BELEDİYEDEKİ ÇALIŞTIĞIM YILLARDAKİ YAŞANTIM
Ben belediyedeyken bir taraftanda ekim tv de ortaklığım sürüyordu, tv ye gidip yayınların ve çalışmaların düzenli olmasını sağlıyordum ilk canlı naklen yayını biz gercekleştirdik yerel tv olarak artık spikerlerimiz canlı olarak yayın sunuyorlardı o yıllarda NECMETTİN ERBAKAN Trabzona gelmişti spikerim ÜLKÜ’ YE NECMETTİN HOCAYI YAYINA ALALIM KONUŞ AL GEL DEDİM ,gitti bir zaman sonra yanında biriyle geldi kim dedim hani hoca nerde dİye sorunca hoca bu arkadaşı yolladı o proğrama cıkacak dedi olsun dedim ve birlikte programa cıktılar çok iyi konuşuyordu anlatımı iyiydi kimdi diye merakmı ettiniz TAHİP ERDOĞAN dı bu prorama bizde cıkan bunu hiç unutmadım . Belediyede tamamen huzursuzdum sürekli yalan dolanlarla kargaların şişirilen baştaki kişilerden dolayı işkence içindeydim bir an önce buradan cıkmalıydım eski işime dönmeliydim cünkü az bir maaşla burada sefilleri oynuyordum benim gibi sanatkarın burada durması bence yanlıştı,belediyede baksınlar eskiye doğru sayfaları cevirerek benim gibi yetenekli maharetli biri buradan gelip geçtimi cünkü bulamazlar ses sistemini bile kuran NEVZAT OKTAR arandığında beni neden arıyorsunuz oradaki elemanınız HULUSİ var o yapsın diye tavsiyelerde bulunurdu,ne yazıktırki dışardaki şehirlerde yaşayan insanlar benim değerimi daha iyi biliyor ne yaptıysam yaranamadım orada bir siyesetcilik ve kendi adamlarını kayırma yaşantısı mevcuttu sen ne yaparsan yap İŞİ EHLİNE VERİNİZ hadisi yerine İŞİ ADAMINA VERİNİZ felsefesi hakimdi ,daha öncedende şürekli istifa dilekcemi özel kalem müdürü ALİ RIZA EROĞLU’NA defalarca getirdim ve bana sabırlı ol kardeşım az zamanın kaldı diye telkinlerde bulundu gene yazdım getirdim yırttı gene, arkadaşın hatırına kaldım ses sistemini ben gene onardım sistemi calıştırdım ben madem o işten anlamıyorum getirdin benim yerime o yapsın onun işinide gene bana yüklemiştiler, EKİM TV ortaklığım devam ediyordu ,bana ya burası yada orası dendı kısa zamanım olduğundan ortaklıktan ayrılmak zorunda kaldım bana bir kuruş para vermediler beş parasız kapıya bıraktılar oysaki naklen yayınlar ve o günkü duruma gelmesini ben sağlamıştım yanı bu günkü TRABZON TV UHF 23 cu kanaldan yayın yapan analoğ tv catıdaki ev antenleriyle izleniyor,tabi ben ekonomik yöndende sarsıldım çünkü iş yerimide kapatma zorunda kaldım önceki belediye başakanı ATAY AKTUĞLA anlaşmamın bunlar gelince anlamı kalmadı kısacası bunlara çalışmakla tv de kendi ipimi cekmişim haberim yok belediyede artık normal bir işci ne yapıyorsa saatlerim belli değildi gece bile çalışıyor mesai bile almıyordum,450 lira maaşa talim kısacası o yıllarda anlattığım gibi iş yerimide sattım müzik hayatım bitti babamdan sonra ama babam yaşarken tabi artık ben bayağı belediyede mali yönden perişanları oynamaya başladım her sene yıldızlı ve tatil için villa kıralıyan ben artık çok durumum kötü oldu, moralim bozuldu iş durumum aksadı kısacası perşanları oynıuyoruz evimin kumanyasını babam maaşından filelerle evime yiyecek getirmeye başladı benim bir an önce buradan kopup işimi kurmam ve eski gelirime kavuşmam gerekiyordu ama bir taraftan özel kalem müdürünün az zamanın kaldı demesi beni bu işte kalmamı sağladı, ekonomik kıriz içersindeydim ,benim gibi TRABZONDA aranan sanatkarın bu duruma düşmesi benim ağrıma gidiyor ve üzülüyordum uyumuyordum sabahlıyordum sürekli vucudumda bir taraftan tahrip oluyordu ilerde tutulacağım hastalığın temelleri atılmaya başlamış bile haberim yok acısını daha sonraki yazılarımda göreceksiniz bana ne olduğunu babam bile oğlum üzülme diyordu ne durumlara düşmüştüm kahrediyordum nereden bilecektim ilerde beni cağın hastalığının beklediğini her zaman o koca dağ daha sonra önümde değildi ,artık rahmet rahmana kavuşmuştu, bana bir çay ocağının yan tarafında bir oda yaptılar 4 duvar ve bir masa ve bir sandalye konuldu orada benim için kapalı ceza evi yapıldı, artık orada odamdaki telefonla yönlendiriliyordum ayrıca tv yayınlarından 21 lira hesabıma geliyordu yatıyordu,daha sonra bana bu paranın neden gelir müdürlüğüne yatırtmadığıma dair ihtarda bulunuldu basın müdürü bana soran olursa o müdüründe adını veririm -Sen maaş almıyormusun buradan dedi ,doğruca gelir müdürlüğüne yatır onu dedi. bende bana altıma araçmı veriyorsunuz onların arızasını gidermem için ben zaten o arızaları mesayimin dışında yapıyorum mesayide yoktu telsiz sürekli açıktı cevap vermek zorundaydım devamlı aldığım üç kuruştaydı akılları Trabzonda parmakla gösterilen sanatkar bakın ne hallere düştü işe yaramayanların soytarısı oldum basın müdürüne itiraz ettim sürekli benle uğraşıyordu bir gün ona dedimki ,müdür bak ben eşşeğim şu yola cıksam bana çok semer vuran olur , bileğimde altın bileziğim var senin işini ben yaparım sen benim işimi yapamassın sana kimse bakmaz dedim ,bu arada benim ayrıldığım TV ye bir genel müdür aldılar yayınlarda sürekli benle uğraşmaya başladılar. sabah akşam benim aleyhimde yedi yerden maaş alan kırmızı mercedesli adam diye konuşup duruyordu benim kurduğum televizyonda…DEVAM EDECEK..!