kriterleri sorduğumuzda buna da cevap yok.
Yatırım adası, şehir hastanesi konusunda da yer seçimi kriterlerini alamadık.
Avrupa’da otogarlar şehirlerin ulaşmağı içinde birer sosyal yaşam alanı olarak değerlendirilir fakat Trabzon’daki otogarda bir yaşam alanı da göremiyoruz.
Güney Çevre Yolu’nun yapılmasını arzu ederdik.
Onun etrafında otogar olabilirdi. Biz ona geç kaldık. Kentle daha bütünleşik bir terminal olabilirdi. Bir konu daha var. Moloz mevkiinde Ulaşım Daire Başkanlığı yapıldı.
Kentin önündeki bu binayı tasvip etmiyorum.
Ulaşım daire başkanlığını neden terminalin yanında yapmadık diye de sormak istiyorum.
Madem dere yatağını doğru bir yer olarak düşünüyorsunuz Ulaşım Daire Başkanlığı binasını neden otogarın yanına yapmadınız” dedi.
TRABZON’DA BÜTÜNCÜL BİR ÇALIŞMA YAPILMASI LAZIM
Trabzon Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı Semih Hamzaçebi ise yaptığı konuşmada istişarenin her zaman öncelikte olması gerektiğinin altını çizerek, “Trabzon’la ilgili bütüncül bir çalışma yapılması lazım.
Trabzon’un Cumhuriyet dönemini düşündüğümüz zaman Trabzon’da kalıcı hiçbir projenin olmadığını görürüz.
Trabzon’a kazandırılmış bir limanımız var, havaalanımız var bu iki projenin dışında bir de KTÜ’müz var. Bir tane Botanik bahçe yaptık. Çeyrek desem yine fazla olur.
Gidin Batum’dakini görün bir günde gezemiyorsunuz bizimki ise 1 saatte gezilir.
Hiçbir alakası yok bizimkiyle…
Başkan oluyorsun, bilgisiz oluyorsun hiçbir şey üretemiyorsun, ya alt kadron kötü onlara inanmıyorsun, şehrin dinamikleriyle hiçbir çalışma yapmıyorsun. Bu yüz yıldır böyle. Sadece şu anki dönem için söylemiyorum. Belediyelerden görüş isteniyor ama nasıl, üç dört aylık bir çalışma yapılıyor, bir akşam bize yazı geliyor, iki gün içinde görüş bildirin deniyor.
Teknik bir konuda iki günde bir görüş bildirmenin anlamı var mı? Dostlar muhabbette görsün mantığıyla odalardan görüş isteniyor” dedi.
ESKİDEN “CANA GELECEĞİNE MALA GELSİN” DERDİK, ŞİMDİ “MALA GELECEĞİNE, CANA GELSİN” DİYORUZ. ONDAN SONRADA ALLAHIN TAKTİR İLAHİSİ ÖMRÜ BUKADARDI DİYORLAR
Mevcut yatırımlarla ilgili görüşlerini açıklayan Hamzaçebi, “Jeoloji mühendisleri olarak yer seçimlerine çok önem veriyoruz.
Jeoloji mühendislerinin onay verdiği yerlere bakıyoruz, heyelan olmuş, taşkın olmuş. Bakın Malatya’nın Arguvan ilçesi 5 sefer heyelan nedeniyle değişti.
Çünkü iş tamamen siyasidir. Siyaset maalesef burada etken oluyor, siyasiler oluyor, şehrin zenginleri, şehrin ileri gelenleri, söz sahipleri rant peşinde koşanlar oluyor…
Şimdi geliyoruz, otogar, şehir hastanesi, Boztepe’deki tüneller, şehre doğal olarak hiçbir şey katmıyor. İhtiyaç ama yerleri yanlış.
Bu projelerin yerlerine, şekillerine ve fayda maliyetine karşı çıktığımız zaman “yatırıma karşı” gibi bir algı yaratılıyor.
Yatırıma karşı değiliz.
Oturalım, konuşalım… Daha başında konuşalım. Kriterler ortaya konulur, en uygun yer seçilir.
İlimizde başka noktalar varken neden dere yatağı.
Çevre ve Şehircilik Bakanı, 2019 yılında Karadeniz İklim Değişikliği Eylem Planını faaliyete sokuyor. 15 madde var.
Bu 15 maddenin hangisini uyguluyorsun.
Mevcut bakan hangisini uyguluyor.
Sel anında Giresun’un dereli ilçesindeydim.
