Reklam

Reklam
Reklam
Haberim Hamsi | Trabzon Haber

Halktan, Emekten Yana Bir Bütçe İstiyoruz!

İnsanca Yaşamaya Yetecek Gelir ve Güvenceli Çalışma İçin Halktan, Emekten Yana Bir Bütçe İstiyoruz!

Pandemi ile her geçen gün daha derinleşen ekonomik krizle artan işsizlik ve hayat pahalılığı halkın, emekçilerin, işçilerin gündeminin en başında yer almaya devam ediyor. Milyonlar, insanca yaşamanın ve insanca çalışmanın her gün daha da zorlaştığı koşullarda hayatlarını alt üst eden sorunların çözülmesini bekliyor

Kamu kaynakları talan edilircesine yandaşlara akıtılmaya devam ediliyor

Toplum sağlığının ciddi bir tehdit altında olduğu pandemi ile birlikte derinleşen kriz ortamında emekçilerin ve dar gelirlilerin yok sayıldığını, “Pandemiden, krizden en çok etkilenen dar gelirli, yoksul kesimleri koruyucu politikalar geliştirmek yerine sermayenin, patronların yüzü güldüren, kamu kaynaklarının talan edilircesine yandaşlara akıtılmasına devam edilmektedir. İktidar, İşsizlik Fonundan, Merkez Bankasının “kefen parası” olarak nitelendirilen ihtiyaç akçesinden, Varlık fonuna aktarılan kamu sigortalarından sonra gözünü şimdi de Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) fonu birikimlerine dikti.

Ağırlaşan kriz koşullarında iğneden ipliğe gelen zamlarla maaşlar eriyor

Pandemi ile ağırlaşan kriz koşullarında iğneden ipliğe gelen zamlarla maaşların erimeye devam ettiğini, “Son bir yıl içinde doğalgaza yüzde 34, elektriğe ise son 15 ay içinde yüzde 40 zam yapılmıştır. Halkın en temel tüketim maddesi olan ekmek fiyatı son iki ay içinde yüzde 20 zamlanmıştır. 2019 yılı Temmuz ayında 1 dolar 5. 63 TL’ye karşılık gelirken bugün 1 dolar 7. 8 TL seviyesini aşmıştır. Buna göre son 14 ay içinde Türk Lirası dolar karşısında yüzde yüzde 38,5 değer kaybetti”

“Tüketici fiyat endeksi 2020 yılı Eylül ayında bir önceki aya göre yüzde 0,97, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 8,33, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 11,75 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 11,47 arttı.”

Enflasyon çift hanede ama uzun süredir yüzde 11 civarında sabitlenmiş görünüyor. Oysa, vatandaşın temel ihtiyaç maddelerinde yaşadığı enflasyon bunun çok üzerinde.

Sadece Doğal gazdaki fiyat artışı ise yüzde 34,7 oranında. Benzinin litre fiyatı 7 liraya yaklaşmış dudumda. Türkiye dünyada akaryakıtı en pahalı kullanan ülke konumunu koruyor. Keza mutfaktaki enflasyonu hesaplayan sendikalara göre fiyat artışları bir yıl içinde yüzde 40’a yaklaştı.

Sırf iktidarı başarılı göstermek için verilerle oynanması, Türkiye’de resmi kurumlara karşı ciddi bir güvensizlik yarattığı gibi dış dünyada da itibar kaybına yol açıyor.

Açlık sınırı yüzde 21, yoksulluk sınırı yüzde 20 artış gösterdi

Dört kişilik bir ailenin açlık sınırında yüzde 21, yoksulluk sınırında yüzde 20 artış yaşandığını , “Buna karşın son 18 ayda kamu emekçilerinin maaşlarında yaşanan artış ise enflasyon farkı ödemesi dahil sadece yüzde 15’de kalmıştır. Bu dönemde ortalama kamu emekçisi maaşı ile alınan dolar miktarı tam 100 dolar azalmıştır. Üstelik salgın süreci eğitim emekçilerinin ek ders ücretlerinin kesilmesinin, sağlık emekçilerinin ek ödemelerinden tasarruf edilmesinin, sözleşmeli, güvencesiz istihdamın artırılmasının fırsatı haline getirilmektedir.

Her türlü güvencesiz istihdam uygulamasına son verilmeli

“Bütçe hakkımız önündeki engellerin kaldırılmasını, ülke kaynaklarının kullanılmasında herkese ücretsiz, nitelikli, ulaşılabilir, bir kamu hizmeti sağlanmasına öncelik verilmesini, kamu

hizmetlerine ve yatırımlarına bütçeden ayrılan payın artırılmasını, ücretli kesimler olarak bizlerin omuzlarına yıkılan vergi yükünün hafifletilmesini, bunun için gelir vergisi adaletsizliğine son verilmesini, yaşamaya devam ettiğimiz mali kayıpların maaşlarımıza yapılacak ek artışlarla telafi edilmesini, maaşlarımızda yapılacak artışlarda yaşanan gerçek hayat pahalılığının-yoksulluk sınırında yaşanan artışın temel alınmasını, iş güvencemizi ortadan kaldırmayı hedefleyen her türlü güvencesiz istihdam uygulamasına son verilmesini, herkese güvenceli iş ve güvenli gelecek sağlanmasını, OHAL KHK’leri ile hukuksuz bir şekilde işinden ekmeğinden edilmiş olan KESK’Lİ ihraçların derhal işlerine iade edilmesini, Kıdem tazminatı fonu, zorunlu Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) ve Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi (TES) dayatmalarından vazgeçilmesini, yıllardır tahrip edilen kamusal sosyal güvenlik ve emeklilik sistemimizin güçlendirilmesini, Başta ILO sözleşmeleri olmak üzere uluslararası sözleşmelerle, evrensel sendikal hak ve özgürlüklerle uyumlu, grev hakkı ile tamamlanmış gerçek bir toplu pazarlık sistemine geçilmesini istiyoruz.”

Kısacası yarattığımız değerlerin, oluşturduğumuz kaynakların insanca bir yaşam, çalışma koşulları ve iş güvencesi, parasız kamusal hizmet olarak geri dönmesini istiyoruz.

Bu talepler sadece bizim değil milyonların talepleridir.

Bu nedenle Trabzon Kesk Şubeler Platformu olarak başta kamu emekçileri olmak üzere yıllardır yok sayılan, pandemi koşullarında korumasız bırakılarak işsizliğe, yoksulluğa terk edilen milyonları taleplerine sahip çıkmaya, halktan emekten yana bir bütçe, insanca yaşam mücadelesinde omuz omuza vermeye çağırıyoruz. 07.10.2020

Engin NUR

KESK Trabzon Şubeler Platformu Adına

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ

Günebakış Trabzon Haber