Reklam

Reklam
Reklam
Haberim Hamsi | Trabzon Haber

 ŞAHSİ VE UMUMA BAKAN FİİLLERİMİZ

                    İnsanların şahsi(özel) ve umuma(kamuya) yönelik iki kategoride inceleyeceğimiz  hayat ve fiilleri mevcut olup,

Bunlardan ilki ŞAHSİ yani ferdi, tek, bireyselkişisel, kişiye ait, özel, kişinin özeline, özel yaşantı ve hayatına dair, kendinden başkasına fayda veya zararı olmayan, kendisi ile sınırlı olan fiilleri, yaşantısı ve hayatıdır.

İkincisi ise UMUMİ, umuma bakan, umumu/geneli ilgilendiren, kamuyu yani hepi, herkesi, bütünü, bir ülke halkının tümünü, halkı ilgilendiren, etkileyen, bütüne tesir eden, yani kendisi ile sınırlı olmayan, kendisi dışında birçok insana fayda veya zarar veren fiilleri, yaşantısı ve hayatıdır.

Hayatın bütünü, tüm fillerimizden sorumlu olduğumuz, hayırlı ve güzel işlerimizin tamamı hasenat ve ibadet, tüm kötü fiillerimiz de seyyiat yani günah olduğuna göre, biz buna “FERDİ, ŞAHSİ VE TOPLUMSAL İŞ VE İBADETLERİMİZ” deriz, demeliyiz.

Yani ŞAHSİ/FERDİ/ÖZEL İBADETLERİMİZile UMUMİ/TOPLUMSAL İBADETLERİMİZ olarak ikiye ayırmalıyız.

Ferdi/ şahsi/özelimize ait tüm fiil ve işlerimiz yani ibadetlerimiz, sadece zatı, şahsı, kişiyi ilgilendirir.

Zararı da faydası da varsa, sadece kişinin kendinedir, şahsını ilgilendirmektedir.

Bu bizi yani umumu, geneli, toplumu ilgilendirmez. Özel, şahsi hayatına bakmayız, bakamayız. Bakmak, özel hayatını deşifre etmek, araştırmak, açığa çıkarmak, duyurmak, yaymak bizim işimiz değildir ve İslam buna TECESSÜS demiş ve HARAM kılmıştır.

Umuma, topluma bakan, toplumu ilgilendiren ibadet ve tüm işler ise, herkesi ilgilendirir, herkese faydası veya zararı vardır. Sadece kişiyi değil, toplumu ilgilendirir.

Onun için bizi, insanların umuma, genele bakan, geneli ilgilendiren, topluma bakan, kendinden başkalarına da fayda veya zararı olan tüm ibadet ve filleri ilgilendirir.

Bunları duyurmak, yaymak tecessüs değildir ve zaten kahir ekseriyeti topluma, umuma, genele baktığı, ilgilendirdiği için alenidir, herkesçe görülmektedir.

Her iki durumu, ibadeti, iş ve fiillerimizi örneklerle açıklamaya çalışalım.

Bir insanın namaz kılması, Oruç tutması, Hacca gitmesi, zikri, tesbihi, nafile ibadetleri şahsi, özeli ile ilgilidir. Faydası kendinedir. Bu ibadetlerle topluma daha yararlı, ahlaklı, adaletli oluyorsa, faydası hem kendine hem de topluma, umumadır.

Bir insan Zekat, Sadaka veriyorsa faydası hem kendine hem de toplumadır.

Bir insan evini kirletirse, sadece kendine, kendi hanesine zararı vardır ve evine, evini kirletmesine karışmayız, karışamayız. Bunu araştırma ve duyurma, dedikodu etme, yayma hakkımız da yoktur.

Ama sokağı, çevreyi, suyu, havayı, toprağı, tüm ortak alanlarımızı kirletirse, hepimize zararı var ve hepimizi ilgilendirir. Şahsi, ferdi, özel olmaktan çıkar, umumi, toplumsal, genel hale gelir ve zararı kendi dışındakilere, yüzlere, binlere ve milyonlara ulaşır.

İLKİNİN YANİ SADECE KENDİ EVİNİ KİRLETMESİNİN GÜNAHI ON İSE, İKİNCİSİNİN BİNDİR, MİLYONDUR.

