Kana doymaz vampir, işgalci, soykırımcı eşkiya çetesi ziyonistlerin, İngiliz oyunları ile Osmanlı devletimizi parçalayıp, kaybedilmiş topraklarımızda terör çetesi kurduğu 1948’den beri ve hususen, yediden yetmişe bütün dünya insanlığının gözü önünde ve şahitliğinde 471 gün/ yaklaşık 16 ayda yaptığı,
Hiçbir insani değer, erdem ve hiçbir u.arası yasa tanımayan SOYKIRIM ile kesin olarak göstermişlerdir ki, bu lanetli kavmin ziyonist temsilcilerine ve ŞEYTANYAHU’ya asla ve kata güven olmaz!
19 Ocak’ta yaptıkları ateşkes ve esir takası antlaşması; Gazze, Lübnan, Yemen, Suriye ve İran’ı her türlü vurmalarına, Hamas ve Hizbullah yerleşimlerini, önder ve neferlerini, küresel ziyonist ile birlikte yerle yeksan etmelerine,
Hizbullah ve Hamas’ın Suriye üzerinden gelen İran’a ait can damarlarını tümüyle kesmelerine, Suriye, Yemen ve İran’a çok büyük darbe vurmalarına rağmen,
HAMAS’IN TÜM MÜCAHİTLERİNİ BİTİREMEDİKLERİ VE ESİRLERİ BULUP ALAMADIKLARI İÇİNDİR ve geçici bir yalandan antlaşmadır.
Esirleri aldıktan sonra, yine uydurma gerekçelerle, “güvenlik” iddiaları ya da daha önce ve bugüne kadar yaptıkları gibi, hiçbir gerekçeye ihtiyaç duymadan vuracakları, son kalan Hamas ve Gazzeli mücahit halkı da ortadan kaldırmaya çalışacakları yüksek ihtimaller arasındadır.
İRAN’a da, en azından NÜKLEER TESİSLERİNİ yok edecek şekilde saldıracakları, yeni BAŞZİYONİST TRUMP desteği ile buna hazırlandıkları da kuvvetli ihtimaller arasındadır. İran nükleer de sona gelmeden bunu yapmayı baştan beri pilanlamaktadırlar ki, NÜKLEER SİLAH EDİNMİŞ BİR MÜSLÜMAN ÜLKE ASLA İSTEMEMEKTEDİRLER.
Evet. Bu barbar, cani, tarihte eşi görülmemiş savaşın, soykırımın ve “KARINCA İLE FİLİN” savaşında fiili ve dünyevi kazananı, fili temsil eden tartışmasız “TERÖR ÇETESİ İZRAİL” ve hamisi “Başziyonist ABD”dir.
Ama karınca dünya devi ile savaşmış, tarihin en orantısız savaşını mucizevi bir şekilde karıncayı temsil eden “HAMAS SON NEFERİNE KADAR SÜRDÜRMÜŞ, TESLİM OLMAMIŞTIR.” “Gerçek galip, file karşı yok edilemeyen karınca mesabesindeki Gazze’dir, Hamas’tır.”
ADALET TERAZİSİNDE, İMAN, YİĞİTLİK, SABIR VE CİHAT ZEMİNİNDE, AHLAK, DİRENÇ VE İNANÇ ÖLÇEĞLNDE, MUTLAK ÖLÇÜ UHREVİ TERAZİDE GALİP, HAMAS ve ona destek verenlerindir, topyekün “DİRENİŞ CEPHESİDİR.”
Hizbullah, Yemen, lojistik destek yolu olarak eski Suriye ve baştan beri çatışmalara dahil olan İran’ın inkar edilemez ama şartlar gereği sınırlı desteği olmasına rağmen, bu savaşı GAZZE ve HAMAS TEK BAŞINA ve YALNIZ sürdürmüş, sonuna kadar ölmüş, yerleşimleri yerle yeksan olmuş, onbinlerce şehit vermiş ama teslim olmamıştır. ÖLMÜŞ AMA ASLA TESLİM OLMAMIŞ, bu en adaletsiz savaşta GERÇEK ZAFERİN SAHİBİ HAMAS olmuştur.
“Bir yanda dünyanın en güçlü ordularından biri; modern teknolojiye, devasa bir silah endüstrisine, sınırsız para ve finansal imkanlara ve uluslararası desteğe sahip bir işgalci terör çetesi ve onun hamisi küresel tek güç ABD, diğer yanda ise abluka altında, en temel insani haklardan dahi mahrum bırakılmış, HAVA VE DENİZ GÜCÜ OLMAYAN, KARA GÜCÜ DE ZİYONİST ÇETE KARŞISINDA YOK HÜKMÜNDE OLAN, her yönden kuşatılmış bir DİRENİŞ GURUBU HAMAS ve Gazze halkı.”
