Reklam

Reklam
Reklam
Haberim Hamsi | Trabzon Haber

ŞÖLEN SON GÜNÜNDE KEMAL HAMAMCIOĞLU’NU AĞIRLADI

Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’nin Ömer Güner’e ithafen organize ettiği 6. Kitap Ve Kültür Şöleni son gününde ünlü tiyatro oyuncusu – yazar Kemal Hamamcıoğlu’nu ağırladı.

Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’nin Ömer Güner’e ithafen organize ettiği 6. Kitap Ve Kültür Şöleni son gününde ünlü tiyatro oyuncusu – yazar Kemal Hamamcıoğlu’nu ağırladı. Zaman sıkıntısından dolayı atölye çalıştırmasını gerçekleştiremeyen Hamamcıoğlu sevenleriyle interaktif bir söyleşi gerçekleştirdi.

Söyleşisine harekete geçmek ve yalnızlıkla konuşarak başlayan Hamamcıoğlu; “Oyuncuysan, yazarsan mesleğin ve hayatın buysa, bir hayat seçtin. Oyuncululuğu bekleyerek oyunculuk yapamazsınız. Hayatın içinde olduğunuz zaman hayat sizi oyunun içine dâhil ediyor. Hep şey diyorlar bana ne kadar yalnızsın? Ne kadar yalnız bir şey yazarlık diye. Ben de şunu diyorum; ‘bir beyin cerrahı yaklaşık 6-7 saatlik bir ameliyata girdiğinde neden ona çok yalnızsın demiyorsunuz da benim yalnızlığım onun yalnızlığından daha fazla bir yalnızlık’ hayatta seçilmiş yalnızlıklar aslında çok kalabalığı içeren yalnızlıklar o yüzden neyi seçtiğiniz hayatta sizin hikâyenizi belirliyor” diyerek sevenleriyle bir araya geldi.

Hep Yazıyordum

Yazarlar hep bir şey yaşadıktan sonra yazmaya başlarlar derler sizde de böyle derin olduğu için mi böyle şeyler yazmaya başladınız?

KH: Bunu düşündüm, hep yazıyordum aslında. Annem edebiyat öğretmeni. İlkokuldayken onun okulu 7:30 başlıyor, benim ki ise 8:30 da başlıyordu. Bu yüzden okulda geçirdiğim bir saatlik boş vaktim oluyordu. Bu vakitte de kütüphanedeki tiyatro kitaplarını karıştırıyordum. Çünkü liselerarası tiyatro oyunlarını izlemeye başlamıştım o yaşta. Bir şekilde canınız neyi çekiyorsa bedeniniz ve gözünüz de ona doğru çekiliyor.

Hiçbir Zaman Diretmedim

Büyülenerek mi yazıyorsunuz yoksa direterek mi? Yani sistematik olarak yazmalıyım deyip yazıyor musunuz yoksa hayır büyülenmeliyim zamanı gelince bırakım diyerek?

KH: Yazı zamanında geliyor. Büyülenerek yazayım diye mistik bir şeyler yapmıyorum. Ama hiçbir zaman da diretmedim yazmak için. Diretme meselesi şöyle; olmayacak pişmeyecek yemeğin başında durup inatla o yemeği yapma meselesine dönüştüğü zaman o yemek olmuyor zaten.

Ben sizi şiirlerinizle tanıdım. Sonra bu şiirleri ilk romanınızda gördük. Kitabınızı şiirlerinize göre mi uyarladınız yoksa şiirlerinizin kitapta yer alması gerektiğini mi düşündünüz?

Kitabın hikâyesi vardı, karakteri de editördü. Şiirleri de daha sonra başka bir kitap formatında basmak istemedim. Ama kız editör olunca kızın hikâyesine kurguladım hepsini, dâhil ettim. O çok zor bir süreçti. Kitabın sinematografik olarak ilerleyişin de, onlar(şiirler) kitaptan bağımsızdı. Daha sonra bağımlı hale getirdim. Ve bağladım hikâyeye.

Normların Dışındayım

Sizce Kemal Hamamcıoğlu toplum normlarının neresindedir?

KL: Şu an bayağı dışındayım. Okan Bayülgen’in dediği bir şey var ‘sanatçı ahlaksızdır.’ Çünkü toplum normlarına uymaz.  Ben garaj diye bir oyun yazdığımda. Haluk Bilginer gelmişti. ‘Bu oyun ‘dedi ‘ömür boyu gitmeli’. Yüz altmış dört kere oynadık ki bir oyun için büyük bir rakam. Oyuna bir sürü trans birey gelmişti bizden habersiz izlemeye.  Oyunda karakter orkide bir adama âşık. Yılbaşı gecesi adamı bekliyor ve adam gelmiyor. Önde oturan trans birey dedi ki ‘ah bilirim gelmezler. Gelirim der gelmezler’ şimdi burası yazdığım oyundan daha gerçek, daha hakiki. Ben sahnenin arkasında duyduğumda iyi ki bunu yazdım dedim. İyi ki onların sesi oldum dedim.

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ

Günebakış Trabzon Haber