Hayata Dair
Plansızlık sözünü artık her yerde her kesimden duymaktayız.
Plansızlık bizim canımıza okuyor diye… Gerçekten de öyle yapılan güzel işler bile plansızlığın gölgesinde kaybolup gidiyor ve bizler kötüyü konuşmak zorunda kalıyoruz. Sonradan ah vah para etmiyor.
Bir bakıyorsun iş bitmiş tiren kaçmış ve ardından keşkekler…
Ne yazık ki birçok işimiz bodoslama ilerliyor. Üstelik hassas işleri planlayacak gerekli zaman dilimi bize sunulmasına rağmen bizler, son ana kadar adım atmıyoruz. Sonra da olduğu kadar, olmadığı kader… Kervan yolda dizilir mantığı ile davranıyoruz. Planlama, istişare etme, ön hazırlık, birlikte çalışma ve işlerimizi yerinde yapma becerisi bizi sıkıyor gibi.
Tam tersine yüce Allah her alanda bizlere düzenli, planlı ve düşünerek işlerimiz yapmayı emrediyor. Âmâ ne yazık ’ki biz buna rağmen bodoslama bir yaşama kendimizi kaptırmış gidiyoruz.
Birçoğumuz at gözlüğümüzü çıkardığımız an bir daha görmeyecekmiş hissiyle davranıyoruz. Sonrasın da ise hayatını planlayarak daha sorunsuz yaşayabilen insanların dedikodusu en büyük meşgalemiz oluyor. Zaman yönetimimiz ise evler şenlik. Zamanı doğru kesemediğimiz için zaman bizi keser olmuş.
En kötüsü de rotası olmayan bir gemi gibi toplum olarak bir sağa bir sola yalpalayıp duruyoruz. Biz geleceğimiz olan çocuklarımıza, gençlerimize gerçekten kir ve pas içinde bir dünya mı bırakacağız? Hani hepimizin birbiri üzerindeki haklarına ne oldu? Hop unuttuk gitti!
Terörden çok çeken ülkemizi. Doğal afetlerle boğuşurken kültür erozyonunu unutuverdik.
Bodoslama Avrupa ve gözü kapalı doğuya yöneliyoruz. Denge yerine bodoslama anlayış haline gelmiş durumda. Yani plansızlık bizi maddi ve manevi çok mu çok yıpratıyor. Gündemimiz kaos kaynaklı ve bodoslama yöntemlerle belirleniyor.
Kısaca plansızlık, dengesizlik, kargaşa kaynaklı rasgele anlayışıyla yapılan işler ekonomiyi, emeği, alın terini, dahası ümitleri, idealleri, beklentileri ve geleceğimizi yok ediyor.
Peki; kendi kendime soruyorum ne yapmalıyız? Önce kendi aile içi işlerimizi plan, program ve düzene koymalıyız. Sonra iş çevremiz ve sosyal çevremizi düzenlemeliyiz. Huzur ve mutluluk istersek plan, program, disiplin düzen esaslı bir hayatı tercih edip bodoslama yaşama son vermeliyiz diye düşünüyorum.