Biz Ona Muhtacız
Her mevsim güzeldir. Doğaya ve doğal olana müdahale edilmediği müftçe özelliğini ve güzelliğini korur. Bu ayrıntıyı baharın kokusunu ve toprak kokusunu özleyenler çok iyi bilir. Birde dünyanın için de bulunduğu süreç bize kuşkusuz şöyle oturup bir kenarda kendimizi ve hayatı izlemeyi sürekli içerisinde bulunduğumuz kargaşadan bir adım uzaklaşıp olayları gözlemlemeyi sade yaşamı anlamayı öğretti. Çok güzel bir fırsat sundu belki de insanoğluna doğanın kıymetinin artık bilinmesi gerektiği yönünde. Ekolojik sistem ne kadar bozulursa insanoğlunun yaşam kalitesinin de bozulacağını görmüş ve yaşamış olduk hep birlikte.
Maalesef, doğanın, sevginin, hayatın ve arınmışlığın kıymetini yine de bilemiyoruz. Stersin, sıkıntının, yorgunluğun ve dargınlığın çıkış yolu yanımız da fakat görmezlikten geliyoruz. İşte bahar geldi. Çiçekler, yapraklar ve kuş cıvıltıları. Birde doğanının koynuna sığıp mis gibi limon çiçeklerinin kokusu yok mu? Alıp getiri beni çocukluğuma, en saf duygularıma. Ah köyümün en eski evi, benim gönül konağım, ana yadigârım. Kilit tutmayan kapı, kapanmayan pençe, yağmuru geçiren saçak, güneşi içeri sızdıran duvarlar, girmeye korktuğumuz ocaklık ve etrafında dönerek oyun oynadığımız ağaç direk. Anısı bile huzur veriyor. Evet, köyüm doğam ve çocukluğumun geçtiği yer, huzur kaynağım.
Doğa bize değil ama biz doğaya muhtacız. Oradan beslenip oradan nefes alıyor ve huzur bulur, yaşarız. Yolumuz, patikamız, manzaramız ağaçlar her mevsim güzel baharda daha güzel. Baharların gelişi, bülbülün ötüşü, rüzgârın okşayışı, börtü böceği, kelebeği ve kokusu pek güzel. İlham veriyor ehli insafa…
Kemal Özdemir