CHP Trabzon Milletvekili Ahmet Kaya, depremde yıkılan binaların üzerindeki baz istasyonlarının devre dışı kalması nedeniyle iletişimin çöktüğüne dikkat çekerek, enkaz altında hayatta olan vatandaşların yakınlarına ulaşmaya ve konumlarını bildirerek yardım istemeye çalıştıklarını ancak telefonların çekmemesi nedeniyle birçok vatandaşın sesini duyuramayarak enkaz altında yaşamını yitirdiğini belirtti.
Kaya, TBMM’de verdiği soru önergesinde depremin ardından binalarla birlikte yıkılan baz istasyonlarını ve iletişimde yaşanan kesintileri Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu’na sordu.
“BAZ İSTASYONLARI İÇİN DEPREM DAYANIMI ESAS ALINSAYDI BELKİ BİRÇOK CANIMIZ KURTARILABİLİRDİ”
Hatay’da depremde eşini ve çocuğunu kaybeden bir babanın enkazdan çıkarılan cep telefonundaki çocuğunun gönderdiği fakat kendisine ulaşmayan mesajları ve yardım çığlıklarını kamuoyuyla paylaşırken yaptığı feryatları gördüğünü ve büyük üzüntü duyduğunu belirten Kaya, “O acılı babanın feryadını gördükten sonra binaların üzerine baz istasyonları kurulmasına ilişkin bir yönetmelik var mı diye baktık. Elektronik Haberleşme İstasyonlarına Yer Seçim Belgesinin Verilmesine ilişkin bir yönetmelik var ancak, yönetmelikte bina üzerinde baz istasyonlarının kurulmasıyla ilgili kent ve yapı estetiği kriteri yer alırken; binaların sağlamlığı ve deprem dayanımı ile ilgili hiçbir şartın aranmadığını gördük. Evet kent estetiği önemli, yapı estetiği önemli fakat depreme dayanım önemli değil mi? Eğer bu yönetmelikte kent ve yapı estetiğinin yanında binanın depreme dayanımı da esas alınsaydı belki bugün o deprem bölgesinde iletişim felç olmayacaktı, enkaz altındaki birçok vatandaşımız konumlarını, yerlerini, durumlarını mesajla, telefonla bildirebilecekti ve o canlarımız belki de bugün hayatta olacaktı.” dedi.
“DEPREMDE İLETİŞİMİN FELÇ OLMASININ SEBEBİ YIKILAN BAZ İSTASYONLARIDIR”
Depremin ilk günlerinde Kahramanmaraş’a gittiğini ve deprem mahallerinde günlerce kaldığını belirten Kaya, “Yaptığım gözlemlerde binaların üzerine konulmuş bütün baz istasyonlarının hemen hemen yıkıldığını o yıkılan çöken binalarla birlikte baz istasyonlarının da çöktüğünü ve iletişimin bu nedenle felç olduğunu orada gözlemledim, tanık oldum. Enkaz altındaki depremzedelerimiz konumlarını attılar, yardım çığlığı attılar, mesajlar attılar. Fakat bunların hiçbiri yerine ulaşmadı. İletişim o bölgelerde felç olmuşsa bunun önemli sebebi binaların üzerine konulan baz istasyonlarıdır. Bu baz istasyonları binaların üzerine değil de açık alanlara çelik direk
dikilerek yapılmış olsaydı iletişim felç olmayacaktı, belki birçok canımıza o enkazların altında sağ salim ulaşabilecektik.”
“EVLADININ MESAJINI GÜNLER SONRA ALAN BABAYA, HEPİMİZ AĞLADIK”
“Depremin üzerinden 35 gün geçti, ama bu acı unutulur bir acı değil. Hataylı bir baba; evladını ve eşini kaybeden acılı bir baba çocuğunun telefonundan kendisine mesaj attığını ama iletişim olmadığı için bu mesajın kendisine ulaşamadığını anlatıyordu. İzlerken ağladık millet olarak ağladık. Bu konu o kadar ihmal edilmiş bir konu ki, afetlerde iletişimi ne kadar kıymetli olduğunu anlatmaya gerek yok. Hiçbir hazırlık yapılmadığını maalesef ağır bedeller ödeyerek gördük.”