Selden sonra yine yapılaşma var. Bugün Karadeniz’deki mevcut ilçelerin çoğunun yeri yanlıştır. Eskiden “Cana geleceğine mala gelsin” derlerdi şimdi “Mala geleceğine cana gelsin” diye değişti mi bu iş?”
SİYASETÇİNİN MEMURU OLMAZ, DEVLETİN MEMURU OLUR
Kurum amirlerinin devletin amirliğinden daha çok siyasetin amirliğini yaptığını ifade eden Hamzaçebi, “Bu çok yanlıştır.
Açık net söylüyorum. Devletin memuru olur, siyasetçinin bürokratı olmaz.
Eğer verdiğimiz demeçleri, halkı ilgilendiren konuları söylemekten çekiniyorsak bu olmaz.
Burada devletin gizli bir birimi yok.
Terminal herkesi ilgilendiriyor, şehir hastanesi herkesi ilgilendiriyor.
Bunların hepsinin tüm verilerinin paylaşılması gerekiyor. Kimden neyi kaçırıyoruz” dedi.
ŞEHİRDE YAPILAN PROJELERDEN EN SON BİZİM HABERİMİZ OLUYOR
Trabzon İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Muzaffer Aydın ise, “Projeleri medyadan öğreniyoruz. Maalesef yapılacak projelerden en son bizim haberimiz oluyor.
Projeyi yapan kurumlar bilgileri dışarıya vermiyor.
Odayı temsil ediyoruz. O nedenle elimizde done olsa teknik anlamda basınla paylaşırız.
Maalesef diyorum bir çok konuda fikrimizi paylaşmaktan imtina ediyoruz” dedi.
BAŞKAN AYDINKURUMLARIMIZ YETERİNCE ÇALIŞMAMIŞ
Yeni otogarla ilgili görüşünü ifade eden Aydın, “Trabzon’un yeni bir otogara ihtiyacı var mı…
Kimine göre var, kimine göre yok, kimine göre cep otogarı ile bu iş çözülebilir…
Artık dünya öyle bir hale geldi ki bir tane doğru yok birden fazla doğru var…
Otogarın olduğu bölgeye neden ulaşım dairesi neden yapılmadı deniliyor ama belediye de ulaşım hareket merkezi otobüslerin kalktığı nokta burası buraya yapılmalı diyor.
Yeni doğru bir tane değil ki.
Z kuşağının anlaşılmamasının nedeni bu.
Z kuşağı için 1 tane değil 5 tane doğru var. Artık olayları böyle değerlendirmeliyiz.
İnceleme yaptığımızda Değirmendere havzasında taşkın riskinin olduğunu sağır sultan duymuş durumda.
Sadece orada değil bütün derelerimizde taşkın riski var.
Beşikdüzü’nde de, Yomra’da da, Araklı’da da Of’da da… Her ilçemiz risk altında.
Böyle baktığımız zaman görüyoruz ki kurumlarımız yeterince çalışmamış.
Ben öyle görüyorum. Bütün Değirmendere havzası planlanmalıdır.
Sadece bir kesimde yapılması olmaz.
Sadece otogarın yapılacağı yeri düzenleyelim koruyalım ile bu iş olmaz…
Boydan boya yüksek duvar yapmak buradaki problemi asla çözmez.
Devletimiz kurumlarımı da burada önemli çalışmalar yapmıştır.
Denizden 6 kilometre mesafede, genişliği 40 metre koruma duvarlarının yüksekliği 5 metre olacak demiştir.
Ama nerede 40 metre…
Değirmendere vadisinde bazı yerlerde genişlik 20 metrelerin altına düşmüştür…
Değirmendere sadece Hekimoğlu’ndan sahile değerlendirilmemelidir.
Sadece Değirmendere değil, tüm ilçelerde bu problem var. O zaman oturup düşünmeliyiz.
Bu konu sadece belediye başkanlarının görüşüne bırakılacak kadar önemsiz bir konu değildir.
Sorunun kaynağına inmeliyiz
KANUNİ BULVARI’NIN YERİ RANTABL DEĞİL
Aydın konuşmasına şöyle devam etti:
Bugün Kanuni Bulvarı’nın kamulaştırma bedelinden hiç kimse bahsetmiyor.
Neden çünkü Türkiye’deki en büyük kamulaştırma bedeli buraya verildi. Bölgemizdeki projelere bakıyorsunuz hiçbiri rantabıl değil.
Bugün projeye harcanan paraya bakıyorsun, sağladığı faydaya bakıyorsun, çok düşük. O zaman bu proje rantabl değil.
