Sessiz kalmak zamanla bir ihanete dönüșür. Beșikdüzü bunun örnekleriyle dolu. Cumhuriyet Meydanı’nda belediye binası, Atatürk Lisesi arazisinde TOKİ, hemen göz önünde duranlardan! Tekil / kișisel kahramanlıklar bir yere kadar! Sessiz kalmamanın ete kemiğe bürünmesi örgütlenmeyle mümkün. Beșikdüzü Kent Hakkı ve Çevre Derneği bu amaç içindir. Elbette hayat, aynı yönde bașka örgütlenmelere de açıktır.
Bir çember var.İçinde kaldığımızda elimizi tașın altına koymak zorunda kalacağımız bir çember! Belki de bu yüzden kolayı seçiyor, dıșında kalıyoruz. Dıșında kaldığımızda șeklini șemalini, içeriğini konușmaktan çekinmediğimiz bir çember… Beșikdüzü… Șehit Üsteğmen Erdal Kurtoğlu Parkı, Anbarlı / OSB Karaca’nın yașadığı fundalıklar, Bayırmahalle / Beșikdağında heyelan , Cezaevi, doğal gaz… Uyuşturucu ve kumara bulașan gençler, evlerinde hapis
engelliler…! Hepsi bu çemberin / Beșikdüzü’nün içinde ve yine hepsinin ne getirip ne götürdüğü bu çemberin içindeki hayatları doğrudan etkiliyor. Bu çemberin içinin ne yönde, nasıl ilerleyeceğinin belirleyicilerinden biri ve en önemlisi de kușkusuz yerel yönetimlerdir…! Ve 31 Mart’ta seçim sandığı önümüzde…!
KATILIMCI / DEMOKRATIK BELEDİYECİLİK…!
“Yerel yönetimler, demokrasinin ilkokuludur.”
1949’dan beri belediye olan Beșikdüzü’nde bu okul hiç açılmamış! Bugün yürürlükte olan 3/7/2005 Tarihli – 5393 Sayılı Belediye Kanununda, burada sözü edilen okulun açılması yönündeki içeriklere rağmen bu okul yok Beșikdüzü’nde!
09.10.2005 Tarih ve 25961 Sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Belediye Meclisi Çalışma Yönetmeliğinin, belediye meclisi toplantılarının duyurulması konusunu düzenleyen 8. Maddesinde ilgili bölüm :
“Belediye meclisi gündemi, çeşitli yollarla halka da duyurulur. Bu duyuru, meclis toplantı salonunun girişine ve belediye ilân panosuna veya halkın yoğun olarak bulunduğu ve gelip geçtiği yerlere ilân asılarak; gazete, hoparlör, internet, radyo ve televizyon yayını gibi yöntemlerden biri veya birkaçı kullanılarak yapılır.” Soralım : Yaptınız mı?… Yapacak mısınız?
5393 Sayılı Belediye Kanununda 13. Madde, yerel yönetimlerde, karar olușum süreçlerine halk /hemșehri katılımını özendirmesi yönüyle ilginç. İlgilileri için bu yönde bir yükümlülüğü de tarifliyor bu madde ; “… herkes ikâmet ettiği beldenin hemșehrisidir. Hemșehrilerin, belediye kararlarına katılma … hakları vardır.”
Beșikdüzü’nde belediyeciliğin hemșehri katılımına kapalı ve demokratik olmayan bir çizgide ilerliyor olması, sürdürűlebilir bir durum değildir. Bu çizgi, telafisi mümkün ol(a)mayan zararlara, hatalara yol açmıştır. Belediye bașkanlarının, koltuk takımı içinde berjer gibi durmaları yerel yönetimde demokratikleșmenin önündeki ilk ve en büyük engellerden biridir! Bașkan da meclis üyeleri de ‘değerli’ olmayı, ‘önemli’ olmanın önüne koymalılar!
İMAR ve KENT/ ȘEHİR PLANLAMA…!
Mekân kolektif/kamusal olarak yaratılan değerlerin ortaya çıkartılmasında ve gelecek kuşaklara aktarılmasında önemli bir ileti aracı, bir ortak hafıza / bellek alanıdır.
O mekânda yaşananlar, geçmişle gelecek arasında kurulan bağları hatırlatan simgeler, hikâyeler açığa çıkartılıp her an, hafızayı diri tutacak bir forma bürün(e)mezse, geçmişle birlikte gelecek de kaybedilir….! Bu nedenle kolektifin, kamunun mekânlarına müdahale, kent kimliğine / șahsiyetine, kent tarihine müdahaledir…!
Kent / șehir, anılarına tutunabildiğin kadar senindir…!
Kaldırımlar, parklar, kent boșlukları / meydanlar hiç kimsenindir. Hiç kimsenin olan da kușkusuz herkesindir. Herkesin olanı ticarileștirmek; kullanım imkânını yok etmek, parayla tüketilir hale getirmek demektir. Kentli ; kentin sahibidir, müșterisi değildir!
