Çoğu zaman birbirini hiç tanımayan insanların dahi sırf farklı bir siyasi görüşten olmalarından dolayı
birbirlerine düşmanca baktığı ve hatta kavga ettiği, komşuluk yapmadığı, kız vermediği bir toplumun
bireyi olmaktan çok sıkılıyor insan.

Oysa insanların farklı siyasal ve sosyal görüşlerden olmaları, demokratik bir toplumun olmazsa
olmazıdır. Öncelikle bu bilinci topluma sağlıklı bir şekilde vermeliyiz. Zira ancak bu şekilde toplumsal
barış ve huzur temin edilebilir.

Gelişmenin ve muasır medeniyetin üstüne çıkmanın en güçlü unsurlarından biri olan birlik ve
beraberlik içinde olmak, serbest rekabeti, insan hak ve özgürlüklerini daima güçlü bir şekilde ayakta
tutmakla sağlanabilir.

Kendisinin eleştirilmesinden nefret duyan insanlardan değil, tam aksine eleştirilmekten büyük keyif
alan insanlar olmalıyız. Herkesin aynı görüşten olduğu bir toplumu düşünmek bile bir ürperti verir
insana.

Bütün bu anlattıklarımı gerçekleştirmenin ilk şartı, eleştirmeyi ve dolayısıyla yeri gelince tartışmayı
bilmemizle mümkün olabilir. Tabii ki, bunun içinde karşılıklı hoşgörü şarttır.

Unutmadan ifade edeyim siyasetçilerimizin bu konularda örnek olmaları, toplumun eğitilmesi
bakamından çok büyük bir öneme sahip olduğunu asla unutmamak gerekir.

Ülkemizdeki siyasetçiler bu konularda maalesef çok gerilerde kalmış durumdadırlar.
Tartıştığımız tarafa üstün gelme mecburiyeti içinde kendimizi görmeden, karşı tarafın haklı
bulduğumuz fikirlerini körü körüne reddetme yerine onaylamamız bizi rahatlatacağı gibi tartışılan
kişiye de güven verecektir.

Medeni bir toplumdan dil, din ve ırk asla tartışma konusu yapılmamalıdır. Bunların tartışılır olduğu bir
toplumda insan hak ve özgürlüklerinden bahsedilemez.
Diğer yandan her türlü eylem ve söylem (içinde küfür ve hakaret olmamak şartı ile) tartışılabilir
olmalıdır.

Bir de tersinden bakarak şunu söylemek isterim. Farklı sosyal ve siyasal düşüncelerinden dolayı
birbirileri ile husumete girmenin sonuçta hangi tarafa bir yararı olur?
Birisi size zarar veriyorsa onu da medeni haklarınızı kullanarak, ilgili ve gerekli yasal mercilere şikâyet
edebilir ve size verdiği zarar konusunda devletin hakem olmasını sağlayabilirsiniz.

Dostluk ve kardeşlik gibi güçlü bağlarla birbirine sıkı sıkıya bağlı bir toplumu hiçbir güç parçalayamaz.
Özellikle siyasetin ayrıştırıcı etkisine karşı hepimizin uyanık olmasını bir kez de ben milletimize
hatırlatmak isterim.

M.Sadullah SAĞLAM