Değerli Atam,
24 Mayıs 1918’de Ruşen Eşref (Ünaydın) Bey’e imzaladığınız fotoğrafta şunu yazmıştınız; “Her şeye rağmen muhakkak bir nura doğru yürümekteyiz. Bende bu imanı yaşatan kuvvet, yalnız Aziz memleketim ve milletim hakkındaki sınırsız muhabbetim değil, bugünün karanlıkları içinde sırf vatan ve hakikat aşkı ile ışık serpmeye ve aramaya çalışan bir gençlik gördüğümdendir.”
Umut verdiniz Anadolu’ya, köylüye, gençliğe.
Ufkunuzla büyük, kocaman değerler oluşturdunuz.
Alfabe Devrimi, Soyadı Kanunu bunlardan sadece birkaçı.
Kadınlara verilen haklar alkışlanacak çalışmalardı.
“Yurtta sulh, cihanda sulh” dediniz.
Sanattan bahsettiniz.
Ekonomik kalkınma dediniz.
Bilim dediniz.
Yüksek uygarlık dediniz.
Özgür fikir dediniz.
“Öğretmenler! Yeni nesli, Cumhuriyet’in özverili öğretmen ve eğitmenleri, sizler yetiştireceksiniz; yeni nesil, sizin eseriniz olacaktır.” dediniz.
İzmir Marşı’nda bahsedilen İzmir’in dağlarına çiçekler açtı.
Bayram oldu Anadolu.
Bayram oldu ülkemiz.
Özgür düşünen, bilime önem veren, araştıran ve demokrasiye her zaman inanan birer Cumhuriyet yurttaşı olduk.
Değerlerinizi hiçbir zaman unutmayacağız.
Öğrettikleriniz bize yol göstermeye devam edecek.
Laik Türkiye Cumhuriyeti vazgeçilmezimizdir, hep öyle kalacak.
Işık içinde uyuyun.
Emanetiniz emin ellerde…
ÇAĞDAŞ YAŞAMI DESTEKLEME DERNEĞİ TRABZON ŞUBESİ