Yine bir insan, kendine adaletsiz ise, zararı sadece kendinedir. Topluma adaletsiz ise, zararı herkesedir.

Bir insan kendi evinde ya da bu işe tahsis edilmiş bir mekanda kumar oynarsa, zararı kendine ve beraber olduğu kişileredir. Bunu aleni, herkesin gözü önünde ve ortak mekanlarda yaparsa, zararı kendini aşar, topluma da zarar verir. Görenleri rahatsız eder, kötü örnek olur, normalleştirir, yaygınlaştırmış , topluma bulaştırmış olur.

Yine bir insan evinde ya da bu iş için tahsis edilmiş kapalı mekanda sınırsız açılıp saçılırsa, ulu orta aşüftelik, terbiyesizlik ve ahlaksızlık ederse, zararı kendine veya gönüllü olarak beraber olduğu ama kimsenin görmediği insanlaradır.

Ama bunu herkesin gözü önünde, umuma ait kamu ortak alanlarında yaparsa, teşvik, tahrik, taciz haline gelir. Kendi dışındakileri rahatsız eder, toplumu alıştırır, kötü örnek olur, normalleştirir, alıştırır ve bu kötü fiili yaymış, yaygınlaştırmış, tüm topluma zarar vermiş olur.

Bir insan evinde kimsenin duymayacağı şekilde gürültü ederse, zararı kendinedir, şahsını ilgilendirir. Ama gürültü dışarıdan duyuluyorsa, şahsi olmaktan çıkar, herkese zarar verir hale gelir.

Yine bir insan kendi işini dikkatsiz, kalitesiz, üstünkörü yaparsa zararı yalnız kendinedir. Milletin işini öyle yaparsa zararı herkesedir. Onun için, milletin, umumun işinde, kendi işinden çok daha dikkatli olmalıdır.

 BİR İNSAN ÜSTÜ BAŞI KİRLİ, KÖTÜ KOKARSA, EVİNDEN DIŞARI ÇIKMADIKÇA ZARARI KENDİNEDİR. Topluma çıktığında zararı herkese şamil hale gelir. Özel mülkünde sigara veya içki içtiğinde kendine, dışarıda, umumun içinde bunları yaptığında zararı herkese olur.

Şahsını ilgilendiren olumsuz fillerin günahı bir, cezası bir ise, toplumu ilgilendirenlerin günahı ve cezası yüzdür, bindir, milyondur.

Hususen İDARECİLER bunu yaparsa zararı 85 MİLYONA hatta tüm insanlığadır.

Din adına konuşanlar, vazife yapanlar da öyledir ve yaptıkları yanlışlar kendileriyle sınırlı kalmayacak, hem kendilerine, hem topluma, hem Müslümanlara hem de İslam’a zarar vereceklerdir.

Bu örnekleri hayatımızın her alanından verebilir, her iş ve fiillerimizle çoğaltabiliriz.

SONUÇ OLARAK, İnsanların topluma bakan, toplumu, umumu ilgilendiren iş, ibadet ve eylemlerine bakarız, bakmalıyız.

Kendi ile Yaradan arasındaki iyi ve kötü işleri, kişinin kendini ilgilendirir, günahı da sevabı da kendinedir.

İNSANLAR DA ŞAHSİ İŞ, FİİL VE İBADETLERİNDEN ÇOK ÇOK DAHA FAZLA, UMUMİ, TOPLUMA BAKAN, MİLLETİ İLGİLENDİREN İŞ, FİİL VE İBADETLERİNDE DİKKATLİ OLMALI, HATA YAPMAMALIDIRLAR.

Kısaca özelinde iyi veya kötü ne edersen et ama dışarıya bakan, toplumu ilgilendiren iş, ibadet ve fiillerinde hata yapma hakkın yoktur.

Asgari insan olmanın şartı budur. Müslüman olmanın ise FARZIDIR.

MÜSLÜMAN, TOPLUMA BAKAN İŞ, FİİL VE İBADETLRİNDE HATA YAPRSA ZARARI DÖRTTÜR. KENDİNE, TOPLUMA, MÜSLÜMANLARA VE İSLAM’A. ÖZELİNDE İSE BİRDİR, O DA YALNIZ KENDİNEDİR.

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ

Günebakış Trabzon Haber