Reklam

Reklam
Reklam
Haberim Hamsi | Trabzon Haber

Sümela Manastırı’nda ayin yapmak suçtur!

2010 yılından itibaren başlayarak, her 15 Ağustos’ta ayin yapma izni verilen Sümela Manastırı’nın gerçek şifreleri çözüldü!


Sümela Manastırı’nda ayin yapmak suçtur!

Manastır Rumlar tarafından değil, Kuman Türkleri tarafından inşa edildi.

Bu yapıtın Yunanlılara mal edilmek istenmesinin ardında, çok karanlık bir projenin olduğu uzun yıllardır konuşuluyor.

İşin doğrusu şu ki; bu konuda tarihi gerçekleri ortaya çıkarmakla mükellef olan devlet, maalesef kendi vatan toprağını altın tepside istihbarat oyunlarına ve küresel efendilere yem ediyor!

“Sümela bizimdir” yalan ve sahtekârlığının sonu, işgale kadar gider de kimse ne olduğunu bile anlamaz!

Dolayısıyla, 15 Ağustos tarihlerinde Yunanlılar tarafından burada ayin yapılması, tarihi bir cinayet ve hukuksuzluğun daniskasıdır.

Dünya Türk’ün yurdu olmuşken, Maçka’nın dağında inşa edilen bir yapının Yunanlılara ait olduğunu ileri sürmek, cehalet değilse, ihanettir.

Olayın tarihi gerçekleri aynen şu şekildedir:

Yunanlıların uydurmalarına göre; güya kuzen papaz Barnabas ile Sofhronios adlı Yunanlı iki keşiş, aynı düşü görmüşler. 

Yalan bu ya…

Düşlerinde, Hz. Meryem’i gördüklerini ve Trabzon-Maçka’da Karadağ’lara giderek, oradaki mağarada bir kilise yapmalarını istediğini söylemiş.

Bu olay, uydurma bir rivayete göre, MS 375-395 tarihleri arasında olmuş.

Bu rüya üzerine bu iki keşiş de güya bu manastırı inşa ettirmiş. 

Sahtekârlığın kitabını yazdıkları için buna önce kendilerini inandırmışlar.

* * *

Oysa bu yapının inşası ile manastır haline dönüşümü arasında geçen bin yıllık süre hakkında hiçbir bilgi yoktur. 

Çünkü böyle bir olay yoktur.

Gerçekte ise bu yapının asıl kurucusu, III. Komenustur. 

Yunanlılar, III. Komenus adlı Kıpçak Türk Kaanı’nın MS 1375-1395 yılları arasında yaptırdığı Manastırı avantadan sahiplenmenin en kolay yolunu bulmuşlar ve uydurdukları yalan tarih ile de bunda çok da başarılı olmuşlardır. 

Bu tapınağın gerçek yapım tarihi, MS 1375-1395’tir. Yunanlılar bu yapıtı kendilerine mal etmek için yapım tarihini, MS 375-395 tarihi olarak değiştirmişlerdir. 

* * *

III. Komenus’un öz be öz ‘Türkçe’ Sümela adıyla MS 1375 yılında Karadağ’da yapımına başlattığı bu manastır ve külliyesinin adını, ‘Mela ve Melas’ şeklindeki sözcüklerle değiştirmişlerdir.

Yetmedi, bu manastırın adının Yunanca kara dağ anlamına geldiğini, burasının da MS 375 yılında Yunanlılar tarafından yapıldığını ileri sürdüler. 

Oysa MS 375 yılında Doğu Roma devleti ile Yunanlıların hiçbir göbek bağları bile yoktu. 

Yunancanın Anadolu’da yayılması, bundan en az üç yüz yıl sonra gerçekleşmiştir. Anadolu’da yaşayan halkların anadilleri Yunanca değil, Türkçe idi.

* * *

Sümela Manastırı ve kompleksinin Yunan’a veya Rum’a mal edilmesi olayı sadece bir kurnazlık değil, büyük bir tarih hırsızlığı ve sahtekârlığıdır.

