CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin Emek Bürosu ve İstanbul Planlama Ajansı iş birliğiyle düzenlenen ‘Dijital Emek ve Emek 4.0 Çalıştayı’nda konuştu. İngiltere ve Türkiye’nin ‘vatandaşlık verme’ politikasını karşılaştıran Kılıçdaroğlu, “İngiltere, dünyanın en önde gelen 20 üniversitesiden mezun olanlara vatandaşlık veriyor. Dönüp kendi ülkemize bakalım: 400 bin dolar paranız var ve bir daire satın alıyorsanız, vatandaş olabiliyorsunuz. Dünyanın gelişimini biz mi izliyoruz, onlar mı izliyor? Dünyada söz sahibi onlar mı olmak istiyor, biz mi olmak istiyoruz? Siyaset kurumunun, iktidar sahiplerinin temel görevi, ‘Efendim, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’nı nasıl görevden alırız; nasıl rant elimizden gitti; biz bu rantı nasıl geri alabiliriz’ mi olmalı. Aklın ve mantığın alamayacağı bir şey” dedi.
BAKIRKÖY / İSTANBUL
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Emek Büroları ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) kuruluşu İstanbul Planlama Ajansı (İPA) iş birliği ile “Dijital Emek ve Emek 4.0 Çalıştayı” düzenlendi. İPA’nın Florya’daki kampüsünde bulunan İPA Havuz’da gerçekleştirilen çalıştayın açılış konuşmalarını CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP Emek Büroları Koordinatörü ve Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba ile İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu yaptı.
“İNGİLTERE DÜNYANIN EN İYİ 20 ÜNİVERSİTESİNDEN MEZUN OLANA, TÜRKİYE 400 BİN DOL DOLARA EV ALANA VATANDAŞLIK VERİYOR”
İngiltere’nin, bir devlet politikası olarak, dünyanın en zeki insanlarını ülkeye davet ettiğini ve önde gelen 20 üniversiteden mezun olanlara vatandaşlık verdiği bilgisini paylaşan CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, “Dönüp kendi ülkemize bakalım: 400 bin dolar paranız var ve bir daire satın alıyorsanız, vatandaş olabiliyorsunuz. Dünyanın gelişimini biz mi izliyoruz, onlar mı izliyor? Dünyada söz sahibi onlar mı olmak istiyor, biz mi olmak istiyoruz? Gerçekten de bu ülkenin aydınları, bu ülkenin sivil toplum kuruluşları, bu ülkenin üniversiteleri ülkeye taşıyacak olan temel aktörler ve biz, dünyanın bu gerçeğini yeniden oturup düşünmek zorundayız. Eğer siyaseti bugünkü anlayışta ileriye doğru götürürsek veya götürmeye destek verirsek, bir süre sonra hepimize geçmiş olsun. Kimse kusura bakmasın, Türkiye’yi ileriye taşıyamayız” dedi.
“HER ŞEYİ BİLEN ADAM YOKTUR DÜNYADA”
Kendisinden önce konuşan İmamoğlu’nu dikkatle dinlediğini belirten Kılıçdaroğlu, “Boğaziçi Üniversitesi’yle yapılan iş birliği ve dolayısıyla gençlerin en azından yetiştirilmeleri konusunda gösterdiği çabanın biz neresindeyiz. Allah aşkına, siyaset kurumunun temel görevi, -yani iktidar sahiplerinin- ‘Efendim, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’nı nasıl görevden alırız? Nasıl rant elimizden gitti? Biz bu rantı nasıl geri alabiliriz’ mi olmalı. Aklın ve mantığın alamayacağı bir şey. Siz iktidarsınız. İktidarın bilim insanlarıyla, felsefecilerle en azından belli dönemlerde bir araya gelip bir konuşması lazım. Nedir? Neyin nesidir? Eksiğimiz nedir? Fazlamız nedir? Bir sofranın etrafında oturup konuşmak gerekiyor. Her şeyi bilen adam yoktur dünyada. İnsanlar, ancak belli konulara yoğunlaştığı zaman, o konuda söz sahibi olabilirler. ‘Ben her şeyi bilirim’ diye bir kavram yok artık 21. yüzyılda. Buradan Türkiye’nin çıkması lazım” dedi.
