Millet Partisi Trabzon İl Başkan Yardımcısı Mehmet Mutluoğlu Cumhuriyet bayramı vesilesiyle bir mesaj yayınlayarak “Cumhuriyetimiz kuruluş temellerine yeniden oturtulmalı ve gerçek demokrasi ve hukuk devleti ile taçlandırılmalıdır.” dedi.
Mehmet Mutluoğlunun Cumhuriyet bayramı mesajı şöyle:
CUMHURİYETİMİZ KURULUŞ TEMELLERİNE YENİDEN OTURTULMALI GERÇEK DEMOKRASİ VE HUKUK DEVLETİ İLE TAÇLANDIRILMALIDIR
Cumhuriyet üç temel riyaset üzerinde kurulmuştur.
Cumhuriyetin kuruluşunda şu üç temel saç ayağı vardır.
Bunlar;
1- Ordu- millet olan Türk Milleti olarak ordumuz Genelkurmay Başkanlığı olarak düzenlenmiştir.
2- Türk milletinin her şeyini feda edeceği dinimiz Diyanet İşleri Başkanlığı olarak düzenlenmiştir.
3-Bu her iki kurumun da ve tüm kurumlarında sorumlu bulunduğu bütün milleti temsilen Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı.
Ancak zaman içerisinde Diyanet İşleri Başkanlığı özerkliğini kaybetmiş bir bakanlığına bağlanmış ve bakan istediği zaman diyanet işleri başkanını görevden alabilmiş ve bu görevi basitleştirmiştir.
Aynı şekilde Genelkurmay Başkanlığı her şeyin üzerinde olan Türkiye Büyük Millet Meclis’ini zaman zaman saf dışı bırakmış, demokrasiyi kesintiye uğratmış, demokrasinin gelişmesini önlemiş Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin üzerine çıkabilmiştir.
2000’li yıllardan sonra bu durum değiştiyse de bu sefer siyasetin daha ağır bastığı ve adeta siyasetin gölgesinde görülen bir ordu söz konusu olmuştur.
Görülen odur ki cumhuriyetin kuruluşunda oluşturulan bu üçlü saçayak dengeleri bozulmuştur.
Şüphesiz buna etki eden bir çok faktör vardır.
Ama geldiğimiz nokta itibarıyla cumhuriyetin 100. yılına yaklaştığımız bu yıllarda Cumhuriyet kuruluş temelleri üzerinde yeniden yapılandırılmalıdır.
Ordumuz her türlü tesirden ve siyasi baskılardan uzak kendi büyük işini yapabilmelidir.
Diyanet İşleri Başkanlığımız özerk bir yapıya kavuşabilmeli ve İslâm’ın yeniden doğuşu, yeniden asrın idrakine söyletilmesi noktasında çalışmalarını yürütebilmelidir.
Türkiye Büyük Millet Meclisimiz ise bütün bunların sorumlu olduğu, milletin temsilcisi olarak yeniden yapılanmalı; meclis her şeyin üzerinde olabilmelidir.
Meclisimiz bugün geldiği etkisiz durumdan kurtulmalı; gerçekten egemenliğin millette olduğu ilkesi hayat bulabilmelidir.
Milletvekilleri parti genel başkanları tarafından değil doğrudan doğruya millet tarafından seçilebilmeli; meclis İçtüzüğü ve Meclis nizamnameleri mecliste sadece grubu bulunan partilerin değil her milletvekilinin konuşabileceği, müzakere edebileceği bir şekilde yeniden düzenlenebilmelidir.
Cumhuriyetimizin bozulan bu dengelerini yerli yerine oturtmak için şüphesiz ki cumhuriyetimizi gerçek demokrasi ve gerçek bir hukuk devletiyle taçlandırmamız zorunludur.
Yamalı bohça haline getirilen ve hala 1982 Anayasası ile devam eden bir anayasa söz konusudur.
Türkiye 1921 anayasasından sonra sivil bir anayasa maalesef yapamamıştır.
Meclisimizi oluşturan milletvekillerimiz maalesef 1983 yılında çıkarılan siyasi partiler ve seçim kanununa göre hala seçilmektedir.
1980 askeri darbesinin gölgesinde yapılan siyasi partiler ve seçim kanunu aradan geçen bunca zamana rağmen hala değiştirilebilmiş değildir.
Seçkinlerin demokrasisi değil; gerçek, sürekli, yaygın ve milli bir demokrasiyi; dünyaya örnek olabilecek Müslüman Türk’ün demokrasisini gerçekleştirebilmeliyiz.
Yine aradan geçen bunca zamana rağmen Türkiye’nin gerçek bir hukuk devleti olduğunu söyleyemeyiz.
Türkiye’nin gerçek bir demokrasi ve gerçek bir hukuk devletini kurması konusunda süratle hareket etmemiz gerekmektedir.
Her türlü gelişme yükselme ve yücelme ancak adaletin ve hürriyetin; yani gerçek demokrasinin ve gerçek hukuk ve adalet devletinin mümbit ikliminde neşvünema bulabilir.
Bu itibarla cumhuriyetimizin kuruluş temelleri üzerinde yeniden yapılandırdıktan sonra cumhuriyetimizi gerçek demokrasi ve gerçek hukuk devleti ile süratle taçlandırmalıyız.
Türkiye’nin maddi yükselişi ve manevi yücelişini gerçekleştirerek bir Muhteşem Türkiye olması bunları gerçekleştirmemize bağlıdır.
Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yılına yaklaşırken Cumhuriyetimizi gerçek demokrasi ve gerçek hukuk devleti ile taçlandırabilmeliyiz.
Bu vesileyle;Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 98. yıldönümünü en iyi dileklerimle kutluyor; cumhuriyeti bize armağan eden cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, kahraman silah arkadaşlarını, aziz şehitlerimizi ve gazilerimizi rahmetle, minnetle ve şükranla yâd ediyorum.