“BAZ İSTASYONLARININ KURULACAĞI BİNALARDA SADECE KENT VE YAPI ESTETİĞİNE BAKMIŞLAR”
“Depremde evladını kaybeden Hataylı babanın feryadını gördükten sonra bu binaların üzerine baz istasyonları kurulmasına ilişkin bir yönetmelik var mı diye baktık. Herhangi bir ihmal ya da eksik var mı diye bir araştıralım dedim. Karşılaştığımız manzara bizleri de çok üzdü. Evet, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı tarafından 27 Ocak 2018 günü yayınlanan 30314 Sayılı Elektronik Haberleşme İstasyonlarına Yer Seçim Belgesinin Verilmesine ilişkin bir yönetmelik. Bu yönetmelikte binaların üzerine yapılacak baz istasyonlarına ilişkin düzenlemeler yer alıyor. Ama sadece kent ve yapı estetiğinden bahsediyor. Evet kent estetiği önemli, yapı estetiği önemli fakat depreme dayanım önemli değil mi? Bunu nasıl görmezden gelirsiniz, bunu nasıl buraya yazmazsınız? Eğer buraya ‘kent ve yapı estetiği ile binanın depreme dayanımı esas alınır’ deseniz; buna göre o baz istasyonlarına onay verseniz belki bugün o deprem bölgesinde iletişim felç olmayacaktı, enkaz altındaki birçok vatandaşımız konumlarını, yerlerini, durumlarını mesajla, telefonla bildirebilecekti. Yakınları onlara çok daha erken ulaşacaktı ve o canlarımız belki hayatta olacaktı.”
“BAZ İSTASYONLARIYLA İLGİLİ YÖNETMELİĞİ DEĞİŞTİRİN”
“Buradan Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı yetkililerine sesleniyorum. Bu hatalarınızı derhal düzeltin. Bu yönetmeliğe kent ve yapı estetiğinin yanına mutlaka afetlere dayanım konusunda, bina statiği konusunda bir kriter ekleyin. Yaşananlardan ders alın. Yarın yurdun başka yerlerinde yaşanacak depremlerde bu acı tecrübeleri yaşamayalım. Analarımız, babalarımız, evlatlarımız oralarda enkazların altında hayatlarını kaybetmesin.”
CHP Trabzon Milletvekili Ahmet Kaya, TBMM’de verdiği soru önergesinde Ulaştırma ve Altyapı Bakanı’na şunları sordu:
1- Afet bölgesi ilan edilen 11 ilimizde (her il ayrıca belirtilmek suretiyle) kaç baz istasyonu bulunmaktadır, bu istasyonlardan kaçı binalar üzerine kurulmuştur?
2- Deprem nedeniyle 11 ilimizde (her il ayrıca belirtilmek suretiyle) kaç bina üzerindeki kaç baz istasyonu yıkılmış ve kullanılamaz duruma gelmiştir?
3- Depremin ardından bölgeye ne zaman ve kaç mobil baz istasyonu gönderilmiştir?
4- Deprem anından itibaren iletişimin afet bölgesinde kesilmesi ve bu nedenle yaşanan mağduriyetler nedeniyle operatörlere karşı herhangi bir yaptırım uygulanmış
mıdır? Uygulanmadı ise ilgili operatörlere yaptırım uygulaması düşünülmekte midir? Düşünülüyorsa ne tür yaptırımlar düşünülmektedir?
5- Afet planlaması kapsamında, afet anında iletişimin kesilmemesi ve devamlılığı için Bakanlığınız ve bağlı kuruluşunuz Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun (BTK) bugüne kadar yapmış olduğu yatırım miktarı nedir, deprem nedeniyle ne kadarı kullanılmıştır?