KILIÇDAROĞLU’NDAN İMAMOĞLU’NA ‘İPA ÖVGÜSÜ’: “BURASI ESKİDEN BAZI BEYLERİN HAVUZUYDU”
Dijitalleşen ve makineleşen dünyada, bu teknolojiyi kullanacak insan gücüne gereksinim olduğunun altını çizen Kılıçdaroğlu, konuşmasını, “Bunları çalıştırarak insanların da iyi bir eğitim alması gerekiyor. Üniversitelerin de bilgi üretmesi gerekiyor. Burası İPA. Ben burayı, üçüncü kezdir geliyorum. Başkan anlatmadı ama burası eskiden, bazı beylere lojman olarak tahsis edilmiş, yüzme havuzları vesaire diye. Başkan burayı aldı, burayı bir bilim-kültür merkezi, eğitim merkezi haline dönüştürdü. Hepinizin huzurunda Büyükşehir Belediye Başkanı’mıza teşekkür ederim. Burası İstanbul Planlama Ajansı. Düşünce üreten bir kuruluş olma konusunda, sağlıklı ve kararlı adımlarla yürüyor. İstanbul’un buna ihtiyacı var. Avrupa’nın en büyük metropolü, bilime dayalı yönetim, bilime dayalı çalışma, bilime dayalı öneriler getirme, önerileri özgürce tartıştırma… Bütün bunların tamamı yapıldığı zaman, biz de sade bir vatandaş olarak son derece mutlu olacağız” sözleriyle noktaladı.
İMAMOĞLU: “ENSTİTÜ İSTANBUL İSMEK’İN MÜFREDATINI YENİLEDİK”
Endüstri 5.0’a doğru ilerleyen dünya ile yeşil ve sürdürülebilir teknolojiler konusunda rekabet edecek düzeye ulaşmanın şart olduğuna dikkat çeken İBB Başkanı İmamoğlu, şu bilgileri paylaştı:
“Enstitü İstanbul İSMEK’in müfredatını, geniş çaplı bir yenileme ile gençlerin ihtiyaçlarını karşılamak üzere hazırladık. Zemin İstanbul kurumumuzda, yeni nesil eğitim modellerini odağına alarak yazılımcı ağını güçlendirme, teknoloji alanında farkındalık yaratma, istihdamı hızlandırma gibi amaçlara yönelik ücretsiz eğitimler ve etkinlikleri üst seviyede harekete geçirdik. İBB Veri Laboratuvarını kurduk ve bu veri laboratuvarımızda, veri ve yapay zekâ alanında; kurumların, öğrencilerin ve ilgili uzmanların iş birliği yapmalarını, veri odaklı proje çalışmaları gerçekleştirmelerini amaçlıyoruz ve bu yönde yoğun bir mesaimiz var. Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi Bölümü iş birliğinde, 6 ilçede Kodlama ve Programlamadan, Mobil Uygulama Geliştirmeye kadar öğrencilere çok çeşitli yetkinlikleri kazandırıyor ve her yıl binlerce çocuğumuzu misafir ediyoruz. Yine oyun sektöründe nitelikli iş gücü üretmeyi hedefleyen bir merkezimizi kurduk ve Haliç kıyısında önemli bir alanı o boyutta teslim ettik. Projelerin sonuçlarını görmeye başladığımızı belirtmek isterim. Özellikle oyun girişimlerini destekleyecek bu kuluçka merkezimizde programların hayata geçmesi noktasında girişimcilerimizi destekliyoruz. İstanbul’un gelecek planı içerisinde, Atatürk Havalimanı’ndan başlayarak Ayamama Vadisi boyunca kurmuş olduğumuz İBB Veri Laboratuvarı’nı geliştirerek, Başakşehir’de kurulmasını öngördüğümüz Dünya Veri Merkezi’ne kadar olan aksı, Dijital Dönüşüm ve Üretim Havzası olarak planlıyoruz. Tekno-Semt projemizle bu dönüşüm sürecinin yereldeki altyapısını semtlere yayarak sağlayacağız.”