Bu sorunu birlikte çözelim” dedi.
Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, partisinin hazırladığı hayat pahalılığına karşı 100 maddelik çözüm önerisini içeren raporu sunmak üzere Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Dr. Fatih Erbakan ile bir araya geldi. Yeniden Refah Partisi Genel Merkezi’nde gerçekleşen görüşme sonrasında basın açıklamasında konuşan İnce, hayat pahalılığına karşı ürettikleri çözüm önerilerini paylaşmak için Türkiye’de seçime girme hakkına sahip tüm siyasi partilerin genel başkanlarından randevu istediklerini dile getirdi. İnce konuşmasında şunları ifade etti:
TÜM SİYASİ PARTİLERE ÇAĞRI
“Toplumda ortaklaştığımız bir nokta var. Türkiye’nin neresine gidersek gidelim; zengin fakir, kuzeyli güneyli, hangi partili olursa olsun, kadın erkek, herkes aynı şeyi konuşuyor. Gıda, beslenme, marketlerin rafı konuşuluyor. Gıda enflasyonu dünya ortalaması yüzde 30, Türkiye’de gıda enflasyonu yüzde 90. Herkesin dertli olduğu bu konuda bir çalışma yaparak, 100 maddelik çözüm önerisi oluşturduk. Bunun içinde bitkisel üretim, hayvansal üretim, et, süt, su, tarla, mera, sera var. Görüşlerimizi bir rapor halinde derledik. Türkiye’de seçime girme hakkını elde eden bütün siyasi partilerin genel başkanlarına bir mektup yazdık. Size görüşlerimizi anlatmak istiyoruz dedik. Bunlar mutlak doğrular değildir, tartışmaya açıktır. Eksiği gediği vardır ama doğruları da vardır. Çözüm önerilerimizi tüm siyasi partilere açıyoruz. Yanıldığımız yerleri birlikte düzeltelim ama bu sorunu birlikte çözelim dedik. Tüm siyasi parti genel başkanlarından randevu istedik sağ olsunlar Sayın Erbakan kabul ettiler bizi. Tüm görüşlerimizi kendilerine sunduk. Takdir kendilerinindir. Bizi kabul ettikleri için kendilerine çok teşekkür ediyorum.”
Gazetecilerin CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu hakkında verilen ve siyasi yasak içine kararı sorması üzerine ise İnce, şunları söyledi.
TÜRKİYE’DE YARGI İKTİDARIN SOPASIDIR
“2022 yılında siyasi yasak gibi kavramların konuşulmaması gerek artık. Bunlar çağ dışı kavramlar. Bir diğer konu ise Türkiye’de yargının durumu. Türkiye’de yargı iktidarın sopasıdır. Kimi cezalandırmak istiyorsa, mahkeme kararlarından sonra beraat eden birinin arkasından Cumhurbaşkanı konuşuyor aynı mahkeme başka bir davadan tutuklayabiliyor. Önemli olan yargının durumudur. Yargının tarafsızlığını, bağımsızlığını yitirmiş olmasıdır. 80’li-90’lı yıllarda yargısız infaz diye konuşurduk. Şimdi yargıyla infaz var. Bunu herkesin bilmesi lazım. Bugün Canan Kaftancıoğlu olur, yarın bir başkası olur. Yargının durumunu tartışmamız lazım. Yargı tarafsızlığını yitirmiştir.”
AYARINI BOZDUĞUNUZ KANTARDA KENDİNİZDE TARTILABİLİRSİNİZ
“Bugün dolar 15 lirayı geçmişse bunun sebeplerinden birisi yargıdır. Sizin yargınıza güvenmezse sermaye gelmez. Sermaye ürkektir. İktidarın istediği kararları veren yargıçların Türk ekonomisine büyük zarar verdiklerini bilmesi lazım. Ben sayın Canan Kaftancıoğlu’yla geçmişte aynı partide görev yaptım. Katılmadığım, onunla aynı noktada olmadığım pek çok konu herkesin gündemindedir. Bu bilinir, açıklamalarım var. Ama konu Canan Kaftancıoğlu meselesinin çok ötesindedir. Yargının durumuyla ilgilidir. Ayarını bozdular kantarın. Ama malum sözü tekrar hatırlatmak isterim. Ayarını bozduğunuz kantarda bir gün kendiniz de tartılabilirsiniz.”
3A; AKIL ADALET AHLAK
“Yargının durumunu tartışmadan Türkiye’de ekonominin düzelmesi mümkün değildir. Yargı karın doyurur, adalet karın doyurur. Onun için önümüzdeki süreçte 3A’yı öneriyoruz milletimize. Önce akıl, bilim. Matematik bilmeden olmaz. Cep telefonunu yapamazsan olmaz, Almanya seni kıskanmaz. Alman’ın yaptığı otomobille yolda gidiyorsun, Almanya beni kıskanıyor diyorsun. Nasıl kıskanıyor seni Almanya, bence şundan. Otomobili ben yapıyorum, vergiyi Erdoğan alıyor. Ondan kıskanıyor seni. Önce akıl, bilim. Sonra adalet olacak. İkinci A; adalet. Üçüncü A; ahlak. Millet kuru ekmek kuyruğundayken sen 5 yerden maaş alıyorsan ahlaksızsın kusura bakma.”
ADALETİN OLMADIĞI YERDE REFAH OLMAZ
“Bu ülkede bütün sektörler zorda, küçülüyor. Bir sektör var ki yüzde 285 büyüdü, 2022 yılının ilk çeyreğinde. Kim bu? Bankalar. Yüzde 1000 kar eden banka var. Neden? Merkez Bankası yüzde 19’dan 14’e düştü tabela faizini. Yüzde 14 faizle bankalara para verdi. Bankalar yüzde 24 faizle bize verdi. Böyle bir şeytani hareket, şaşkınlıkla izliyorum. Sonra nas var diyor. Ağa bizle dalga geçiyor. Bankaları bu kadar büyüten, milletin cebinden parayı alıp bankaların kasasına dolduran Türkiye’nin en büyük faizcisi Erdoğan’ın kendisidir. Bunu görmemiz lazım. Nasıl olur da bir sektör 3 ayda yüzde 285 kar ederken biz domatesin, peynirin fiyatını konuşuyoruz. Yargı gömleğin ilk düğmesidir. Yargıdan başlarsak bu sorunları çözebiliriz. Adaletin olmadığı yerde refah olmaz. Huzur olmaz. Mutluluk olmaz.”