RECEP ŞENYÜZ KALEMİNDEN MEMURUN MİRASI
Memurun Mirası; zorluklar içinde geçen bir yaşantıda, geçirdiği ağır bir hastalık sonucu kalbi bir buçuk dakika süreyle durunca sol tarafı felç olan memur baba, Recep Şenyüz’ün çocuklarına yazdığı ilk eser.
Recep Şenyüz, ilk gençliğinden başlayarak özellikle memurluk hayatında uğruna mücadele ettiği değerleri, belediye çalışanı memurlarının sendikalaşmasını ve sendika kurma uğraşılarını ve sendikalaştıktan sonraki eylemlerini kaleme alıyor. Memurun Mirası, memurluk ve sendika çalışmalarında tanıdığı, dost olduğu insanlarla özveri ve vefa temelli ilişkilerini; evlenirken ve hastalık zamanlarında yanında olan, onu yalnız bırakmayan insanları, çocuklarına ve sonraki nesillere daha yaşanabilir bir ülke bırakmak için onurlu bir yaşamı nasıl sürdürdüğünü, kimi tarihi önemli kişiliklerin (Mandela gibi) yaşamlarından da örnekler vererek anlatıyor.
Ailesiyle son yaptığı Bursa gezintisindeki mutluluğu ve dinginliği, her olumsuzluğa rağmen onurluca geçirilmiş bir yaşamın, haksızlıklara karşı savaşla geçmiş bir memurun yaşamının değerine vurgu yapan eser; İstanbul’da geçen çocukluğunun büyülü nostaljik hatıralarıyla ve okul hayatı, devrimci hareketlerle tanışma gibi iş hayatından önceki zamanlarla başlıyor. Ardından naif bir yaşam öyküsünün dehlizlerinde dolaşıyor.
Bırakılabilecek en büyük mirasın, onurlu bir yaşam olduğunu söyleyen Recep Şenyüz, tek elle yazdığı bu eserde yaşamından farklı kesitlere yer veriyor. Ya işini bilen bir memur olarak çocuklarına bir servet bıraktığı, sıradan bir yaşam özeti olarak hafızalarda kalacaktı ya da onurlu yaşanmış, özgün ve kalplere dokunacak anılarla dolu bir yaşam dersi miras bırakacaktı. Şenyüz, burada onurlu bir hatıra olarak yer almayı seçiyor. Yazardan Direkt Yayınevi’nden yayımlanan Memurun Mirası farklı bir yaşam hikâyesiyle tanışmak isteyen okurla buluşuyor.