“Toprak Mahsulleri Ofisi Genel Müdürü Trabzon Ticaret Borsasını Ziyaret Etti” de ne oldu! Görüş alışverişinde bulunmuş! Ne de büyük iş yapılmış! Toprak Mahsulleri Ofisinin alım noktalarından geri çevrilen üreticilerin sorunlarını mı çözdü! Ya da fındık hastalık ve zararlıları ile ilgili çözüm üretmek için ilgili kurum ve kuruluşlarla bir araya gelip çalışmamı mı yaptı. Çiftçi kan ağlıyor. Fındık dallarına asıla kalan,TMO alım noktalarındaki çiftçileri ziyaret etmek yerine; “TTB Meclis Başkanı Nevzat Özer, Yönetim Kurulu Başkanı Eyyüp Ergan, Genel Sekreter Nazlı Genç ve fındık ihracatçısı Karadeniz Fındık ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (KFMİB) Yönetim Kurulu Üyesi Edip Sevinç” ile görüştü. Aman Allah’ım bu ne lütuf. Artık fındıkta sorunlar bitti, tükendi. İlgili Müdürlük yok, bu konu ile çalışan bilim adamları yok, STK’lar yok, çiftçinin sesi ziraat odaları yok… Kızgın günesin ve yağmurum altında bin bir emekle ürettiği mahsulünü; iklimlendirilmiş odalarda oturup, fındıktan para kazananların bir araya gelmesiyle üreticinin hangi sorunu çözebilirler. Fındığa çerez yada çikolata olarak dokunanların; çiftçilerin ne çileler çektiğini anlamaları mümkün mü?
Görüşmeden çıkan sonuçlardan biri “Doğu Karadeniz’in sahil kesimindeki fındıkların 60-70 bin tonluk bölümünde hastalık ve zararlıların etkili olduğunu belirterek, bu ürünlerin acilen kırılıp temizlenmesi gerektiğine vurgu yaptı.” Bu ifadeden bahsi geçen 60-70 ton neye göre belirlendi. Bilimsel yöntemlerle belirlendiğini düşünelim de “bu ürünlerin acilen kırılıp temizlenmesi gerektiğine vurgu yaptı.” Neyi kırıp neyi temizleyeceğiz. Ayrıca “2024 ürünü alımları sürdürdüklerini, ancak önceki yıllara oranla alımların daha düşük seyrettiğini söyledi. ”Düşük olma nedeni kahverengi kokarcanın ürüne vereceği hasarın belki de bilinçli olarak hesaba katılmaması sonucunda fındık fiyatı maliyetin altında açıklandı. Tabiki düşük seyredecek çünkü açıklanan 738 bin 851 ton fındık yok. Yeni bir çalışma yapılsa işlenebilir fındığın yaklaşık 600 bin ton civarında olacağı görülecektir.
“… yörede hızla çoğalan kahverengi kokarca zararlısı ile topyekün mücadele gerektiğini, bunun da devletin öncülüğünde yapılabileceği konusunda hem fikir olundu. Özellikle fındık hasadının ardından zararlı ile barınma yerlerinde kışlak mücadelesinin yapılması üzerinde duruldu.” Kim, kime neyi anlatıyor. İyi ki bu konu üzerinde duruldu. Yoksa bu işin önü alınmazdı. Çiftçi söylem değil, eylem bekliyor. Bu söylenenlerin çok fazlasını biliyor.
Lütfen konforlu odalarınızdan çıkıp çaresizlik içerinde kıvranan gözyaşı döken üretici ile göz temasına girin bakalım akşama rahat uyuyabilecek misiniz? Her zaman olduğu gibi KAZANANLAR kararı verenler oluyor. Hiç zaman geçirmeden fındık fiyatı güncellenmeli, üreticinin gözyaşı dinmeli ve çiftçiyi mutlu edecek önlemler vakit geçirilmeden alınmalıdır. Ayrıca TMO alım noktalarına giden yaklaşık her 5 çiftçiden 3’ü geri çevriliyor. TMO alım politikasını tüccar lehinde değil de üretici lehine değiştirmeli. Fındığını satamayan tüccara gitmek zorunda kalıyor. Beş ay boyunca mantar gibi açılan bütün dükkanlar fındık alımı yapıyor da Maliyede kaydı var mı, çiftçinin ürününü hangi standartta alıyor yada fındık alımı için bir eğitimi soran var mı?
Ayrıca hiç vakit geçirmeden yapılması gereken üreticinin mağduriyetinin ve kayıt dışının önlenmesi için çayda olduğu gibi alım noktalarındaki randımanı bağımsız ziraat mühendisleri ya da fındık eksperlerinin yapmasıdır.
ÇİFTÇİ SÖYLEM DEĞİL, EYLEM BEKLİYOR.
ZİYARETÇİ YORUMLARI
BİR YORUM YAZ