Son zamanlar da ekonomik verilerin devlet açısından iyi olmasına rağmen bu iyi tarafın halka yansımaması bizleri epeyce düşünmeye sevk ediyor.

Şöyle ki;

Hükümet yetkilileri Doğalgaz ve Elektrikte devlet tarafından verilen desteklerin nereye kadar devam edeceği buna KDV ve ÖTV oranlarının da aşağıya çekilmesi eklenince hazineye epeyce bir yük getireceği aşikardır.

Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, “Bu yıl elektrikte birinci kademede yaklaşık yüzde 50, doğal gazda ise yüzde 75’lik devlet desteği devam etmektedir. 2021’de elektrik ve doğal gaz faturalarında 100 milyar TL destekte bulunduk” ifadelerini kullandı.

Yine Sayın Dönmez ’in ifadesine göre; Doğalgaz ve Elektrik teki destek hane başına yaklaşık yıllık beşbin TL ye tekabül ediyor.

Ayrıca akaryakıtta da ÖTV desteği yapıldı desteğe devam ediliyor.

Doğal gazın yüzde 99’unun, petrolün ise yüzde 92’sinin ithal edildiği yine yetkililer tarafından bildiriliyor.

Elektrik de biraz daha iyi durumdayız üretiminde kullanılan ithal kaynakların oranının yüzde 50 civarında olduğu biliniyor.

Yine Sayın Dönmez ’in ifadesine göre, Türkiye’nin elektrik üretim, iletim ve dağıtım alanlarında son 20 yılda 100 milyar dolarlık yatırım yaptığına dikkati çekerek, “Bu sayede son 20 yılda elektrikteki toplam kurulu gücümüzü 3,5 kat artırarak 100 bin megavat seviyesine ulaştığını beyan etti.

Kovit sürecine rastlayan bu dünya üzerinde ki ekonomik düzensizlik tüm dünya ülkelerini kendi çapında rahatsız etmiş başka önlemler almaya yönlendirmiştir. Hani derler ya “Zor oyunu bozar” çok daha önceden belki de Cumhuriyetin ilk yıllarından bu yana doğalgaz, petrol, elektrikle ilgili çalışmalar hayati önem taşıyan bu olguların araştırılması arama ve tarama yapılması çok ama çok önemliydi.

Ama olsun hiçbir şey için geç kalınmış sayılmaz.

Sayın Cumhurbaşkanımızın her konuda biz bize yeteriz yetmemiz lazım sözünün altında aslında Kurtuluş savaşındaki bağımsızlık mücadelesi yatmaktadır. Buradan yola çıkarsak bizler benim anladığıma göre biraz daha sabırlı olmamız biraz daha tasarruflu olmamız, daha milli düşünmemiz gerektiği kanaatindeyim.

Çok önemli bir süreçten geçiyoruz burada biz Türkiye insanına sabırlı ve anlayışlı olmak yakışır. Öyle bunu ödemem, şuraya kazma vurdurmam, orayı yıkacağım demekle değil.