Bir zaman sonra gene beni odasına cağırdı artık o odada durma burada yanımda odamda duracaksın dedi odasına gırınce gene esas durştaydım bana otur dedi, yok dedim ısrarar etti  oturdum hemen  telefona sarıldı  ,başkanlığın caycısından 2 cay istedi o sırada cay geriren o arkadaş bile şaşırdı  MEHMET AKKAYA ile  karşılıklı çay içmek kolay değildi yüzündeki şaşkınlıktan anladım artık başkan yardımcısının  güvenini kazanmıştım bana cay içerken bir defter uzattı al oku senin hakkında yazılanları bir bir not aldım dedi, oku bak, okudum işe gelmez kaytarır çalışmaz yani hakkımdan ne kadar üç kağıtcı yakıştırması varsa orada kayıtlı . bu arada arada belediye başkanı ASIM AYKAN   zaman zaman ekiple birlikte halkın arasında onları gezerek dinlerdi, , gene bir gün gene boztepenin yamacında yayın izlenme zor olduğundan  oralarda tv izlenmiyordu   vatandaş  başkanım neden biz tv yayınını alamıyoruz dedi

oda bana döndü baktı bu kısma bu arkadaşımız bakıyor o cevap versin dedi herkez benim vereceğim cevabı beklemeye başladı ne diyecek diye ,, vatandaşa sen secim ve nufuz sayımı zamanı neredeydin dedim oda köye gittim dedi neden dedim köyümüz kalkınsın dedi o zaman sende git köyündeki muhtarın yayınını versin cünkü bu bizim  yayın hizmetimiz burada yaşayan ve nufus sayımında köye kaçmayanlar içindir dedim cünkü TRABZON   bir an önce büyük şehir olması için mücadele veriyorduk ama ne yazıktırkı yaşadıkları yer Trabzon merkez ,secim  zamanı köye kacıyorlardı bu vatandaşlar o zaman da nufus sayımında TRABZON sayı bakımından az  görünüyordu , bakın  çalışmalarımız kimlere yaradı kim biliyorki  yapılanları herşey unutulup gitti bu yazılarımda bu gerçekleri ortaya koyuyorum ,şimdi hakkımdak konuşulanlara gelelim  kılavuzu karga olanlar tarafından söylenmiş artık karganın  devamını siz anlayın,benim için bu söylenenlerin kıymeti yok artık dedi, ben seni ölctüm dedi sağolsun beni orada çok iyi korudu  hatta  onun odasında güvenliği gibiydim, bazen seyyarlar odasına saldırırdı çünkü zabıta müdürlüğü ona bağlıylı adamların odaya saldırmasını engelledim nereye giriyorsunuz  diye  odadan dışarı attım onları biz  başkanımla birlikte  arkada garajda 112  kartal siyah siteyşin araba vardı onu al ön tarafta beni bekle derdi birlikte öyle yerlere   cenaze yerlerine giderdikki sanki terkedilmiş yerler ,yollar bile çok kötü nede olsa eski chevrolet şöferiyim   gece toplantılara benim  arabamla gidiyorduk sohbetlerimiz güzeldi , bir ara  kalb kırızı gecirdi   aracla yuvarlanmıştı daha sonra iyileşmişti   ben emekli olunca oda   DÜZKÖY belediye başkanı oldu
 bir defasında aracıyla kaza yapmıstı trafik kaszasında yaralı olarak hastaneye kaldırılmıştı,
gene kalp kırızi sonrası trafik kazasında vefat etti mekanı cennet olsun,
ben ayrıldıktan sonra gene  kendisine uğrar  cayını içerdim hatta çok pişmanım öğretmenliği bırakıpta buraya geldiğime bana demişti kaşke işimde kalaydım demişti , birlikte çalıştığımız zaman  onla beraber bayram günü sülüklüdeki mezarlığa getirdim onu  makam söferi gibiydim oradaki elinde kur-an olan ları toplar onları tek tek dinlerdi okuyamıyanlara nasıl yanlış okuduğunu  söyler aslını kendisi söylerdi sesiyle   bazılarını kenara ayırırkı bunlar burada halkı kandırıyor diye    oranın mezarlıklar müdürüne uyararak  düzgün okuyanları secerdi ,ben bizzat bunu gözümle gördüm,çok güzel  okurdu o toplandığımız ortamda okur ve  bende dinlerdim,   bu arada  vatandaşa  EKİM TV sokakta mikrofon uzattı ve reportajlara başladılar ama sürekli belediyenin aleyhinde  konuşuluyor ve bunlarda bunu devamlı yayınlıyorlardı bir gün  sakala söğme konusu oldu ,bunuda montajlayıp peş peşe devamlı  yayın halinde durmadan  TV de  neşrettiler, artık benim aleyhimde olan yayın bunlara dönmüş oldu , bir gün basın müdürü beni cağırdı bana  şu işi bir halletsen ,nedir başkana sürekli bu taciz  hallet bunu diye bana söyledi benim elektronik bilgimi çok iyi biliyor, ben basına alındım elektronik bilgim yok ayrıca benim yerime aldığınız kişi yapsın dedim. nede olsa kendi adamları o ,DEVAM EDECEK..!