Çankaya bildirisinde sulak alanların biyoçeşitliliğin korunması, taşkın kontrolü, yer altı sularının beslenmesi, iklim değişikliğinin kontrolü açısından çok önemli olduğuna dikkat çekerek, sulak alanların yok oluşunda kuraklığın yanı sıra yanlış tarımsal sulamanın da oldukça etkili olduğunu vurguladı.
Ali Çankaya, günümüzde sulak alanların büyük tehdit altında olduğunu söyleyerek şu ifadelere yer verdi:
“Toplumu bilinçlendirmek ve karar vericileri etkilemek için yapılması gerekenler aslında bellidir. Her şeyden önce sulak alanlar yönetim planı mutlak suretle yapılmalı, temiz su sanayide ve madencilikte kullanılmamalıdır. En önemlisi de sulak alanların var olma hakkı anayasal güvenceye alınmalıdır. “