SİYONİSTLİĞİN İLK OLMAYAN ALÇAKLIĞI
Trabzon TÜRKAV Başkanı Kenan Kuru, Siyonist İsrail, dünyanın birçok yerinde iç dünyasında var olan kargaşa ve olumsuzlukları taşımaktadır.
İsrail’in bu durumu, ilk ve son olmayacaktır. Mescid-i Aksada Cuma namazını yasaklayan İsrail’ e, Kudüs’ü Başkent olarak verenlerin şımartmaları vb. gibi kural tanımazlığına bu gün bir yenisi eklenmiştir. Müslüman dünyası İsrail’ in şarlatanlığıyla karşı karşıyadır. İsrail’ in rollerine dünya sessizdir. Ancak, Toplumsal düzenin, adaletin ve insan haklarının üst çatısı olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Mescidi Aksanın korunmasının, savunulmasının önemini, insani, tarihi ve hukuki zeminde ifade etmesini TÜRKAV olarak destekliyoruz. Ve tarihi sorumluluk gereği kutluyoruz. TÜRKAV olarak, Tarihten günümüze İslam Coğrafyasında oynanan oyunlarla işbirlikçilerinin tahlilini yaparak gelmekteyiz. Bir millet olmak için tarihle yoğrulmak gerekmektedir.
Deli saçması ile oynayan İsrail’e buradan hatırlatıyoruz ki; 1969 yılında İsrail askerleri Mescidi Aksa’ da büyük bir yangın çıkardıklarında, dönemin İsrail Başbakanı Golda Meir, O, gece sabaha kadar uyumadığını, …korku ve endişe içinde İsrail’e dört taraftan Müslümanlar girecekler diye. Lakin! Sabah baktık ki, hiçbir tepki yok. Zannedilen de olmamıştı. İsrail Başbakanı diyor ki, O zaman anladık ki, İsrail her istediğini yapabilir. Çünkü bu ümmet uyuyan bir ümmettir. Yahudi lobisiyle sinsi oyunların oynandığı konularda yöneticisi durumundaki İsrail’i görmek mümkün olmuştur. O halde Arapların duyarlı olmaları gerekmektedir.
Dünyanın her hangi bir yerinde bir olay vuku bulsa Türkleri ilgilendiren bir yönü ya da ona yüklediği tarihi sorumluluğu mevcuttur. Bakın 1937 tarihinde Avrupa’yı ihtar eden ATATÜRK, ne diyordu; ” Türkler mukaddes topraklarda yabancı hâkimiyetine tahammül etmiyecektir.” ve Filistin’ e el sürülemez. Arapları en iyi tanıyan bir millet olarak, Araplar arasında karışıklığı ve anlaşmazlığı bilen tarihi geçmişe de sahip olan Türk devlet geleneği bulunmaktadır Arapların Avrupa siyasetine karşı durmayıp Ülkelerini Avrupa emperyalizmine teslim ederken, bu kötülüğe karşı Türklerin tahammül etmeyeceği bilinen bir gerçektir. İslam Peygamberimizin arzusunun yani mukaddes toprakların daima İslam hâkimiyeti altında kalması için Türk milleti ve Devleti var olmuştur. Bu beyanı açıklayabilecek kadar da güçlüdür. Tarihi özelliğe sahiptir.
Dünyanın birçok yerinde Müslümanlara zulüm yapılmaktadır. Doğu Türkistan’da da Ramazan ayında oruç tutulmasının, namaz kılınmasının, selam verilmesinin suç ve kabul edilmediği insanlık dişi soykırımla karşı karşıya bulunmaktadırlar. Müslüman Ülkeleri uyuyan bir ümmet olarak dünyanın önünde mahcuptur. 1969’daki gibi sessizdir.
TÜRKAV olarak ifade ediyoruz; İsrail’in baskısı tehdittir, Müslümanlara saygısızlıktır. Siyonist İsrail, Mescid-i Asksadan ve Filistin’den elini çek. Çünkü Türklerin Tarihten gelen sorumluluğu mevcuttur. Ve mukaddes topraklarda yabancı hâkimiyetine dün nasıl tahammül etmemişse bu günde etmeyecektir.
Müslümanların mukaddes topraklarında inançlarına saygısızca saldıranlara karşı Ramazan Bayramı arifesinden başlayarak ilk önce mallarını raflarda bırakarak ekonomik güç verilmemesi önemli olacaktır.