Reklam

Reklam
Reklam
Haberim Hamsi | Trabzon Haber

DİYARBAKIR’DAN KUZEY KUTBU’NA GİDEN FOTOĞRAF SANATÇISININ ÖYKÜSÜ

Devrim Aktürk, Diyarbakırlı ünlü fotoğraf sanatçısı Mehmet Kılıçoğlu ile fotoğrafçılık üzerine röportaj gerçekleştirdi. Ortaya ise ilginç bilgiler çıktı. İşte, tüm merak edilenler haberimizde.

Devrim Aktürk, Diyarbakırlı ünlü fotoğraf sanatçısı Mehmet Kılıçoğlu ile fotoğrafçılık üzerine röportaj gerçekleştirdi. Ortaya ise ilginç bilgiler çıktı. İşte, tüm merak edilenler haberimizde.

MEHMET BEY KENDİNİZDEN BAHSEDER MİSİNİZ?

Mehmet KILIÇOĞLU: Merhabalar, ben Mehmet Kılıçoğlu. 1973 tarihinde Diyarbakır’ın Dicle ilçesinde doğdum. 1994 tarihinde Dicle Üniversitesi Eğitim Fakültesi Sınıf Öğretmenliği bölümünden mezun oldum. 2012 tarihinde ise, Açık öğretim Fakültesi Fotoğrafçılık ve kameramanlık bölümünü bitirdim. Halen Mehmetçik İlkokulu’nda Müdür yardımcılığı görevinde bulunmaktayım. Son 4 yıldır da Diyarbakır Fotoğraf Derneği’nde ( Fotono21) başkanlık görevinde bulunup, farklı farklı organizasyonlarda görev almaktayım.

KAÇ YILDIR FOTOĞRAFÇILIKLA UĞRAŞIYORSUNUZ?

Mehmet KILIÇOĞLU: 15 yıla yakın bir süredir fotoğrafçılıkla uğraşıyorum. Son 7 yıldır da kesintisiz olarak Yenişehir Halk Eğitim merkezinde temel fotoğrafçılık eğitimleri vermekteyim.

SİZİ FOTOĞRAFÇILIĞA İTEN SEBEP NEYDİ?

Mehmet KILIÇOĞLU: Süreç içinde bir çok hobi ediniyorsunuz. Bazı hobileriniz zamanla arka planda kalırken, bazıları da hayatınızın içinde daha çok yer almaya başlıyor. İşte, Fotoğrafçılık  hobilerimden biri olarak hayatıma girdi. Yaşadığımız tarihin ve bulunduğumuz şehir olan Diyarbakır’ın görsel arşivini oluşturan gücü de, beni daha çok fotoğrafla ilgilenmeye itti.

DİYARBAKIR’DA SURLAR OLMAK ÜZERE TARİHİ YAPILARIN ZARAR GÖRMESİ FOTOĞRAFLARINIZA YANSIYOR MU?

Mehmet KILIÇOĞLU: Fotoğrafçılar her daim yaşadıkları tarihin görsel arşivini tutarlar. Sadece Surlar değil, Diyarbakır’da bulunan tarihi ve kültürel değerlerden  gündelik yaşamda kaybolan mesleklere kadar geniş bir yelpazede fotoğraflar çekiyoruz. Oluşturduğumuz arşiv tarihe not olarak düşüyor. Bundan dolayı üretilen fotoğraflar daha değerli oluyor. Bizim yaptığımız en önemli husus ise, çektiğimiz fotoğraflarda şehrimizi daha hoş ve daha güzel gösterme gayretidir.

FOTOĞRAF ÇEKİP DE UNUTAMADIĞINIZ BİR KARE VEYA AN OLDU MU?

Mehmet KILIÇOĞLU: Anıları kaydederken kendimiz içinde anılar oluşturan bir hobimiz var.  Fotoğraf çekimleri, geziler ve sergiler, kurulan dostluklar, alınan ödüller bu konudaki anılarımızı oluşturur. Hepsi çok değerli ve bir o kadar da kıymetlidir. Hele çekmiş olduğunuz bir kareyi tekrar çekme imkanı kalmamış ise, o çekimdeki anılarınız hafızanızda daha canlı durur. Kurşunlu Cami içinde Kur’an-ı kerim okuyan Ömer amca yı unutamam mesela. Her zaman aklımın bir köşesinde yer bulur.

BİR FOTOĞRAFÇI PHOTOSHOPA BAŞVURMALI MIDIR?

Mehmet KILIÇOĞLU: Fotoğraf sanatını kendi içinde bölümlere ayırmak mümkündür.  Sahnede hiçbir şey değiştirilmeden yapılan Belgesel çekimler, sahne düzenlenmesi ile çekilen estetik fotoğraflar, sabit ışık koşullarında  yapılan stüdyo çekimleri ve dijital çağla daha da hızlanan creative fotoğrafçılık gibi. Fotoğrafın hangi alanıyla ilgilenirseniz ilgilenin, fotoğraf işleme programları muhakkak işin bir parçası olmak zorundadır. Kumlanma giderme, yeniden boyutlandırma, renk ve kontrast ayarı yapmak gibi temel düzenlemelere ihtiyaç  vardır. Bunların dışındaki dijital müdahaleler ise bireysel tercihlerden başka birşey değildir.