Kanuni Bulvarı projemiz maalesef rantabl değildir.
İleride belki ses duvarı yapmak gerekecektir.
Bu yol yapım maliyetine kıyasla Türkiye’nin en pahalı kamulaştırma bedeli ödenen yolu olmuştur. Bitince mecburen bizlerde kullanacağız ama ‘keşke daha iyi planlansaydı’ diyeceğiz.
AYDIN BEN BELEDİYE BAŞKANI OLSAM…
Otogar konusunda da net konuşan Aydın, “Mevcut hali ile çok büyük risk taşıyor, yapıp yapmamak idareye kalmış. Ben belediye başkanı olsam Trabzon’a otogar yapmam.
Şehrin dışına otobüs depolama alanı yaparım, şehrin içine de cep otogarı yaparım. Herkes internetten alıyor biletini.
Dünyaya da bakmak lazım. Türkiye’de yapılan otogarlar şehrin neresinde kalmış bir bakın.
Birde şunu hatırlatmak isterim, şu anda hizmet veren eski otogarın yeri yeni yapılacak otogarın yerinden kat be kat daha risklidir.
Çünkü çukurda kalmaktadır.
1990’daki sel afetinde şu andaki otogar 1 metre çamur altında kalmıştır.
Yine aynı şekilde Forum AVM’de taşkın riski olan bölgede konumlanmıştır” dedi.
TARIM ARAZİLERİNİN, MERALARIN İMARA AÇILMASI YANLIŞ YAKINDA AÇ KALACAGIZ ?
Meralarla ilgili satışlara dikkat çeken Trabzon Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Cemil Pehlivan ise “6831 sayılı kanun gücünü anayasadan alıyor.
Sen onu değiştirmeden ne yapıyorsun.
Birisi gidiyor turizm tesisi yapıyor, birisi gidiyor imarsız alanlarda inşaat yapıyor.
Ben büyükşehir belediyesinin 1/25000’ine itiraz ettim. Adamlar hala ruhsat veriyor.
Büyükşehir görevini yapmıyor.
İtiraz ettiğimizde hemen yasayı uydurmaya veya rakamlarla oynamaya çalışıyorlar. 0.40 olan inşaat kullanım alanına itiraz ediyoruz bakıyorsunuz 0.87’e çıkarıyorlar.
Tarım arazilerinin imara açılması yanlış.
Tarım olmadan sanayi olmaz. Bunu bilmeliyiz. Tarım olmadan gıda olmaz insanlar doymaz aç kalır ac.
Bunun için tarım ve hayvancılık desteklenmeli önlerindeki tüm engeller kaldırılmalı ve zararlılarla mücadele konusunda etkin olunmalıdır.”
FUTBOLCUNUN AYAKKABI NUMARASI KADAR ÇİFTÇİNİN SORUNU GÜNDEM OLMUYOR
Başkan Pehlivan açıklamasını şöyle devam ettirdi:
“Bakınız bölgemizde 300 deniz canlısı varken biz hamsiyi arar hale geldik.
Balıkların üreme alanları yok ettik.
Bakınız bugün devletin bankası çiftçiye kredi vermek için kırk dereden su getirirken ondan tapu teminat isterken bir futbolcuya 20 milyon ödeyen spor kulübüne milyonlarca krediyi sorgusuz sualsiz verebiliyor.
Futbolcunun ayakkabı numarası kadar çiftçinin, tarımcının sorunu gündem olmuyor.
Bugün bölgemizde ilimizde zararlı böcekler, sinekler, yalancı kelebekler, uzun antenli böcekler, yarın bunlar sizlerin yaşam standartınızı etkilecek. Evinizde sizleri rahatsız edecek.
Tarladaki ürününüzü zaten şu anda mahvediyor… 3500 dekar sadece Trabzon’da fındık arazisi zararlı böcekler yüzünden söküldü. Devlete maliyeti 22 milyon lira…
Ama kimin umurunda.
Biz neyi nereye yapacağımızı değil yaşama önceliğimizi tartışmalıyız.
Bakın Trabzon’da meralarda imar barışı uyguladılar, hayvanların otladığı beslendiği meralara 3-5 kuruş alacağız diye inşaat izni verdiler, yapılan inşaatları tescillediler…
Olmaz bu yasal değildir. 6381 sayılı kanun var bu kanun gücünü anayasadan alıyor. Siz anayasayı çiğneyemezsiniz.” Dedi.