Cumhuriyet; binlerce yıllık şanlı tarihimizin şekillendirdiği, köklü devlet geleneğimizden ve engin tecrübelerimizden yola çıkarak geliştirdiğimiz devlet anlayışımızın bir sonucu olarak, milletin egemenliğine dayanan en ideal yönetim tarzıdır.
Türk milleti, kurucu bir millettir. Tarih sahnesine çıktığından beri hiç devletsiz olmamış, hiç esaret altında kalmamıştır. Türkiye Cumhuriyeti, işgale uğramış vatan topraklarında Mustafa Kemal Atatürk önderliğindeki kahraman ecdadımızın insanüstü gayret ve fedakârlıklarıyla yeşerttiği ve gelecek nesillere emanet ettiği en kıymetli hazinemizdir.
Cumhuriyet, şehitlerimizin mübarek kanları üstünde yükselen bu ulvi devletin ve üzerinde gururla yaşadığımız bu toprakların tapusunun millete teslim edildiği rejimin adıdır. Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde, kahraman silah arkadaşlarının desteği, büyük Türk
Milletinin imanı ve mücadelesiyle inşa ettiği özgürlük ve bağımsızlığımızın en büyük nişanesi
hiç kuşkusuz ki, Türkiye Cumhuriyeti’dir. 
Yaşanmakta olan gelişmeler, bir asra ulaşan Türkiye Cumhuriyeti’ne yeni tuzakların kurulduğunu, milletimizin yeni bir kuşatmaya maruz bırakılmaya çalışıldığını ortaya koymaktadır. Yüzyıl önce elde ettiğimiz hürriyetimiz, Anadolu topraklarındaki varlığımız ve medeniyet yolundaki kararlılığımız, asırlık bir hesaplaşmayla bir kere daha test edilmek istenmektedir.  
Bu kritik süreçte Devletimizin ve cumhuriyetimizin kazanımlarının kıymetini daha iyi kavrıyor, devletimize sıkı sıkıya bağlanıyoruz. Başta Cumhuriyetimizin mimarı Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere bizlere düşmandan temizlenmiş bir vatan bırakan ve erdemli bir devlet hediye eden bütün gazi ve şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyoruz, emanetlerine sahip çıkacağımıza, devletimizi korumak, yaşatmak ve gençlerimize daha güzel bir gelecek bırakmak için her türlü fedakârlığı göstereceğimize söz veriyoruz.
Bu duygu ve düşüncelerle; Hürriyet ve medeniyet yolumuzu aydınlatan ışığın kaynağı olan Cumhuriyetimizin ilanının 99. yıldönümü kutlu olsun.