Beșikdüzü Belediyesi Meclisinin 11.09.2017 tarihli toplantısında, Șehit Üsteğmen Erdal Kurtoğlu Parkı’nın park vasfının kaldırılması ve arazinin turizm – ticari alana dönüștürülmesini isteyen bașkanlık önergesi, 7 oyla kabul edilmiștir. Bu alan kent müşterekidir. Herkese ait olan bu mekânın /alanın, halk için / Beșikdüzülüler için vazgeçilemez olan kullanım değerini yok etmek kent hakkı ihlâlidir ve suçtur… Beșikdüzű Cumhuriyet Meydanı ve Atatürk Lisesi Arazisi için de durum aynıdır…!
Atatürk Lisesi ve Cumhuriyet Meydanı konularında belediye bașkanları ortada. Ama meclis üyeleri kayıp. Oysa o meclis üyeleri 5393 Sayılı Belediye Kanunu’nda 26. Madde ile yükümlülükleri var… Kușkusuz, Beșikdüzü için, ilgili siyasi partiler de burada sözű edilen kent hakkı ihlâllerinin sorumlusudurlar…!
SOSYAL BELEDİYECİLİK…
“Sınırlı bir dünyada sınırsız büyümenin mümkün olduğuna inanan, deli değilse iktisatçıdır!”
“Azınlığın zenginliği hepimizin yararına mıdır?”
“Kuvvetli dozda eșitsizlik daha etkili ve daha hızlı büyüyen ekonomiler yaratır(!)”
Kentin kullanımına erișimde eșitlik sağlama, sosyal belediye olmanın temel ilkelerinden biridir. Sosyal belediye bu yönüyle, ‘piyasa ekonomisinin buyruklarını ; emekçilerin, yoksul kesimlerin lehine büker, bükmeli’dir.
Tüm canlıların müşterekleri olan ormanlar, sulak alanlar, meralar, tarım alanları, denizler, kıyılar ile kentsel müştereklerimiz olan yeşil alanlar, kamusal alanlar ve tarihi alanlar korunmalı ve kaybedilmiş, bozulmuş alanların geri kazanılmasına yönelik etkin çalışmalar yapılmalı…!
Kentlinin, sağlıklı ve ucuz gıdaya erişimi için aracısız üretici pazarları kurulmalı ve tüketici kooperatiflerinin kurulması desteklenmeli… Kentliyi müșteri / tüketici olarak gören, yap – ișlet – devret uygulamaları yanında, yapalım – ișletelim örnekleri de geliștirilmeli….
Sosyal belediyecilik iddianız var ise;
*Merkezi iktidardan gelen kaynakların dıșında yeni kaynaklar yaratmaya çalıșacaksınız…
*Mevcut kaynakların kısıtlı olduğunu bilecek ve bu kısıtlı kaynağı sermayenin değil halkın öncelikleri için kullanacaksınız…
*Kendinizi merkezi iktidarın bir uzantısı olarak değil, merkezi iktidar karșısında kent halkının temsilcisi, uzantısı olarak göreceksiniz…
*Bunları yaparken, kent halkının örgütlü desteğinin ve güveninin gerektiğini bileceksiniz… Bu örgütlenmeyi űreteceksiniz….
1- Siyasi partilerin dışında ve üstünde bir Beșikdüzü Kamusu için, Beșikdüzü Vakfı…. Eğitim, sağlık, űst yapı etkinlikleri…
2- Beșikdüzü kalkınma planı…
3- İmar ve turizm çalıștayı…
4- Gűney çevre yolu, tarlası deniz olan ilçe olmaya dönüș…
5- Beșikdüzü’nün, soyut ve somut kültürel varlıkları envanterinin çıkarılması…
6- Beşikdüzü’nün insan ve hayvan beslenmesinde kullanılan, kullanılmayan bitki varlığı envanterinin çıkarılması…
7- Eğitim kurumlarını iktisadi ișletme olarak görmenin çözüm ol(a)mayacağı….
8- 5393 Sayılı Belediye Kanununun 76. Maddesinde tarif edilen Kent Konseyi’nin merkezi iktidarın vesayeti olarak yapılandırıldığı, ișlevsel demokratik katılımı sağlayamayacağı… Katılım kültürü gelișimi için yararlı olabileceği…
9- Bu nedenle mekân odaklı örgütlenme (Mahalle meclisleri) ve konu odaklı örgütlenme ( STÖ’lerle etkileșim) uygulamaları űretilmeli…
10- STÖ’lerin ; kentin ekosistemini olumsuz etkileyen yerel yönetim kararlarını, imar vb. gibi, usulü dairesinde itirazlarından sonuç alamadıklarında yargıya gitmelerinin bir hak olduğu…
11- Mimar, mühendis, șehir plancısı, avukat vb. alanlarda insan kaynağı bakımından STÖ’lerin yeter sayı ve nitelikte iș göreni kendi etkileșim alanı içinde barındırdığı…