İSMET KÖSOĞLU
DEVA Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Hasan Karal, 2025 yılında 520 bin baş sığır ithalatının önünün açıldığını belirterek “Bu açıklamadan 2 gün önce Tarım ve Orman Bakanı, ‘Yerli üretimi artıracağız, sadece ülkemizin değil civardaki ülkelerin de ihtiyacını karşılayacak duruma geleceğiz.’ diyordu. Ancak aradan henüz 2 gün geçmişken ithalat politikasına geçildi. U dönüşü 2 gün sürdü.” dedi.
DEVA Partili Hasan Karal, Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından yayımlanan Besilik Sığır İthalatı Uygulama Talimatına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Bakanlığın yayımladığı talimata göre, 2025 yılında 520 bin büyükbaş besilik sığır ithalatının önünün açıldığını belirten Milletvekili Karal, 2024 yılı için ise bu rakamın 600 bin olduğunu hatırlattı.
“Bakanlık, başka ülkelerin üreticisini, çiftçisini zengin ve ihya ediyor”
Bakanlığın, yüksek et fiyatlarını regüle etmek için yerli üretimi desteklemek yerine her fırsatta ithalat ipine sarıldığını kaydeden Karal “Bir yandan yerli üretimi teşvik ettiklerini söyleyen Bakanlık, diğer yandan ithalat lobisinin avuçlarına milyon dolarları döküyor; başka ülkeleri, başka ülkelerin üreticilerini ve çiftçilerini zengin ve ihya ediyor. İthalatla et fiyatlarının düşmediğini bugüne kadar gördük ancak Bakanlık ne yazık ki bu konuda ısrar ediyor.” şeklinde konuştu.
“İthalat sevdası, Türk hayvan yetiştiricisini yedi bitirdi”
Karal, Türkiye gibi tarım ve hayvancılık potansiyeli yüksek bir ülkeyi, besilik ithalat cenneti haline getirmenin, gelecek nesillerin rızkını ithalat lobilerine peşkeş çekmek anlamına geldiğinin altını çizdi. İthalat kararının Türk tarımı ve hayvancılığına vurulan yeni bir darbe olduğunu belirten Karal, sözlerini şöyle sürdürdü “İthalat kararından 2 gün önce Tarım ve Orman Bakanı, ‘Yerli üretimi artıracağız, sadece ülkemizin değil civardaki ülkelerin de ihtiyacını karşılayacak duruma geleceğiz.’ diyordu. Ancak aradan henüz 2 gün geçmişken ithalat politikasına geçildi. U dönüşü 2 gün sürdü. İthalat sevdası, Türk hayvan yetiştiricisini yedi, bitirdi. Türkiye, Brezilya’nın ya da Uruguay’ın hayvanlarına mahkûm edilmemeli. Çiftçimizin, üreticimizin alın teri desteklenmeli, yerli üretim artırılmalıdır. Ülkemiz, tarımda ve hayvancılıkta ithalatla değil, kendi üreticisinin alın teriyle büyümeli.”