OKULLAR AÇILIYOR-SIKINTILAR BAŞLIYOR
Evet Okullar açılıyor hatta okul öncesi adaptasyon dönemi başladı bile.
Öğrencilerin bazıları yeni başladı. Bazıları ise bir üst sınıfa geçti.
Üniversiteyi kazananlarda ayrı bir heyecan Orta öğretimde bir üst sınıfa atlayanlarda ayrı bir heyecan olduğu kesindir.
Okullar açıldı da sorunlarıyla beraber açıldı.
Artık hangi okulda okursanız okuyun bi kere maddi açıdan sorun yaşayacağınız kesindir.
Geçen pazar Trabzon’un en büyük alışveriş merkezinden birine gittim. Gözlemlediğim şu.
İnsanlar hep ucuz kırtasiye peşinde oradan oraya koşuşturup duruyor.
Çocuğu üniversiteyi başka bir şehir de kazanan aileler ise kara, kara düşünüyor.
Elde yok avuç da yok bu çocuğu nasıl okutacağız diyorlar.
Yine geçenlerde telefonum çaldı baktım karşıda bir hanımefendi.
Ben kendisini tanımıyorum telefonuma bir yerden ulaştı.
Bana sizi gıyabınızda tanıyorum. İyi bir insansınız. Lütfen bize yardım edin dedi.
Hayırdır dedim. Buyurun.
Hanımefendi anlatmaya başladı. Komşularının bir kızcağızı annesi ve babası ayrılma aşamasında anne kadın koruma evinde kalıyor.
Baba çocukla hiç ilgilenmiyor. Kızcağız bir akrabasının yanına sığınmış. Ve sınav sonuçlarına göre de Muğla-Fethiye üniversitesi işletme bölümünü kazanmış.
Bizlerden yardım talebinde bulundu.
Bizim dönemimizde üniversiteyi kazanmak o kadar kolay olmadığı gibi üniversite olan illerde parmakla sayılacak kadar azdı.
Ama kaliteli öğrenci mezun ediyorlardı.
Şimdi hemen hemen her ilçe de en azından iki yıllık Yüksek Okul var. Bazı illerde iki üniversite var.
Hal böyle olunca açıkta kalan öğrenci sayısı da yok gibi.
Çok güzel tabii ki her genç üniversiteyi okusun. Tecrübe edinsin hayatı daha iyi tanısın ama nasıl.
Hayat pahalı ev kiraları uçmuş ulaşıma her gün zam gelirken bütün bunlar nasıl yapılacak.
Şimdi bu kızımızın durumunu düşünmüyor değilim. Bunun gibi yüzlercesi belki de binlercesi var.
Bütün bu zorluklara rağmen okulu okuyup bitirdikten sonra maalesef işsizler ordusuna katılacak. Belki çok zeki olursa kendini kurtarabilir.
Artık bu işe bir çözüm bulmamız lazım. Meslek liselerinin sayılarını arttırıp daha da cazip hale getirmemiz lazım. Sanayide Ara eleman sıkıntısı var.
Bir meslek lisesini bitiren gencin artık bir becerisi var demektir. Hiçbir becerisi olmadan üniversiteyi bitiren bir gence siz masa başı iş vermezseniz o hayata küser.
O zamanda yurt dışına gitmek ister. Başka emellerin peşinden koşar.
Bizler liyakatli, sanatı seven, çalışmayı seven bir nesil yetiştirmemiz lazım.
Ne demiş atalarımız “Sanat Altın Bileziktir”
Buradan yeni liseye başlayacak olan çocuklarımıza sesleniyorum.
Boş hayallerin peşinden koşmayın. Elinizde mutlaka bir sanat dalı olsun. Bu sanatı da Meslek liseleri size verecektir.
Elinize mesleğinizi aldıktan sonra da okuyabilirsiniz. Hem kendinize hem de ailenize haksızlık yapmayın.
Bir şey daha eklemek istiyorum birçok özel üniversitenin yanında vakıf üniversiteleri de var.
Acaba buralardan mezun olan öğrencilerin başarı oranları nedir.
Vakıf üniversiteleri vergiden muafımdır. Eğer muafsa neden. Çünkü paralı eğitim veriyorlar. Para kazanıyorsa vergide verecek efendim.