İSMET KÖSOĞLU
Bu mücadele hukuk içerisinde, rasyonel yöntemlerle, toplumsal dinamikleri dikkate alarak, terörün kaynaklarını kurutmayı esas alan bir anlayışla ilgili tüm kurumlar ve taraflarla iş birliği içinde yürütülmelidir.” dedi.
İstanbul Milletvekili Hasan Karal, TBMM Genel Kurulunda görüşülen “teröre karşı bildiri” konulu Meclis Başkanlığı tezkeresi ile ilgili DEVA Partisi adına söz aldı. Karal konuşmasında “Sıvasız evlere, çadır kentlere, kerpiç betonlu hanelere düşen ateş hepimizi yaktı. Vatan savunmasında metrelerce yükseklikteki karlı dağlarda millî birliğimiz ve bölünmez bütünlüğümüz için canını veren kahraman şehitlerimize Yüce Allah’tan rahmet, kıymetli ailelerine ve aziz milletimize başsağlığı, sabır ve metanet diliyorum. Bu vesileyle, asrımızın en büyük terör ve soykırım eylemlerinden biri olarak gördüğüm Gazze soykırımını ve cellatlarını da lanetliyorum. İnancımızda mücadelesi Allah yolunda olup öldürülenlere “ölü” denilmez, bilakis onlar dipdiridir ancak biz anlamaktan aciziz. Terörün her türlüsünü, tüm terör örgütlerini, iş birlikçilerini ve her nerede bulunursa bulunsun tüm destekçilerini de lanetliyoruz.”
“Dünyanın en pahalı vatan toprağına sahip olan bu güzel ülkemiz…”
DEVA Partili Hasan Karal, terörle ve terör örgütleriyle mücadelenin insanlık tarihinin evveliyatıyla başlayan, günümüze kadar varlığını devam ettiren bir insanlık sorunu olduğunu belirtti. Terör örgütlerinin hem milli birlik ve kardeşlik hem de inanç değerleri için bir tehdit unsuru olduğunu söyleyen Karal, şöyle devam etti “Dünyanın en pahalı vatan toprağına sahip olan bu güzel ülkemiz terör belası karşısında büyük bir mücadele vermektedir. Terör örgütlerinin saldırıları dolayısıyla ülkemiz yıllardır terörle mücadele eden ve bu uğurda ne yazık ki binlerce güvenlik gücünü, vatandaşını, gencini, yaşlısını, kundaktaki bebeğini kaybetmiş, şehit vermiştir. Kırk yıldan beri sürdürdüğümüz mücadele bize gösterdi ki terörle mücadele sadece askerî araçlarla ve yöntemlerle olmamaktadır. Teröre karşı çok güçlü bir askerî gücümüzün olmasının yanı sıra terörü oluşturan, besleyen, destekleyen her türlü unsurla mücadele etmemiz aynı zamanda konunun sosyolojik
analizlerini de iyi yapmamızla doğrudan ilintilidir. Terörle mücadelede yurt dışındaki yapılanmalara yönelik olarak kamu diplomasisi faaliyetleri yürütülmelidir. Türk Silahlı Kuvvetlerimizin itibarlı, caydırıcı ve etkin bir askerî güç olması hedefiyle kahraman Mehmetçik’imiz yeni teknolojilerle desteklenerek istihbarat, keşif ve vuruş gücü bakımından daha da güçlendirilmelidir.”
“Biz güven içinde yaşamanın herkes ama herkes için bir temel insan hakkıdır
Biz güven içinde yaşamanın herkes ama herkes için bir temel insan hakkı olduğunu savunuyoruz. Güvenlik alanında demokratik hukuk devletine bağlı, insan haklarına saygılı, özgürlük ve güvenlik arasındaki birlikteliği ve hassasiyeti gözeten bir temel ilkeye sahibiz. DEVA Partisi olarak hiçbir ayrım ve müsamaha gözetmeksizin tüm terör örgütleriyle azim ve kararlılıkla mücadelede devletimizin her daim yanındayız. Cani örgütlerle mücadelenin kırmızı çizgimiz olduğunu gür bir sesle vurguluyoruz. Bu mücadele hukuk içerisinde, rasyonel yöntemlerle, toplumsal dinamikleri dikkate alarak, terörün kaynaklarını kurutmayı esas alan bir anlayışla ilgili tüm kurumlar ve taraflarla iş birliği içinde yürütülmelidir. Bu da diplomasiden, sosyoekonomik yöntemlerin uygulanmasından ve terör ağacını besleyenleri kaynağında kurutmakta geçmektir.”
“Aziz şehitlerimizin manevi hatıratı önünde saygıyla eğiliyorum”
Sınır bölgemizde art arda yaşanan hain saldırılarda herhangi bir güvenlik ve istihbarat zafiyeti bulunup bulunmadığı gibi toplumsal hafızaları meşgul eden istifhamlara gerçekçi, inandırıcı ve delillendirilmiş izahatlarla cevap verilmesi gerektiğine inanıyoruz. Bu vesileyle, kutsal vatan topraklarımızı mübarek, tertemiz kanlarıyla sulayan aziz şehitlerimizin manevi hatıratı önünde saygıyla eğiliyorum” şeklinde konuştu.