Bağımsız Türkiye Partisi’nin (BTP) İzmir Buca Belediye Başkan Adayı Melek Çelik hikayesi ile dikkat çekiyor. İzmir Buca’da yaşayan, 34 yaşında 1 çocuk annesi genç bir kadın…
“Hüseyin Baş: Benim için en büyük onur…”
Türkiye O’nu BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş’ın sözleri ile tanıdı.
BTP lideri, İzmir’de düzenlenen aday tanıtım programında, “Melek Hanım bana, ‘ben ülkeyi terk edecektim, siz bana umut oldunuz, ülkemde kalmaya, savaşmaya karar verdim’ dedi. İşte benim için en büyük onur budur. Bunun aynısını Antalya’da yaşadım” ifadelerini kullandı.
“Buca’da sabahtan akşama kadar kapı kapı dolaşıyor”
Yurt dışına gitmeyi düşünürken kalıp ülkemin geleceği için mücadele etmeye karar verdim diyen Melek Çelik, Buca’da seçim çalışmalarına tüm hızıyla devam ediyor.
Buca’da sabahtan akşam geç saatlere kadar hiç durmadan çarşı pazar gezip vatandaşlarla tek tek temas sağlayan Melek Çelik, hem projelerini hem de gelecek için çözüm önerilerini anlatıyor.
Yaptığımız çalışmaların karşılığını halkımızın yoğun teveccühü ile alıyoruz diyen BTP Buca adayı Melek Çelik şunları söyledi;
“Ümidimi yitirmiştim ki…”
“Yargı yok, hukuk yok. Karanlığa mahkum edilen bir vatanda kalma ümidimi yitirmiştim. En önemlisi çocuğumu düşündüm ve artık gitmek istiyordum, ama Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Hüseyin Baş’ın mücadelesini, ayakta dimdik duruşunu gördüm. Vatandaşın haklarını savunduğu için ki, maalesef bunu yapan hiçbir siyasetçi yok şu anda, muhalefet yok. Muhalefetten kastım bütün partiler…
“Umut da var, azim de var, değişim de var”
Hüseyin Başkan’ı gördükten sonra ‘tamam, umut da var, azim de var, değişim de var ama tek başına olmaz. Biz vatandaş olarak başkanımızın, partimizin yanında olarak, el ele vererek, elimizi taşın altına koyarak ancak bu mücadeleye ortak olabiliriz’ dedim ve bugün sahalardayım.
“Gençleri buradan uzaklaştıran sisteme hayır diyorum”
Ben bir anneyim, çocuğumu ve bütün çocukları düşünüyorum, gençleri düşünüyorum. Gençleri buradan uzaklaştıran sisteme hayır diyorum. Onlara diyorum ki, ‘ülkenizden gitmeyin, mücadele edin, burada kalın, değişim de, umut da biziz’ diyorum. Vatandaşa haykırıyorum buradan. Biz bunu unuttuk. Maalesef ki korkutularak bastırılıyoruz, şu anda buna hayır dememiz gerekiyor. Herkese buradan çağrım; lütfen herkes elini taşın altına koysun, gün bugün, gün değişim günü, gün el ele verme günü, bugün artık bunu başarmak zorundayız. Gün Hüseyin Baş’la, gün Bağımsız Türkiye Partisi ile olma günü, sandıklarda bunu gösterelim. Bu, bizim elimizde. Biz bunu bir oyla sandıkta, bütün vatandaşlar olarak siyaset arenasında olan bütün partilere göstermemiz gerekiyor. Göstermediğimiz için bu durumdayız.
“Hüseyin Baş ve BTP ile artık umut var”
Şu anda siyasette şöyle bir şey var; ben kime oy vereceğim, kim kaldı ki başka? Böyle söylüyorlar. Çünkü halk iki parti arasına sıkıştırıldı. İnsanlarda A partisine vermem gerekirken ama B partisine
verirsem A Partisi gelmesin mantığı var. Hayır A ve B artık birlikteler, onlar artık ortak oldular ortak. Ve o kadar ki halk bastırılıyor ki şu anda, inanılmaz şekilde halk bastırılıyor ve bunun altında eziliyoruz. Ezile ezile ezile insanlar karanlığa itildi, ‘umut yok’ diyorlar ama Hüseyin Baş ile Bağımsız Türkiye Partisi ile umut var. Buradan haykırıyorum, lütfen ama lütfen sandıkta gereken cevabı verelim.”