HAYATINIZ BOYUNCA EN ÇOK NEYİ ÇEKMEK İSTEYİP DE ÇEKEMEDİNİZ?

Mehmet KILIÇOĞLU: Özel bir fotoğraf yok diyebilirim. Filhakika şahsım adına yaşadığımız coğrafyayı tüm renkleriyle çekebilmek daha cazip duruyor benim için.

FOTOĞRAF MERAKLILARINA DİYARBAKIR’A SEYAHAT ETMELERİNİ ÖNERİR MİSİNİZ?

Mehmet KILIÇOĞLU: Esasen bu soru için ayrı bir röportaj yapmak gerekiyor. Çünkü fotoğrafçıların buraya gelmeleri için o kadar çok sebep var ki. İki yüze yakın kuş türü ile Hevsel bahçeleri ornito fotoğrafçılığı için harika bir mekan.  33 medeniyete ev sahipliği yapan bu kadim kentte mimari fotoğraf için, hazır ve kurulu fotoğraf stüdyoları var, örneğin Zerzevan kalesi gibi. Gerçek bir hoşgörü kenti olduğu için, inanç fotoğrafları ve portre fotoğrafçılığı  için harika bir kent.

GELECEK YILLARDA HANGİ ÇALIŞMALARDA YER ALMAK İSTİYORSUNUZ?

Mehmet KILIÇOĞLU: Bir yılda iki atölye çalışması yapıyoruz. İnsan ve tarım konulu bir atölyemiz var. Biten her atölye çalışmasından sonra arkadaşlarımız ile bir araya gelerek, yeni dönem çalışmasını planlıyoruz.

KUZEY KUTBU’NDA KUZEY IŞIKLARINI FOTOĞRAFLAMAK KOLAY OLDU MU?

Mehmet KILIÇOĞLU: 10 gün süren kuzey kutbu yolculuğumuz da, çekmek istediğim fotoğraf Kuzey Işıkları idi. Akşam hava sıcaklığının -20 ve -30 dereceleri bulması, dışarıda fotoğraf çekmeyi daha çok zorlaştırıyordu. Düşündüğümüzün aksine, her akşam kuzey ışıklarını görme şansımızın olmaması da diğer bir kötü etkendi. On gün boyunca sadece iki akşam  kuzey ışıklarını görebildik. Kuzey ışıkları görünmeye başlıyor. Akabinde beş ile on dakika içinde kayboluyordu. Bu süre içinde çekebildiğimiz kadarını çektik. Ama fotoğraf çekmektense, o anı izlemek çok daha keyifliydi. Nitekim gökyüzünde muazzam bir şölen yer almaktaydı.

BİR FOTOĞRAFÇI DA OLMASI GEREKEN İLK ÜÇ ÖZELLİK NEDİR?

Mehmet KILIÇOĞLU: En önemli özellik insani değerlere sahip olmaktır. Fotoğraf çekerken de, çekim sonrası da hem insana hemde çevreye karşı çok hassas olunmaldırı. Bu varsa gerisi kendiliğinden gelir.

BİR(KAÇ) FOTOĞRAF İÇİN AYIRDIĞINIZ VAKİT O GÖRÜNTÜYE DEĞİYOR MU?

Mehmet KILIÇOĞLU: Aslında emeğimize değsin diye o çekimleri yapmıyoruz.  Harcanan emek sonrasında iyi bir fotoğraf çekebilmiş miyiz diye bakıyoruz. İyi fotoğraf çekebilmişsek,  çocuklar gibi şen oluruz, fakat çekememişsek diğer vakitlerimizde çok daha iyisini çekmek için yeniden gideceğimizi düşünüyoruz. Sanat umut işidir. Hayal kırıklıklarına yer ayırmaz.

MEHMET BEY, PEKİ BU İŞTE PARA VAR MI?

Mehmet KILIÇOĞLU: Fotoğrafınızı ticari amaçlarla çekiyorsanız, yapmanız gereken ilk şey vergi levhası olan bir iş yeri açmanızdır. Çünkü ekmeğini bu işten kazanan insanların alanına  kaçak girmek kul hakkına girer. Bizim gibi sokak fotoğrafçılığı yapıyorsanız, o zamanda önünüzde 2 seçenek vardır: çektiğiniz fotoğrafları daha sonra paraya dönüştürmek veya sadece fotoğraf çekmek. 15 yıl süresince çekmiş olduğum tüm fotoğrafları ister kamu kuruluşlarına ister özel sektör çalışanlarına ücretsiz olarak verdim. Ticari olarak sattığım tek bir fotoğrafım olmadı. Bu iş benim için sadece bir hobiden ibarettir. Ötesine gidemez. Tek gayem, şehrim olan Diyarbakır’ı hem ülkeme hem de dünyaya daha güzel bir biçimde tanıtabilmektir.

SON OLARAK EKLEMEK İSTEDİĞİNİZ BİR ŞEY VAR MI?

Mehmet KILIÇOĞLU: Malum Korona günleri ve hepimiz evdeyiz.  Bu sürecin en az kayıp ile en kısa sürede bitmesini diliyorum. Bu nedenle evde, sağlıkla sanatla kalınız diyorum.

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ

Günebakış Trabzon Haber