Akçaabat İlçesi Yıldızlı/Orta Mahalle 162ada 12 parselin kuzey kısmında müteşebbis tarafından Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının 1/100.000 Ölçekli Çevre düzeni Planında “Doğal Niteliği Korunacak Alan” da denize yapılan dolgularla şehirleri giderek daha fazla denize yaklaştığı düşünülse de aslında durum hiçte sanıldığı gibi değil. Çünkü artık o alanlar haksız bir şekilde özel mülkiyete konu alanlar. Ayağınızı denize sokmamızın bir bedeli var! Ya da sahile ev yapan, dolguyu yapan şahıs ya da müteşebbisin denizi dededen kalma malı gibi sahipleniyor. Bütün bunlar yaşanırken ilgili Kamu kurumlarının uygulamakla mükellef oldukları kanunları neden uygulamaya koymazlar!
Gözümüzün önünde cereyan eden bu uygulamada gelinen son nokta ; “Belediyemize terk edilmiş kadastrol yolun demir kapı ile kapatılmış olduğu tespit edilmiştir.”(Yol kapatılmamış daraltılmış!)”7 (yedi) gün zarfında kaldırılması aksi halde yasal işlem yapılacağı tebliğ olunur” diye zabıt tutan ilgili Belediye ne hikmetse yapılan şikâyetlere ve Devlet Su İşleri 22. Bölge Müdürlüğünün yazısının gereği için zabıt tutup gereğini yapmaz. Ne hikmetse yıllaradır kapı ve evin aynı yerde durduğu bir yere sanki başka yerde buna benzer tecavüz yokmuş gibi sesinizi çıkarırsanız sizin de kapınızı yıkarım algısını oluşturmak doğru değil, etik hiç değil!
Mevcut durum böyleyken 3621 Sayılı Kıyı Kanununun amacı; “Bu Kanun, deniz, tabii ve suni göl ve akarsu kıyıları ile bu yerlerin etkisinde olan ve devamı niteliğinde bulunan sahil şeritlerinin doğal ve kültürel özelliklerini gözeterek koruma ve toplum yararlanmasına açık, kamu yararına kullanma esaslarını tespit etmek amacıyla düzenlenmiştir. Kıyılar, Devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Kıyılar, herkesin eşit ve serbest olarak yararlanmasına açıktır, Kıyı ve sahil şeritlerinden yararlanmada öncelikle kamu yararı gözetilir” diye kesin hüküm mevcutken, bahse konu alanlarda kimin yararı gözetiliyor!
“Madde 6 – Kıyı, herkesin eşitlik ve serbestlikle yararlanmasına açık olup, buralarda HİÇ BİR YAPI YAPILAMAZ; duvar, çit, parmaklık, tel örgü, hendek, kazık ve benzeri engeller oluşturulamaz. Kıyılarda, kıyıyı değiştirecek boyutta kazı yapılamaz; kum, çakıl vesaire alınamaz veya çekilemez. Kıyılara moloz, toprak, cüruf, çöp gibi kirletici etkisi olan atık ve artıklar dökülemez.”
Kıyının Korunması, Yapı Yasağı, Kıyı ve Denizde Yapılacak Yapılar hakkındaki 6. Madde
“Kıyı, herkesin eşitlik ve serbestlikle yararlanmasına açık olup, buralarda hiçbir yapı yapılamaz; duvar, çit, parmaklık, tel örgü, hendek, kazık ve benzeri engeller oluşturulamaz.
Kıyılarda, kıyıyı değiştirecek boyutta kazı yapılamaz; kum, çakıl vesaire alınamaz veya çekilemez. Kıyılara moloz, toprak, curuf, çöp gibi kirletici etkisi olan atık ve artıklar dökülemez” denilmesine rağmen eylemler hız kesmeden devam ediyor!
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının,1/100.000 Çevre Düzeli Planının da “Doğal Niteliği Korunacak” alanda yapılan dolgu çalışması, Özel Kanuna tabi kıyıları koruyan 3621 sayılı Kıyı Kenar Kanunu,1380 sayılı Su Ürünleri Kanunu,2872 sayılı Çevre Kanunu ve dere yatakları ile ilgili Başbakanlık Makamının 2006/27 sayılı Genelgesinin 2. Maddesi, 3. Maddelerinin ve ilgili diğer mevzuatlara göre yazılı şikâyetlerin gereğini yapması gereken Belediye; Deniz Dolgusu ve derenin üzerinin kapatılması şikâyetlerini dikkate almayıp site sakinlerine SUSUN yoksa demir kapınızı yıkarım diye aba altından sopa gösteriyor.
Yetkili Kurumlara sesleniyoruz…
Kurumumuzun ilgili kurumlara yapmış olduğu şikâyetlerin en kısa zaman değerlendirilip, sonuçlandırarak oluşabilecek telafisi güç zararların doğmasının önüne geçilmedir.
Cemil PEHLEVAN ZMO Yönetim Kurulu Adına