6- Deprem uyarısı yapılan bölgenin mobil iletişim altyapısının denetlenmesi amacıyla son beş yıl içerisinde inceleme yapılmış mıdır, yapıldı ise denetim raporu mevcut mudur?
7- Baz istasyonlarının binalar üzerine kurulmasına dair yönetmelikte, baz istasyonlarının yer seçimi için yapılacak başvurularda “kent ve yapı estetiği”nin dikkate alınacağı hükmü düzenlenmiş ancak yapının depreme dayanıklılığı yönünden herhangi bir düzenleme getirilmemiştir. Kent ve yapı estetiği önemli iken, binaların deprem dayanıklılığının dikkate alınmamasının gerekçesi nedir?
8- Şu ana kadar Evrensel Hizmet Fonu kapsamında mobil operatörlerden ne kadar tutarda para toplanılmıştır, fonda biriken paranın ne kadarını acil durum ve afet kapsamında değerlendirilmiştir?
9- Baz istasyonlarının yer seçimine yönelik yönetmeliğin güncellenmesi ve özellikle deprem bölgesi bölgelerde bina çatılarına kurulan baz istasyonlarının kaldırılması konusunda bir çalışmanız var mıdır?
10- 1’inci derece deprem bölgesi olan İstanbul, Kocaeli, Sakarya, İzmir gibi metropol kentlerimizde, bina çatılarında bulunan baz istasyonlarının depreme uygunluk denetimi yapılmış mıdır? Yapılmadıysa ivedi şekilde yapılması düşünülmekte midir? Yaşananlardan ders çıkartarak, bina çatılarındaki baz istasyonlarının durumu ve geleceğe dair önümüzdeki süreç için bir çalışma planlanmakta mıdır?
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Aşağıdaki sorularımın Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Sayın Adil Karaismailoğlu tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını Anayasanın 98’inci ve İçtüzüğün 96’ncı maddeleri gereğince arz ederim.
Ahmet Kaya
Trabzon Milletvekili
6 Şubat 2023’de Kahramanmaraş Pazarcık (7.7) ve Kahramanmaraş Elbistan (7.6) merkezli olarak 11 ilimizde yıkıma neden olan depremler nedeniyle; güncel rakamlara göre 48 bin 448 yurttaşımızın hayatını kaybettiği, deprem bölgesi 11 ilimizde 36 bin 257 binanın yıkıldığı, 830 bin 783 bina üzerinde 3 milyon 273 bin 605 hasar tespit çalışması yapıldığı ve 105 bin 794 binadaki 384 bin 545 bağımsız bölümün acil yıkılması gerektiği bilgisi kamuoyu ile paylaşılmıştır.
Depremin ikinci günü Kahramanmaraş’ta yapmış olduğum incelemelerde, yıkılan binalarla birlikte bu binaların üzerindeki baz istasyonlarının da yıkıldığı tarafımca fotoğraflanarak tespit edilmiştir. Bina üzerindeki baz istasyonlarının yıkılması nedeniyle 11 ili kapsayan bölge genelinde iletişim adeta felç olmuş, ilk 72 saatte hayati önemde olan arama kurtarma çalışmaları iletişim kesintileri nedeniyle sağlıklı yürütülememiş, enkaz altındaki birçok yurttaşımız telefonu çekmediği için 112 Acil servise ve yakınlarına ulaşamadan ölüme terk edilmiştir. Bu yöndeki onlarca acısı tarifsiz vaka kamuoyuna yansımıştır. Hatay’da enkaz altında kalan bir kız çocuğunun babasına Whatsapp uygulaması üzerinden ulaşmaya çalışması hepimizin yüreğini derinden yaralamıştır.
