Demokrasi ve özgürlük gibi kavramlar kullanılarak, Atatürk Cumhuriyetinin temellerine tahrip gücü çok yüksek dinamit konulmaktadır. 

En yetkili ağızlardan yapılan açıklamalarda, Anayasa Mahkemesi’nin kaldırılması dile getiriliyor! 

Türkiye Cumhuriyeti devletinin temel niteliklerine yönelik böylesine büyük bir operasyonun çekilmesi karşısında sesini çıkarmayanlara, yazıklar olsun. 

Cumhuriyeti koruma ve kollama görevi Anayasa ile belirlenmiş olan en gözde kurum ve yetkililerinin bu vahim savrulma karşısında derin bir sessizlik içinde olmayı tercih ediyor olmaları, ayrıca düşündürücü ve üzüntü vericidir. 

Cumhur İttifakı’nın içerisinde yer alan bir parti genel başkanı tarafından yapılan sözde açıklamada, Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk ve devrimleri, açık ve net bir şekilde hedefe konmuştur. 

İlgili genel başkanın yaptığı açıklamada, Anayasa’nın 4.maddesinin kaldırılması gerektiği konusu, ısrarlı vurgularla dile getirilmiştir. 

Aziz Türk milletinin artık uyanması ve ayık olması kaçınılmaz hale gelmiştir. 

Toplumumuz belki haklı olarak ve sadece gündelik meselelerle ilgilenmektedir, ancak Cumhuriyetimiz kan kaybetmeye ve çözülmeye başlarsa, artık o ülkede ne konuşacak bir mesele kalır ve ne de vatan söz konusu olur. 

Herkesin aklını başına devşirmesi ve Cumhuriyetimizin korunması noktasında çok hassas olması adeta bir vatani görevdir. 

Allah aşkına söyler misiniz, Anayasa’nın ilk 3 maddesinin korunması anlamına gelen 4.madde, hangi Türk evladını rahatsız edebilir? 

Bu maddelerden rahatsız olanın, Türk ve Müslüman olması mümkün müdür? 

Buyurun size ilk 4 madde: 

MADDE 1- Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir. 

MADDE 2- Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk Devletidir. 

MADDE 3- Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir. Bayrağı, şekli kanununda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır. Millî marşı “İstiklal Marşı”dır. Başkenti Ankara’dır. 

MADDE 4- Anayasa’nın 1’inci maddesindeki Devletin şeklinin Cumhuriyet olduğu hakkındaki hüküm ile, 2’nci maddesindeki Cumhuriyetin nitelikleri ve 3’üncü maddesi hükümleri değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez. 

Bu maddelerden rahatsız olana bu topraklarda nasıl parti kurdurulabilir? 

Bu ne saça ve yaman çelişkidir! 

Kurtuluş mücadelesi veren bir kadroyu ve onun eşsiz liderini hedef almak, nasıl bu kadar kolay olabilir ve cezasız kalabilir. 

Nerede Cumhuriyeti koruma ve kollama görevini Anayasa ile sahiplenmiş Türk ordusu? 

Nerede “Ben yerli ve milliyim” diyen yetkililer? 

Nerede milliyetçilik konusunda mangalda kül bırakmayan MHP? 

Neden bu yapının ayakta kalması ve yaşaması için bu kadar ısrarcısın Sayın Bahçeli? 

Niçin ısrarla Cumhur İttifakı’nı desteklemek gibi temel bir görevinizin olduğunu düşünüyorsunuz? 

Size böyle bir görevi millet mi verdi, yoksa bildiğimiz yerler mi? 

Bu işin böyle devam edemeyeceğini neden görmek istemiyorsunuz? 

Anayasa’nın ilk 4 maddesine dokunmayı aklından geçirene hiç kimse ses çıkarmasa bile, buna yerin altındaki yüzbinlerce şehit müsaade etmez haberiniz olsun! 

Artık yeter! 

Bu kadar Türk düşmanlığına milletimizin tahammülü kalmamıştır. 

Cumhuriyetimizin banisi aziz Atatürk’le ilgili sorunu olanın bu ülkenin havasını soluması ve ekmeğini yemesi, ona haramdır! 

Anayasayı korumakla görevli olanların layıkı ile bu vazifeyi yapmamaları sonucu ortaya çıkması muhtemel sonuç şudur. 

Bir ülkede nizam ve intizamı belirleyen ve herkesin uyması gereken temel yasamız olan anayasa ortadan kalkar ve çözülme meydana gelirse, gün gelir başka ülkelerin işgal kuvvetleri kendi anayasalarını yaparlar! 

Bunların hiç birisi olmasın istiyorsak, işe ilk olarak Hüda-Par’ın kapatılması kararı ile başlanmalıdır!