Reklam

Reklam
Reklam
Haberim Hamsi | Trabzon Haber

Trabzon Demokratik Kadın Platformu Adına Nermin KARSAN


Trabzon Demokratik Kadın Platformu Adına Nermin KARSAN

Yaralı gülümsemem sıkışır taşların arasına.

Acımı gömerim aynalara.

Hiç okuyamadığım masallar yazdım rüyalarınıza.

Sarı oğlum, esmer kızım, bırakayım siz bakın sonsuzluğa

6 yaşında, daha 6 yaşında bir çocuk babası İsmailağa Cemaati’ne bağlı Hiranur Vakfı Onursal Başkanı Yusuf  Ziya Gümüşel tarafından evlendirildi. Çocukluğu boyunca istismara maruz kaldığını anlatarak şikayetçi oldu. Bir kadının çocukluğu boyunca üstelik ailesinin onayıyla istismara maruz kalması kamuoyunda infial yaratmış, vicdanları yaralamıştır.

Siyasi iktidar tarafından yıllardır sırtı sıvazlanan, eğitim sistemimize ortak edilen, taciz ve cinsel istismar skandallarıyla gündeme gelen tarikatlar, yine bir çocuğun yıllarca istismara maruz kalmasına neden olmuştur.

Ülkemizdeki cemaat ve tarikat yapılanmaları, bireylerin dini inançlarını kötüye kullanarak uyguladıkları sistematik istismarın şiddetini her geçen gün artırmaktadır.

Hukukun, yasaların uygulanmadığı taciz, tecavüz, cinsel istismar vakalarında “bir kereden bir şey olmaz” diyen yöneticilerin payı, sorumluluğu büyüktür. Bu dolaylı teşviklerle cesaretlendirilen sapıklar, ne yazık ki çocuklarımıza zarar verirken, görünen o ki iktidar en ufak bir endişe duymamaktadır.

Ensar skandalı patladığında sessiz kalan, Aladağ’da yanan çocuklarımız için kılını kıpırdatmayan, tarikatların bir çok yurt açmasına destek olan iktidar imzalanan protokol ve yasal düzenlemelerle bu cemaat ve tarikatların önünü açmaktadır. Bu yapıların çocuklara yönelik olarak işlediği suçlar artık cezasız kalmamalıdır. Cezasızlık bu tür skandalların daha fazla çoğalmasına yol açacak, dini sömürüp su istimal ederek kendilerine güç sağlayan karanlık yapılar için yine dolaylı teşvik olacaktır.

Son dönemlerde pek çok istismar davasında yargılama usulleri, verilen kararlar birbirine benziyor. Tutuksuz yargılamalar, verilen beraat kararları…Çocukların rızasının, arandığı bir çok davaya tanık olduk. Çocuklar için rızası vardı demek en basit tanımıyla zalimliktir. Bunun utancı, suçu istismar edilen kadınların, çocukların değil; gereğini yapmayan yetkililerindir.

Öncelikle çocukların ‘çocuk’ olduğunun, bu tür istismar ve tacizlerin yaşamlarında kalıcı ve telafisi çok zor izler bıraktığının unutulmaması gerekir. Bu çocuklar, onlara yaşatılanlar sonucunda özgüvenlerini, özsaygılarını, direnme ve hak arama gücünü kaybediyorlar.

Çocuklar ve kadınlar üzerinden namus haritaları çıkaranlar bu suç bizim değil, utancı da bize ait değil. Peki suçlu kim?

Çocuğu koruyan uluslararası sözleşmeleri uygulamayan, failleri aklayan, cezasızlık politikalarında ısrar eden yargı, çocukları korumayan kolluk kuvvetleri, evlilik yaşının 12’ye düşürülmesini isteyen Diyanet İşleri Başkanlığı, laik ve eşit eğitim hakkını yok sayan, cemaatlerle iş birliği yapan Milli Eğitim Bakanlığı, varlığıyla yokluğunu sadece istismar vakalarında hissettiğimiz ” bir kereden bir şey olmaz ” diyen Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, tekçi, gerici ve cinsiyetçi temelde bir toplum inşaatını hedefleyen siyasi iktidar çocuk yaşta evliliklerinin ve istismarın suç ortaklarıdır.

Milli Eğitim Bakanlığı’na sesleniyoruz; imzaladığınız protokol ve uyguladığınız yanlış eğitim politikalarıyla özellikle kız çocuklarını eğitimden, toplumsal hayattan koparıp güçsüzleştiren, geleneksel ataerkil rollere hapseden politikaları meşrulaştırmaktadır.

Prof. Dr. Esergül Balcı ve ekibinin sahada yaptıkları çalışmaların 2018 tarihli raporundaki bilimsel veriler, laik Türkiye Cumhuriyeti’ni nasıl bir tehlikenin beklediğini bütün çıplaklığıyla ortaya koyuyor.

Bu raporun bazı saptamaları şöyle:

  • 1 milyon çocuk tarikatların elinde.
  • 2,6 milyon kişinin tarikatlarla bağı var. Tarikat üyesi olan veya faaliyetlerine katılan kişi sayısı 1,1 milyon.
  • Doğu ve Güneydoğu’da medrese eğitimi yaygınlaşıyor.
  • Tarikatlara bağlı yurtlarda 210 bin öğrenci kayıtlı. Bu öğrenciler için devlet 800 bin lira ödeme yapıyor. 4 binin üzerindeki özel yurtların 2 bin 480’i tarikatlarla bağlantılı.

Bu rapor, Türkiye’nin nasıl bir yola girdiğini göstermeye yetecek veriyi ortaya koyuyor.

İstanbul Sözleşmesi’nden çekilirken kamuoyuna açıklamadıkları gerekçelerden biri de tarikatların isteğiyle çocuk yaşta evliliklerin önünü açabilmekti.

Türkiye’deki tarikatların hepsinde değilse bile önemli bölümünde kız çocuklarının Medeni Kanun’a göre reşit olmadan evlendirilmeleri gibi bir durum var ve niyetleri bunu meşru hale getirmek.

Bu durumun sorumlusu olan,  İktidara soruyoruz!

Gece başınızı yastığa koyduğunuzda rahat uyuyabiliyor musunuz?

Kendi torununuzu severken, cemaat ve tarikatların pençesine düşen çocuklar hiç akılınıza geliyor mu?

Altı Yaşında oyunlar oynaması, gülmesi, eğlenmesi gereken bir çocuğun geleceği alındı elinden. Yaşadığımız acının tarifi yok.

            Çocuk istismarı bitene dek bizim bu karanlık zihniyetle mücadelemiz bitmeyecek. İstismarı meşrulaştıran herkesin tam karşısında duracağız

                                                           Trabzon Demokratik Kadın Platformu Adına

                                                                               Nermin KARSAN

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ

Günebakış Trabzon Haber