Gazze bu savaşta, küresel ziyonist cepheye karşı yalnız idi. Bombalar yağarken, çocuklar enkaz altında can verirken dünyanın sessizliği sürekli bir yankı gibi Gazze sokaklarında dolaştı. SEMBOLİK VE GAZ ALMAYA, TABANI KAYBETMEMEYE MATUF KINAMALARDAN başka bir şey yapmayan MÜSLÜMAN HALKLARIN İDARECİLERİ, uluslararası kurumlar etkisiz ve kamuoyu dağılmıştı. Buna rağmen Gazze halkı tarihin gördüğü en büyük direniş destanını yazdı. İsrail’in bütün askeri gücü, sınırsız finansal kaynakları ve uluslararası koruma şemsiyesi Gazze’yi dize getiremedi. Ne kadar sıkıştırsa sıkıştırsınlar, ne kadar zulmederlerse etsinler Gazze boyun eğmedi, SON NEFERİNE KADAR DİRENDİ.
“Ziyonist kuduzlar ilk kez 2.500’den fazla ölü verdi, ilk kez 250’den fazla esir alındı; aralarında çok yüksek rütbeliler de var. İlk kez 1 milyon Yahudi yerleşimci göç etmek zorunda kaldı. İlk kez Mossad’dan büyük bir bilgi hazinesi ele geçirildi, düşman başkentindeki Mossad merkezi vuruldu. İlk kez düşman ülkesindeki bir askeri havaalanı, ilk kez düşman ülkesindeki askeri üsler, ilk kez düşman ülkesindeki askeri fabrikalar vuruldu. Aksa Tufanı ile “Yenilmez ordu” efsanesi ilk kez sonsuza dek sona erdirildi. Ziyonist vampirlerin iç bütünlükleri çöktü ve düşman cephesinde büyük bir çatlak oluştu. Tüm ümmette cihad ruhu yeniden canlandı. Filistin meselesi ümmetin merkezi konumuna yeniden yükseldi. Tel Aviv bir korku şehri oldu. 500 binden fazla kişi evlerini satıp göç etti. 4.000’den fazla asker ve yedek subay gönüllü olmayı reddetti ve “Bu ülke bizim değil, savaşamayız” dedi. 400 pilot hizmet vermeyi reddetti.
Dünyanın vicdanlı tüm halkları onların gerçek yüzünü gördü. 80. yıl laneti üzerlerine çökmeye başladı. En mühimi, Allah’ın vaadine olan güven tazelendi. Gazze tüm mazlum halklar için bir umut, zalimlere karşı ise bir korku sembolü haline geldi. Bu zafer, kaybedilen çocukların, yıkılan evlerin ve akıtılan kanın unutulmayacak bir mirası oldu.”
GAZZE ve DİRENİŞ CEPHESİNİN savaşı, sadece bir toprak parçasının korunmasından ibaret değildir. Bu direniş, adaletin, insanlık onurunun ve haklının direnişidir. Zulme karşı direnişin, sadece mücadeleyle değil, imkansız denileni gerçekleştirerek kazanılabileceğini göstermektedir.
Gazze’nin, HAMAS ve HİZBULLAH’IN, Yemen ve İran’ın bu savaşta yalnız kalışı aslında dünyanın vicdanına çekilmiş bir çiziktir. Adalet nutukları atan liderler, hak savunuculuğuyla övünen uluslararası kurumlar savaşı izlemekle, yerli naylon idareciler de de kınamakla yetindi. Gazze’nin çığlıkları duvarlara çarptı ve yankısı yine Gazze sokaklarına döndü. Bir çocuğun kanı akarken, bir annenin feryadı göklere yükseldiğinde, dünyanın gözleri kör, kulakları sağır oldu. DÜNYANIN VE MÜSLÜMAN DEVLET İDARECİLERİNİN BU SUSKUNLUĞU TARİHİN KARA SAYFASINA KAYDEDİLDİ. DİRENİŞ CEPHESİNİN bu stratejik zaferi, askeri literatüre altın harflerle yazılacak bir ders niteliği olarak tarihe geçti.
Bundan Sonra Ne Olur?
Gaybı Allah bilir ama görünen fiili veriler, terör şebekesi İzrail’in, sahte antlaşmasına rağmen, Gazze’yi izole etmeye ve abluka politikasını sürdürmeye, HAMAS’I son neferine kadar bitirmeye, Gazze’yi işgal ettiği topraklara katmaya, kuklası Abbas’a sembolik Gazze idaresini vermeye ve yine Abbas yönetiminde, olmayan bir Filistin devletine çalışacak, esas hedefi olan, Hamas, Hizbullah, Yemen ve eski Suriye’nin, ziyonist çeteye karşı en büyük tedarikçi ve destekçisi olan İran’a yönelecek, Trump ile birlikte, en azından nükleer tesislerine kalleşçe saldıracaktır. Hazır İran’a karşı mezhepçilikte başarılı olmuşken, İran’ı yanlızlaştırmışken ve çevre tüm ülkelere İran’ı tehdit olarak algılatmışken!
Bu ihtimallerin çok az da olsa İSTİSNALARI var ama onları bir başka yazımızda ele alalım inşallah.
MUTLAK İSTİSNA İSE, YARADAN’IN BİLEMEDİĞİMİZ PİLANI VE TUZAKLARINA KARŞI TUZAĞIDIR!
Post Views: 11