Baz istasyonlarının yıkılması nedeniyle yalnızca enkaz altında kalan vatandaşlarımız değil, bölgeye giden AFAD ve gönüllü arama kurtarma ekipleri de iletişimin felç olması nedeniyle kendi aralarında iletişim kurmakta zorlanmış ve arama kurtarma çalışmaları tam verimle yürütülememiştir.
Bahsetmiş olduğum hususlara depremin 2’nci gününden itibaren bizzat tanık olmakla birlikte; iletişim krizi yetkililerce aşılamamış ve günlerce sürmüş, geçen bir haftalık sürenin ardından mobil istasyonların deprem bölgesine gelmesiyle de kısmen çözüme kavuşturulmuştur.
Mobil iletişimi sağlayan baz istasyonlarının binalar üzerine kurulabileceği, Bakanlığınız tarafından “Elektronik Haberleşme İstasyonlarına Yer Seçim Belgesinin Verilmesi ve Ücretlerinin Belirlenmesine İlişkin Yönetmelik” kapsamında düzenlenmiştir.
Bu bağlamda;
1- Afet bölgesi ilan edilen 11 ilimizde (her il ayrıca belirtilmek suretiyle) kaç baz istasyonu bulunmaktadır, bu istasyonlardan kaçı binalar üzerine kurulmuştur?
2- Deprem nedeniyle 11 ilimizde (her il ayrıca belirtilmek suretiyle) kaç bina üzerindeki kaç baz istasyonu yıkılmış ve kullanılamaz duruma gelmiştir?
3- Depremin ardından bölgeye ne zaman ve kaç mobil baz istasyonu gönderilmiştir?
4- Deprem anından itibaren iletişimin afet bölgesinde kesilmesi ve bu nedenle yaşanan mağduriyetler nedeniyle operatörlere karşı herhangi bir yaptırım uygulanmış mıdır? Uygulanmadı ise ilgili operatörlere yaptırım uygulaması düşünülmekte midir? Düşünülüyorsa ne tür yaptırımlar düşünülmektedir?
5- Afet planlaması kapsamında, afet anında iletişimin kesilmemesi ve devamlılığı için Bakanlığınız ve bağlı kuruluşunuz Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun (BTK) bugüne kadar yapmış olduğu yatırım miktarı nedir, deprem nedeniyle ne kadarı kullanılmıştır?
6- Deprem uyarısı yapılan bölgenin mobil iletişim altyapısının denetlenmesi amacıyla son beş yıl içerisinde inceleme yapılmış mıdır, yapıldı ise denetim raporu mevcut mudur?
7- Baz istasyonlarının binalar üzerine kurulmasına dair yönetmelikte, baz istasyonlarının yer seçimi için yapılacak başvurularda “kent ve yapı estetiği”nin dikkate alınacağı hükmü düzenlenmiş ancak yapının depreme dayanıklılığı yönünden herhangi bir düzenleme getirilmemiştir. Kent ve yapı estetiği önemli iken, binaların deprem dayanıklılığının dikkate alınmamasının gerekçesi nedir?
8- Şu ana kadar Evrensel Hizmet Fonu kapsamında mobil operatörlerden ne kadar tutarda para toplanılmıştır, fonda biriken paranın ne kadarını acil durum ve afet kapsamında değerlendirilmiştir?
9- Baz istasyonlarının yer seçimine yönelik yönetmeliğin güncellenmesi ve özellikle deprem bölgesi bölgelerde bina çatılarına kurulan baz istasyonlarının kaldırılması konusunda bir çalışmanız var mıdır?
10- 1’inci derece deprem bölgesi olan İstanbul, Kocaeli, Sakarya, İzmir gibi metropol kentlerimizde, bina çatılarında bulunan baz istasyonlarının depreme uygunluk denetimi yapılmış mıdır? Yapılmadıysa ivedi şekilde yapılması düşünülmekte midir? Yaşananlardan ders çıkartarak, bina çatılarındaki baz istasyonlarının durumu ve geleceğe dair önümüzdeki süreç için bir çalışma planlanmakta mıdır?