ÖZEL YAŞAMIN GİZLİLİĞİNİ VE KİŞİSEL VERİLERİN KORUNMASINI TEMİNAT ALTINA ALIYORUZ
Bütçe görüşmelerinde konuşan CORA, Türkiye İnsan Hakları Kurumu ve Kişisel Verileri Koruma Kurulu’nun önemine vurgu yaptı
AK Parti Trabzon Milletvekili Salih CORA, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) devam eden 2021 yılı bütçe görüşmelerinde konuştu. Adalet Bakanlığı, Hazine ve Maliye Bakanlığı, Yargıtay, Danıştay, Milli Savunma Bakanlığı ile bağlı kuruluşların bütçesinde söz alan Milletvekili CORA, Türkiye İnsan Hakları Kurumu ve Kişisel Verileri Koruma Kurulu’nun önemine vurgu yaptı.
MİLLİ ÇIKARLARIMIZI KORUYAN ÖNEMLİ ADIMLAR ATTIK
“Adaletle toplanan her bir vergi hakkaniyetle dağıtan her bir kuruşu ülkemizin gelişmesi ve kalkınması için harcayan, ülkemizin huzur ve barışı için kullanan bir iktidar olarak milletimizin karşısındayız.” diyen CORA, “Zor bir yılın son günlerini geçirmekteyiz. Bu yıl COVİD-19 salgını olmak üzere ekonomi, siyaset ve hukuk alanında zorlu bir dönemi geride bıraktık. Dik duruşumuzu muhafaza ederek ülkemizin milli çıkarlarını, hak ve hukukunu koruyan önemli adımlar attık. Karabağ’ı hilali ile buluşturduk, Ayasofya secdeyle buluştu, Libya mutabakatı ile Doğu Akdeniz’de Mavi Vatanı koruduk. Kapalı Maraş’ın ziyaretçilere açılmasıyla Yavru Vatan’ın hakkını ve hukukunu koruduk. Suriye’de terör koridorunu güvenlik koridoruna dönüştürdük. Geleceğimizi, bekamızı koruduk.” ifadelerini kullandı.
MAZERETLERE SIĞINMADIK
Türkiye’nin son 5 yılda etrafının ateş çemberi ile çevrelendiğine işaret eden CORA, bu süreçte insan haklarından taviz vermediklerini söyledi. CORA, “İçeride hendek barikat çukur her türlü envai çeşit terör eylemi varken, darbelerin kaosların karışıkların pençesinde çetin bir mücadele ortaya koyarken bir taraftan da bu parlamentoda 6701 sayılı yasa ile Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumunu kurduk. Aynı şekilde 2016’da 6698 sayılı yasa ile Kişisel Verileri Koruma Kurulunu oluşturduk. Ülkemizin güvenliğine yönelik ciddi saldırıların olduğu dönemde bile reformist kimliğimizden ödün vermedik. İnsan hakları, demokrasi, özgürlük ve hukukun üstünlüğü noktasında hiçbir mazerete sığınmadık, Fransa gibi davranmadık. Çünkü biz büyük bir medeniyetin temsilcileriyiz. Evrensel olarak kabul edilen tüm değerleri yani hakkı, hakikatı, adaleti, merhameti, eşitliği, özgürlüğü velhasıl Emr-i bi’l ma’rûf olarak değerlendirilen tüm değerleri batının riyakâr kurumlarından değil bu ülkenin bu topraklarında, bu medeniyetin çınarının gölgesinde arayan, bu topraklarda vücut buldurtmaya çalışan bir anlayışın temsilcileriyiz.” dedi.
KURUMLARIN ÖNEMİNİ VURGULADI
“Biz biliyoruz ki insan yaratılmışların en şereflisidir. İnsana hizmet ise siyasetin vazifesidir. İnsan kutsaldır, insan hakları da kutsaldır. İnsana efendilik yoktur, millete hizmet vardır. İnsanı yaşat ki devlet yaşasın anlayışının temsilcileriyiz.” diyen CORA, sözlerini şu şekilde tamamladı:
“Bu minvalde insan hakları ve eşitlik kurumumuzun, kişisel verileri koruma kurulumuzun ortaya koyduğu çalışmaları önemsiyoruz. Dünya ticarette farklı bir yöne doğru evrilmektedir. Teknolojinin sınırlarını aştığı bir dönemde ticarette sınırlarını aşmış geçen yıl Türkiye’de 35 milyonun üzerindeki kişi internet üzerinden alışveriş
yapmıştır. 35 milyon kişi bu alışveriş sırasında kimlik bilgilerini, banka bilgilerini, adres bilgilerini ve iletişim bilgilerini muhtelif kurum ve kuruluşlarla paylaştı.
Hepimiz bu dijital platformları kullanıyoruz. Zihnimizden ne geçti? Acaba kişisel verilerimiz bir yerde kullanılır mı, bizi rahatsız ederler mi, kötüye kullanılır mı, Hak ihlali olur mu? İşte kişisel verileri koruma kurulu burada devreye giriyor, kanunla aldığı yetkilerle kurumları denetliyor, kişileri bilgilendiriyor, bilinçlendiriyor ve bağlayıcı kararlar alıyor. Temel hak ve özgürlüklerin teminat altına alındığı anayasanın 20. Maddesinde belirtilen özel hayatın gizliliği ve kişisel verilerin korunması hususunda pratik bir çalışma yapmaktadır. Hem Türkiye İnsan Hakları Kurumu hem Kişisel Verileri Koruma Kurulu ülkemizin güzide kurumlardır. Fazla göz önünde olmayan ama herkesi ilgilendiren kurumlardır. Belki yeni ama kadim bir kültürün tezahürleridir. Her iki kurumumuz toplumsal bilinç oluşturmaktadır.”