Sarı Öküz
Geçenlerde bir yazımın konusu kendimi, eleştirip, kınamak olmuştu…
O gün yanıldığımı belirterek, başkalarına hiçbir şey söylemeden, yanlış yaptığımı belirtmiştim…
Çuvaldızı, başkasına batırmadan, iğneyi, kendime batırmıştım…
Dava liderimiz Erbakan Hocamıza, bunadı, yaşlandı diyerek, ihanet ettiğimizi hatırlatıp, bu sözler birilerinin çok zoruna gidince, bana, hakaret etmişler…
“İş, işten geçti ama çok pişmanım” demem, onlara koymuş…
Kızıp, köpürmüşler, bana…
“Niçin öyle diyorsun” diye, serzenişte bulunmuşlar…
Diğer yazdıklarım, bir kulaklarından girip, diğerinden çıkmış…
Onlar yalnızca, öyle niçin dediğime, takılmışlar…
Bir şeyler ima edip, etmediğimi, sorgulamışlar…
Neyse onlara cevabımı bir hikâye ile vereceğim…
“Ormanda birlik olan öküz sürüsü, büyük bir güçtü…
Aslan, onlara saldırıyor, her saldırısında ise birlik olan, öküz sürüsünün direnişi ile karşılaşıyordu…
Aslanın Krallığı ayaklar altına alınmış, itibarı epeyce zedelenmişti…
Ancak itibardan başka Aslan, açlıktan ölmek üzereydi…
Fakat ikiyüzlü, yalaka kişilerin her yerde olduğu gibi, ormanda da bunlardan vardı…
Aslana şirin gözükmek sevdasındaki Tilki,
Bu görevi yapıyordu…
Aslana,
“Kralım, bana iltimas sağlarsanız, öküz sürüsünü size teslim edeceğim” demişti…
Buna dünden razı olan Aslan, şartsız kabul etmişti…
Hemen işe koyulan Tilki, öküz sürüsünün yanına gitmişti…
Öküzlerin Başkanına:
“Başkanım, aslında Aslan Kral, sizinle barış içinde yaşamak istiyor…
Her saldırısında bir araya toplanıp, güç kaybediyorsunuz…
İstediğiniz gibi otlanamıyorsunuz, ben aranızda elçiyim…
Sizin şu Sarı öküz yaşlı, hasta, güçten kuvvetten düşmüş, verin onu Aslana huzur içinde yaşayın, otlaklarda rahatça otlanın… Ormana da barış ve huzur gelsin… Siz onu Aslana vermezseniz, yakında zaten ölüp, gidecek” demiş…
Aslında bu öneri aklına çok yatan Öküz Başkan, yönetimine bu teklifi götürmüş…
Bazılarının, şiddetli karşı çıkmasına rağmen, bu teklifi kabul ederek, Sarı öküzü, Aslana vermişler…
Ve bir hafta boyunca hiçbir korku olmadan, rahatça otlanmışlar…
Bir hafta sonra acıkan Aslan, tilkiyi yine Öküz sürüsüne yollamış ve benekliyi almış…
Daha sonra Nazlı, Cilveli, Kara kız diye sürü epeyce azalmış…
Tabi semirip, şişmanlayan Aslana artık hiç kimse itiraz edemiyormuş…
Karnı acıktığında gelip, istediğini alıyormuş…
Sarı öküzü veren, Öküz Başkan, yaptığına çok ama çok pişmanmış…
Etrafındakilere, “Biz, Sarı öküzü verdiğimizde, ona ihanet ettiğimizde, kaybettik” diyormuş…
Beni eleştiren arkadaşlara, ben de diyorum ki:
“Biz, Rahmetli Erbakan Hoca’mıza yaşlandı, bunadı diyerek, ihanet ettiğimizde, kaybettik”