TBMM ÇEVRE KOMİSYONU BAŞKANI, AK PARTİ TRABZON MİLLETVEKİLİ MUHAMMET BALTA’DAN 5 HAZİRAN DÜNYA ÇEVRE GÜNÜ MESAJI!
TBMM Çevre Komisyonu Başkanı, AK Parti Trabzon Milletvekili Muhammet Balta, Çevrenin korunması ve toplumsal farkındalık yaratmak amacı ile yapılan çalışmaların ortak gayesi gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakmaktır. Yarınımız olan çocuklarımızın daha sağlıklı bireyler olarak yetişmesi bugün bizim oluşturacağımız ortak bir çevre bilinci ile mümkündür” dedi.
TBMM Çevre Komisyonu Başkanı, AK Parti Trabzon Milletvekili Muhammet Balta, 5 Haziran Dünya çevre günü dolayısıyla mesaj yayımladı. Milletvekili Muhammet Balta yayımladığı mesajda şu ifadelere yer verdi; Çevre kirliliğine bağlı sorunların doğal dengeleri tehdit eder boyuta gelmesi ile ilgili olarak, 05-16 Haziran 1972 tarihinde İsveç’in Stockholm kentinde 133 ülkenin katılımı ile toplanan Birleşmiş Milletler Çevre Konferansı’nda 5 Haziran ‘Dünya Çevre Günü’ olarak kararlaştırılmıştır.
Ülkemizde ve dünyada insanlarda çevre bilincinin oluşturulabilmesi ve çevreye duyarlı bir nesil yetiştirilebilmesi için gerçekleştirilen çeşitli etkinliklerle kutlanan ‘Dünya Çevre Günü’, tüm insanlığın geleceğini yakından ilgilendiren çevre konusunda büyük önem arz etmektedir. İçerisinde yaşadığımız doğa, özellikle son yüzyılda yaşanan hızlı sanayileşme, plansız şehirleşme, teknolojik gelişmeler ve doğal kaynakların bilinçsizce tüketilmesi gibi nedenlerle büyük zarar görmüştür. Buna bağlı olarak da tüm dünya küresel ısınma, kuraklık ve biyolojik çeşitliliğin azalması gibi ciddi sorunlarla karşı karşıya kalmıştır. Küresel çapta yapılan yanlışlıklarla ortaya çıkan bu sorunla mücadelede yine küresel çapta ciddi bir çalışma yapılması gerekmektedir. Fakat dünyanın gelişmiş birçok ülkesinin ekonomik kaygılarla bu mücadeleye uygulama boyutunda katkı sağlamadığını üzülerek müşahede ediyoruz. Ancak unutulmamalıdır ki, sağlıklı çevre ve sağlıklı toplum olmadıktan sonra ekonomik zenginliğin hiçbir önemi olmayacak, dünyada üzerinde bulunan hiçbir zenginlik de, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da asla bir nefes sıhhatten daha önemli bir yere sahip olmayacaktır.
Çevre sorunları konusunda yürütülen çalışmaların takipçisi olan ülkemiz, uluslararası anlaşmalar çerçevesindeki sorumluluklarının da bilinciyle, ekonomi, şehirleşme, enerji ve daha birçok alanda çevrenin korunmasını ön plana çıkaran politikalar yürütmektedir. İsrafın önlenmesi, doğal kaynaklarımızın daha verimli kullanılması, atık oluşum sebeplerinin gözden geçirilerek atık oluşumunun engellenmesi veya minimize edilmesi, atığın oluşması durumunda ise kaynağında ayrılarak geri dönüşüme kazandırılması noktasında mevcut sistemi daha düzenli, sistemli ve uygulanabilir bir temele oturtmak amacıyla sıfır atık prensibiyle yola çıkılmıştır.