III. Komenus’un adı, hiç bir tevile hacet bırakmayacak kadar çok açık olarak Türkçedir. Komenus denilen kişi ve halklar, Kuman Türkleridir. 

Kuman Türk’ü Komenus adıyla, 1349-1390 yılları arasında 41 yıl Trabzon’da İmparatorluk yapmıştır. 

Kuman’ların kurdukları Türk İmparatorluğunun adını, “Rum İmparatorluğu” şeklinde takdim ederek, Yunanlılara mal etmeye çalışmışlardır.

‘Trabzon Rum İmparatorluğu’ çakma adıyla tarihe mal edilmeye çalışılan bu devletin Kuman Türk İmparatorluğu olduğu, hiçbir zaman ortaya konmamıştır.

Bu konuda Türk milletini büyük bir yanılgıya ve hak etmediği bir tarihi sonuca taşıyan Turizm Bakanlığı ve Türk Tarih Kurumu’nun ilgili dönemlerdeki sorumlularının, mutlaka hesaba çekilmesi lazımdır.

Tamamen tarihten yoksun ve bilim dışı safsatalarla uydurulan ve sözde Meryem Ana’nın göğe yükseliş günü sayılan 15 Ağustos günü ise, aslında hiçbir şeyi ifade etmemektedir. Çünkü bu tarihte hiçbir şey olmamış.

* * *

Tarihi gerçeklerin üstünü örtenler, Fener Rum Patriği Bartholomeos’a ve onun gizli ajandasında yer alan işgal projesine bilerek yeşil ışık yakmaktalar.

Böylece öz be öz Türk olan Kuman Türklerinin tarihi eserleri, tarih sahtekârlığı yapılarak Yunan’a peşkeş çekilmiş oluyor.

Anadolu’da Yunan diye bir ulus yoktur ve asla da olmamıştır! Kaldı ki Yunanlıların uluslaşmalarında en büyük katkıyı, Türk boyları ve oymakları sunmuştur. 

Kuman demek; kutsal adam, kutlu kişi, mübarek insan anlamına gelen Türkçedir ve Türk demektir. 

Türklerden bir Boy’a da yine, Kuman Türkleri denmektedir. Ayrıca da Mısır’da kurulmuş, MS 1517 yılında Osmanlı Türk İmparatorluk topraklarına katılmış olan Mısır kölemenleri de, Kumanlardır.

* * *

Yunanlı uyanık tarih sihirbazları Kuman’ı Komnenos şekline sokarak, Türk devletini Yunanlılarla ilişkilendirmeye çabalamışlardır.

Böylece, Karadeniz’de hak iddia etmek gibi aptalca bir senaryoya herkesin inanacağını zannetmişlerdir.

Yunanlılar dâhil Latinler, Romalılar ve bütün öteki Avrupalı ulusların hiçbirisi kesinlikle ne kale, ne köprü, ne tapınak, ne şato, ne saray, ne köşk, ne hipodrom ve ne de sarnıç yapımını bilmezlerdi.

Roma’da, Atina’da, İstanbul’da ve öteki Avrupa ülkelerinde kurulan bütün mabet,  köprü, Akrapol, saray, şato, kale ve sarnıçları, Pelasglar, Lelekler, Brintler, Karluklar, Etrüskler ve Qamunlar inşa etmiştir.

Bunların hepsi de Türk’tür.

Anadolu’da kurulmuş bütün kaleleri, köprüleri, tapınakları, akrapolleri ise Türkler kurmuştur.

* * *

Kumanların bir adı da, ‘Köprü yapan ve büyük köprü mimarı’dır. 

Romalılar bu sözü, Pontifeks olarak tercüme etmişlerdir.

Dolayısı ile de yıllar yılı Karadeniz üzerinde iddia edilen “Pontus” tezinin asıl kaynağı ve gerçek anlamı da budur.

Yani Trabzon’a gelenler Yunanlılar değil, Kuman Türkleri idi.

Yıllardır bu kadar büyük yalanlara inananlara yuh olsun!

Unutulmasın ki, dünya Türk’ün yurdudur.

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ

Günebakış Trabzon Haber