Dünya futboluna katkıda bulunmak zorundayız
Toplantıda açıklamalarda bulunan Ağaoğlu;
“Bizler plan, program ve felsefemizi 8 Nisan tarihli genel kurulda çok açık ifade ettik. Kendi dinamikleri olan, kendi altyapısı olan, kendi altyapısından yetiştirdiği futbolcularla Türk futbol tarihinde bir devrimi gerçekleştirmiş olan Trabzonspor var. İlerleyen yıllarda ise kendi gerçeğini göz ardı edip İstanbul takımlarının gittiği yoldan giderek, hedefinden zaman içerisinde yavaş yavaş uzaklaşmaya başlayan Trabzonspor da var. Bu arada tabii başarılar elde edilmedi mi, edildi ama bu tür başarılar Trabzonspor gerçeği göz önünde bulundurulduğunda sürdürülebilir başarılar değildi. Günlük başarılardı. Trabzon her zaman söylüyoruz ve söylemeye de devam edeceğiz bir spor, sanat, kültür ve turizm kentidir. Biz kendi değerlerimizi gerektiği gibi kullanamadığımız zaman, başkalarını taklit etmeye devam ettiğimizde sıradanlaşırız ve zaman içerisinde yok olup gideriz. Aslında o noktanın yakınında, sınırında bir yerdeyiz. Uzun süren ve toplumda bilinçli olarak yaratılan yıldız transfer, yabancı transfer politikası bizi bu noktalara getirdi. Takım gol atmış gibi, takım galibiyet almış gibi, takım şampiyon olmuş gibi KAP’ta transfer haberi görünce insanlar mutlu oluyordu. Ama bu bilinçli yaratıldı. Bizim realitemiz bu değil. Ben ve yönetim kurulundaki arkadaşlarım görevde olduğu sürece asla buna izin vermeyeceğiz, taviz de vermeyeceğiz. Ama bu demek değil ki Trabzonspor 11’inin tamamı altyapısından yetiştirdiği oyuncularla oynayacak. 5-6 tane kendi altyapımızdan yetiştirdiğimiz futbolcularımız olacak, daha sonra ülkenin çeşitli yerlerinden yetişmiş Trabzonspor felsefesini benimsemiş futbolcular olacak ve maliyeti düşük, kadroya direkt katkı sağlayacak yabancı futbolcular da bulacağız. Bunların hepsini bir araya getirdiğimizde Trabzonspor ilke ve ülküsünü benimsemiş bir takım oluşturmak istiyoruz.”
“DÜNYA FUTBOLU VE ÜLKE EKONOMİSİNE KATKIDA BULUNMAK ZORUNDAYIZ”
“Bu ülke futbolcu yetiştiremiyorsa o zaman futbol bu ülkede bir temaşa zevki olmaktan çıksın. Yaşları kemale ermiş yabancıları getireceğiz, onlar oynayacak biz seyredeceğiz öyle mi? E sinemaya git, tiyatroya git, konsere git. Daha düşük maliyetli zevkler var. Biz kendi altyapımızdan yetiştirdiğimiz futbolcularla dünya futboluna hatta ülke ekonomisine katkıda bulunmak zorundayız. Kültür olarak, anlayış olarak, genlerinde sporu ve futbolu taşıyan bir Türkiye bu konuda kendisinden çok çok daha geride olan ülkelerin futbolcularına milyonlarca Euro ödüyor. Bunun nedenleri burada açık ve net olarak söylemek mümkün değil ama hepimiz biliyoruz bunun nedenlerini. 50 bin TL, 100 bin TL’ye mal olan bir futbolcuya bazı kulüpler, bazı başkanlar, bazı menajerler pek sempatik bakmazlar. Ama bizim altyapımızdan yetiştirdiğimiz futbolcular, Porto’nun Benfica’nın, Lizbon’un 80-90 kişilik futbolcu listesi arasında yer alıyor. Eğer Melih Demiral Porto’dan Türkiye’ye geliyorsa bu Türkiye’nin ayıbıdır. Melih Demiral’ı hiçbir göz görmedi mi? Avrupa’nın en ucuna, en batısına, okyanusun kıyısına kadar gitmek zorunda kaldı bu oyuncular. Hiçbir kulüp bunları görmedi mi? Bu çok büyük bir ayıp. Benim bahçemdeki domatesi alıyor adam. Yıkıyor, parlatıyor sonra da dönüp bana satıyor ve öğle yemeğinde ben o domatesle salata yapıyorum. Ye yiyebilirsen! Basının da sürekli olarak bunu sorgulaması lazım. Her şey birbirine bağlı bir zincir, fazla sorgulamazlar. Bizler bu futbol okullarımızda Trabzonspor felsefesiyle, Trabzonspor ruhu ve aidiyet duygusuyla, Trabzonspor’un ülküsü ve ilkesiyle yetişmiş futbolcuları ülke futboluna kazandıracağız. Merkezimiz burası. Altyapıya yapılacak olan yatırımları, gün geçtikçe arttırarak devam ettireceğiz. Bizim olmazsa olmazımız altyapıdır. Bu bizim 2002 yılındaki düşüncemizdi ama Allah nasip etmedi o yıllarda, bugünlere nasipmiş. Geç kaldık mı, evet geç kaldık ama bir noktadan dönmek de iyidir. Hep birlikte, omuz omuza, sloganımızda da söylediğimiz gibi yanyana hem Trabzonspor’a hem de ülke futboluna çok büyük değerler yetiştireceğimize inanıyorum. Zorluklar da yaşayacağız. Bu zorluklar karşısında da size en büyük desteği vereceğimizden emin olabilirsiniz. Yolumuz uzun, göreviniz ulvi bir görev. Hep birlikte Türkiye’ye örnek bir program, proje ve çalışma sunmuş oluruz. Ülke insanının da bakış açısını değiştirmeye yardımcı olmuş oluruz. Hepinize teşekkürlerimi sunuyorum.”