“Bu okula ilaveten “Ziraat Mekteb-i Âli” yani 1892 yılında Halkalı Yüksek Ziraat Okulu açılmış bunu, Bursa‘da kurulan “Ziraat Ameliyat Mektebi” izlemiştir. Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan sonra 1930 yılında 4 yıl yatılı eğitim veren “Ankara Yüksek Ziraat Mektebi” açılmıştır. 1933 yılında tarımsal öğretim faaliyetleri yeni yasa ile Yüksek Ziraat Enstitüsü adı ile sürdürülmüştür. Bu Enstitü 1948 yılında çıkarılan yasayla Ziraat Fakültesi adını alarak Ankara Üniversitesi`ne bağlanmıştır. 1955`te Ege, 1957`de Atatürk, 1967`de de Adana`da Ziraat Fakültelerinin kuruluşu ile tarım öğretimi yaygınlaşmaya başlamıştır.
Ziraat fakültelerinin geçmişten bugüne 136 bin ziraat mühendisi yetiştirerek bu ülkenin hizmetine sunmuştur. “Bugün ziraat alanında 5‘i henüz öğretime başlamamış 43 fakülte vardır. Başarılı bir yükseköğretim sürekli yeni fakülteler açarak veya açılan fakültelere popüler isimler vererek değil, planlı, geleceği görebilen, çeşitli müdahalelerin dışında gerekli ve gerçek ziraat mühendisliği eğitimi yakalanabilir. Bu nedenle mesleki öncelikleri dikkate alan, arz-talebi gözeten, meslek odalarını eğitim öğretimin öncelikli paydaşları olarak kabul eden bir yaklaşım ülkemize daha uygun bir tarımsal yükseköğretim sistemini ortaya çıkaracaktır. Bu gün hayatta olan 120 bin ziraat mühendisinin kaba bir hesapla %25 yaklaşık 25 bini işsizdir. Bu sayıya mesleğini yapamayıp farklı mesleklerde çalışanlarda dâhildir.
Bununla birlikte 200 kuru hektara bir ziraat mühendisi, 100 sulu hektara bir ziraat mühendisi gerekliliğinden yola çıkarsanız, Türkiye’nin yaklaşık 160 bin ziraat mühendisine ihtiyacı olduğunu da ayrıca görmemiz gerekiyor.
Ülkemizde tarımsal potansiyel anlamında bir sorun olmadığı, buna karşın mevcut potansiyelin hayvansal ve bitkisel ürün üretimi ve bunların verimliği anlamında yeterince ortaya konulamadığı görülmektedir. Bu amaçla çalışılmalı verimliliğimizi artırmalıyız
Biz Ziraat Mühendisleri diyoruz ki; Türkiye’nin dış satımı acil konu etmeli, iç pazar ve dış pazarda aynı kaliteyi yakalamalı bunun için sağlık koşullarına uygun kaliteli tarımsal üretim için ziraat mühendisliği istihdamının zorunlu olduğunu gerçeğini unutmadan, Gıda işletmelerinde, tarımsal işletmelerdeki üretimlerde, Bitki Koruma Ürünü ve tohum bayilerinde, tarımsal danışmanlık hizmetlerinde, tohumculukta ıslah ve AR-GE çalışmalarında, pazarlamada kısaca tarım ve gıda ile ilgili her alanda her birimde Türkiye’nin konu ile ilgili tüm yönetim yapılarıyla işbirliği içerisinde çalışacağız. Yeni ziraat mühendisliği istihdam alanları yaratmaya çalışacağız eski iş alanlarını geliştireceğiz. Bu sadece ziraat mühendislerinin işlendirilmesi anlamına gelmemektedir. Türkiye’nin yeniden üreten, yeniden kalkınan ve yeniden bağımsızlığının devamını sağlayan bir ülke olabilmesi için de ön koşullardan biridir.
Üretmeden bağımsız kalabilmenin olanaksızlığını, en yakıcı haliyle dünyada yaşanmaktadır. O halde Türkiye hem ekonomisinde (tarım sanayi vb.) hem siyasetinde böyle bir yapılanmanın peşinde olmalı ve bunun için yeni bir seferberliğe girişmelidir.
Dünyamızı tehdit eden bazı temel sorunların varlığı farklı ortamlarda dile getirilmektedir. Örneğin, açlık dünyanın çözmek zorunda olduğu temel bir problemdir. Su kaynaklarının kullanımı, kaliteli gıda üretimi, erozyon, kentleşme ve çevre sorunları ve benzeri problemler ziraat mühendislerinin çözüm üreteceği konular olacaktır. Buradan hareketle, ziraat mühendisliğinin gelecekte çok daha itibarlı ve geçerli bir meslek olacağını söylemek mümkün olacaktır.
Ziraat Mühendisleri Odası Trabzon Şubesi 1962 yılında il temsilciliği olarak başladığı faaliyetini 1992 yılında şubeleşerek bünyesinde Su Ürünleri ve Balıkçılık Teknolojisi Mühendisleri ile birlikte 575 üyeye ulaşmış bulunmaktadır.
Odamız, ilimizin dahası bölgemizin temel tarımsal ürünü olan başta fındık ve çay olmak üzere bütün tarımsal ürünler ile deniz ve iç su balıkçılığında üretilen tüm su ürünlerinde üreticilerin emeğinin hakkını alması için paydaş tüm oda birlik dernek kurum ve kuruluşlar ile her türlü ortak çalışmaya hazırdır ve bu yönde gereğini yapmak üzere başta yönetim kurulumuz olmak üzere tüm üyelerimiz göreve hazırdır.
Toprak; giyinme, barınma aş ve iş demektir. Toprağın insanlık için yaşamsal değeri yanında manevi değeri her şeyden daha önemlidir. Geleceğimiz için toprağımıza sahip çıkmak dileği ile tarımsal öğretim faaliyetinin başlanmasının 177. yılı tarım camiasına, bereketli üretimlerin olacağı nice yıllar dileği ile kutlu olsun…
Cemil PEHLEVAN ZMO Yönetim Kurulu Adına