TESLİMİYET SIRRI
Teslimiyet herkesi ve herşeyi kucaklamaktır. Teslimiyet bir davranıştan ziyade bir yaklaşımdır. Teslimiyet tartışmak değil, güven yoluyla yaşamaktır. Teslimiyet içinde olan insan gözlemci olur ve hayatı düşman olarak değil, dost olarak görür.
Teslimiyet herkesle birlikte bir yaşam biçimidir. Tekamül ve değişim yoluna teslim olmuş insan kendine ışık olur ve tekamül yolu onu yönlendirir. O zaman birey teslimiyetin neden olduğu aydınlanma içinde hayatını sürdürür.
Herkes teslimiyet gerçeğine kendi başına, kendi çabalarıyla ulaşmak zorundadır. Mutlak teslimiyete ulaşmak için önce doğru yoldan gitmek gerekir. Sonra da araştırmak, aramak, aydınlanmak şarttır. Teslimiyet hayatı kolaylaştırmaktır çünkü teslimiyet içinde olan insan herşeyi kabullenir.
Dünya Değişim Akademisi’nde “Kabullenme Sanatı” Değişim Programı sayesinde ego saydamlaşarak bencillik buharlaşacak ve kendine güven gerçekleşecektir. Aşk nasıl sorulmaz, sadece yaşanıyorsa teslimiyet de sorulmaz, sadece yaşanır. Birey o yüzden aşık olunca kendiliğinden teslim olur çünkü teslimiyetsiz aşk olmaz.
“Kabullenme Sanatı ” Değişim Programı”nın işleyişinden biraz bahsedelim. Bu program 8 çalışmadan oluşuyor. Her çalışma kırk beş dakika sürüyor. Her çalışmada nasıl daha teslimiyet ve kabullenme içinde olunabileceği ile ilgili derin, kapsamlı teorik bilgilendirmeler ve pratik uygulamalar yapılıyor. Pratik uygulamalar ise nefes, vücut çalıştırma teknikleri ve gerginliği atma tekniklerini kapsıyor. Her çalışmanın uygulanışı dinamik olup, teknikler ardı sıra gelen duruşlardan oluşuyor.
Değişim Teknikleri Değişim Uzmanları rehberliğinde bilimsel, sistematik ve yöntemli şekilde uygulanıyor. Beden hareketleri nefeslerle birlikte dinamik uygulandığında duygu ve düşünceler yatışıyor. Geçmiş ve gelecekle ilgilenmiyorsunuz. Bu da anda ve şimdi kalmayı kolaylaştırıyor. Bedendeki uyuşukluk gidiyor. Böylece canlanıyorsunuz ve enerjiniz yükseliyor.
Teslimiyet bencillik olmadığında gerçekleşir. Bu yüzden ebedi öz teslim olur. O yüzden teslimiyet teknik değil, bir yaşamdır. Sevginin, şefkatin sırrı teslimiyettir. Ancak kabullenme içinde olan insan gerçekten sevebilir. İçindeki nefret, sevgiye ve öfke şefkate dönüşür. Bir insan yalnızca varoluşsal akışa teslim olduğunda gerçekten tatmin olabilir ve doyasıya yaşar.
Değişim ve tekamül teknikleri sayesinde insan, hayatına anlam katar. Aşık olan insan mantığı bir kenara bırakır çünkü aşk teslimiyet demektir. Tüm acıların nedeni insanların aşık olup teslimiyet içinde olmamasıdır. İşte tekamül yolunda olan insanın hayatı mücadele ile değil kabullenme ile dolu olur.