Şöyle bir geçmişimize bir bakmalıyız. Eskiden çöp dağlarının patladığını ve insanlarımızın öldüğünü hatta cenazelerinin bile bulunamadığını hatırlayalım. İstanbul’da Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın Belediye başkanlığı döneminde başlayan ve günümüze kadar devam eden çevresel sorunların çözümü ile artık patlayan çöp dağlarının yerlerini yeşil alanlar parklar yer aldı. Rehabilite edildi. Öncelikle çöpler düzenli depolama sahalarına sular arıtılarak doğaya bırakıldı. Şimdi ise buralardan enerji üretmeye başladık. Çevre evrenseldir, bütün canlılarındır sadece insanların değil. Bu konuyla alakalı olarak kirletmeden temiz tutmak düsturu ile çalışmalarımızı yürüttük.
Söz konusu politikalar kapsamında TBMM Çevre Komisyonu olarak geçtiğimiz yıllarda plastik atığın azaltılması için ücretli poşet uygulaması ile araç lastiği, akü, pil ve bataryalar, madeni yağ, bitkisel yağ, ilaç, elektrikli ve elektronik eşya, bilişim telekomünikasyon ekipmanları, beyaz eşya ile plastik, metal, kompozit, cam ve ahşap ambalajlardan geri kazanım katılım payı alınması uygulaması hayata geçirilmiştir. Ayrıca, 1 Ocak 2021 tarihinden itibaren de Çevre ve Şehircilik Bakanlığının belirlediği ambalajlar için depozito uygulaması zorunlu tutuldu. Bu yasayla birlikte ülkemizde poşet tüketimiz yüzde 80 azalmış durumda.
Ayrıca Sıfır atık projesinin altlığını oluşturacak ‘Türkiye Çevre Ajansını’ kurduk. Bu yasayla da amacımız çevreyi kirletmeden kaynağında ayrıştırarak ve kullanılan malzemelerle de kirlenmeden ekonomiye kazandırmaktır. 2023 yılına kadar, toplanan atıkların işlenmesi, geri kazanılması sonucu, sanayimizde ve hizmet alanlarında gerçekleşecek yatırımlarla, 100.000 kişiye doğrudan istihdam ve yıllık 20 Milyar TL’lik ekonomik kazanç sağlanması öngörülmektedir.
Yapılan çalışmalar sadece ekonomik değeri olan hammaddeyi ekonomiye kazandırmak değildir. Sağlık harcamalarını da aşağıya çekmektir. Koronavirüs (Kovid-19) salgını, başta temiz su ve sağlıklı gıda tedariki olmak üzere çevrenin ve doğal dengenin korunmasının önemini bir kez daha hatırlatmıştır. Özellikle Koronavirüs (Kovid–19) salgınından dolayı kullanımı artan maske ve eldivenler, tıbbi atık olarak işlem görmesi gerekirken, belediyelerimizin gerekli alternatif toplama sistemini yaratamamasından dolayı, evsel atıklarla birlikte toplanmaktadır. Bu atıkların, Kovid–19 yanında diğer salgın hastalık risklerini artırmaktadır. Dolayısıyla, belediyelerimizin maske ve eldiven başta olmak üzere tıbbi atıkları ayrıca toplamak için bir sistem geliştirmesi gerekli görülmektedir.
Çevrenin korunması ve toplumsal farkındalık yaratmak amacı ile yapılan çalışmaların ortak gayesi gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakmaktır. Yaşadığımız çevre geçmişten bize kalan bir miras değil, gelecek nesillere bırakacağımız bir emanettir. Yarınımız olan çocuklarımızın daha sağlıklı bireyler olarak yetişmesi bugün bizim oluşturacağımız ortak bir çevre bilinci ile mümkündür.
Üzerinde yaşadığımız bu cennet vatanın evlatları olan bizler, temiz çevrenin bize ecdadımızdan miras olarak kalmış olmasından ziyade, bizim gelecek nesillere emanetimiz olması gerektiğinin bilincinde olmalı, bu manada gereken her türlü hassasiyeti göstermeliyiz.
Bu duygu ve düşüncelerle, tüm vatandaşlarımızın Dünya Çevre Günü’nü kutluyor, sağlıklı bir gelecek, temiz bir çevre ve mutlu günler diliyorum.