KAYIP OYUNDA, (3) PUANI BULMAK!
Şüphesiz çok önemli eksiklikler vardı. Ve maçın hemen öncesinde bu eksikliklere Bakasetas’ın da eklenmesi ile hem takım oyuncularında hem de teknik yönetimde, kadro ve sistem değişikliğinin getireceği olumsuz etkilerin nasıl bertaraf edileceği sorusu beyinlere iyice kazındı. Son dakika Bakasetas sürprizinin, daha da tatsız bir telaş oluşturduğu kesin! Göztepe açısından bakıldığında ise bu eksiklikler, daha bir motive kaynağı olmuş ki, maça tabiri caiz ise fırtına gibi giriş yaptılar. Açık söylemek gerekirse Göztepe, bu maçta en az (1) puanı haketti.. Maçta dakikalar daha 10’u gösterdiğinde Göztepe’nin girmiş olduğu net 2 pozisyonu ve sonrasında yakaladıkları önemli pozisyonların olduğunu söyleyebiliriz!
Söylediğimiz gibi hakikaten fırtına gibi estiler. Sanki süper lig lideri Göztepe, Trabzonspor ise orta sıralarda bir takım gibi bir görüntü vardı oyunda. Sağlı sollu kanat bindirmeleri, presle kapılan toplarla ortadan gol girişimleri, mücadele ve istek üst düzeydeydi; tebrik etmek lazım, bence doğru yoldalar. Trabzonspor içinse ilk yarı itibariyle hiç, maç geneli itibariyle ise çok az bahsedebiliriz bu pozitif görüş ve düşüncelerden. Belki de Avcı Hoca geldiğinden beri en kötü futbolunu oynadı takım! Bu kadar eksikliği göz önüne aldığımızda hak verebilir miyiz? Hayır, bu kadar da kötü oyun olmamalı! Bugün çok kötü oynayarak alabilirsin (3) puanı fakat ya yarın? Önümüzde uzun bir süreç var ve bu süreçte yine böyle eksikliklerimiz olmayacak mı, şüphesiz olacak? Yine böyle mi oynayacağız, böyle mi mücadele edeceğiz? Bireysellikten bağımsız sistem takımı olma hüviyetimiz nerde kaldı peki? Yok! böyle bir takım izlemek istemiyoruz.. Böyle eksikliklerin, sakatlıkların olabileceği düşünülerek yapıldı bu transferler. Bakınız; bugün takımda Perez yok, yerine Dorukhan oynuyor ve o da sakatlanıyor ve onun yerine 3. sağ bek Serkan giriyor oyuna? Gervinho çıkıyor, Cornelius giriyor. Siopis yedek olarak başlıyor oyuna ve sonradan girip oyunu ve gidişatı değiştiriyor.. Yani kısaca, kadro derinliği var takımın yok değil? Fakat karakterli oyun hedefinin yanında, şampiyonluk hedefi de var ise, bu kadar kötü oynamamalı! ”Büyük takım kötü oynadığında da 3 puanı alabilmeli” gibi klişe, uydurma ve işe yaramayan bir lafı da burda söyleyecek değiliz? Daha gerçekçi olmalıyız! Kötüydük! Böyle aksilikler için oyun olarak hazır değilmişiz, görmüş olduk!
Ömür! kardeşim helal olsun sana.. Bu kadar olumsuz oynanan bir oyunun içinde, bence tek güzellik sendin bu akşam! Bu maçtan görsellik adına edindiğim kazanç, Göztepe’nin pozitif futbolunun yanında, senin gole direk etki eden muhteşem driplingin ve Gervinho’ya verdiğin orantılı pası seyretmek oldu! Helal olsun sana! Ve bitmedi; çalışkanlığın ve azminle gecenin parlayan yıldızı oldun bu akşam. Performansına yaklaşan Edgar’ı ve Siopis’i söyleyebilirim. Edgar’ın yine yerinde müdahaleleri vardı defansta. Gervinho’nun usta vuruşuna da diyecek yok tabi, ona da bir alkış gönderelim…Taşıdınız 3-4 kişiyle takımı bu akşam, helal olsun!
Sonuçta, Trabzonspor’un bilindik oyununu kaybettiğini, fakat buna rağmen (3) puanı bir şekilde aldığını ve liderliğini sürdürdürdüğünü izlemiş olduk. İyi futbol, heyecan, baskı var mıydı? Evet vardı; fakat bu sefer rakibinden geldi bu aksiyonlar? Ve futbol, her maçta bu kadar cömert davranmaz bir takıma! Bize düşen, puan adına harika fakat futbol adına kötü bir akşamdan, önümüzdeki maçlar için büyük dersler çıkarmak olmalı! Kalın sağlıcakla..