İstanbul da Arnavutköy de yaşayan iş insanı ve aynı zaman da Arnavutköy Trabzonlular Derneği ile Trabzon Dernekleri Federasyonu yönetim kurulu üyesi olarak da sivil toplum kuruluşlarında hizmetleri olan Köksal Bayraktar oğlunun beyin tümör tedavisi nedeniyle yaklaşık 8 ay Marmara Eğitim Araştırma Hastanesinde tedavi süresince çok büyük acılar acılar yaşadı. Her gün oğlunun tedavi gördüğü hastane de yatıp kalkarak dua eden baba Köksal Bayraktar’ı oğlunun ölümü kadar dost bildikleri yakın arkadaşlarının vefasızlığı üzmüş.
Tedavi gören 13 yaşında ki Oğlu Hüseyin’in tedaviye cevap vermeyerek ölümünden sonra çok üzgün olduğunu söyleyen Köksal Bayraktar “Allahım düşmanlarımı bile evlat acısıyla sınamasın. Biz İstanbul da yaşayan Trabzonlular olarak birlik beraberlik içinde acılarımızı ve mutluluklarımızı paylaşacağımız en önemli kurumlar hemşeri dernekler olarak bilir ve o derneklerde çok katkılar yaparak yaşadık. İşimiz ve ailemiz dışın da önemsediğimiz derneklerimiz de hemşerilerimizin acılarına ortak olmak mutluluklarını da paylaşmak düşüncesiyle 10 yıldan fazla hizmetlerde bulundum. Ancak 8 ay oğlumun tedavi gördüğü hastane de oğlumla yattım kalktım. Bu süre içerisinde kardeş gördüğüm arkadaş hemşeri gördüğüm dernekler de birlikte mücadele ettiğimiz kişilerden maalesef maddi hiçbir beklentim olmadı. Ancak oğlumun cenazesine bile gelme tenezzülünde bulunmadı o iyi gün dostlarım. Bu da acıma acı katmıştır. Oğlumun acısıyla yaşadığım bu süreler de hep dost kardeş ve aynı kurumlarda olduğum kişilerin evladımın acısını bile paylaşamadıklarından birlikte mücadele ettiğimiz İstanbul da Trabzon’unumuzn en büyük kurumu dediğimiz Trabzon Dernekler Federasyonundan büyük hayal kırıklığı yaşayarak acımı daha da depreştirmiştir onların vefasızlığı. Bundan böyle o kişilerle aynı saflarda olmadan Trabzonlular ve Trabzon için mücadelemi daha da büyük şevkle yapacağım. Çünkü ben bu gibi derneklerin özellikle gurbette ne kadar önemli olduğunu biliyordum ama bu şekilde değil, acıların paylaşıldığı mutlulukların da paylaşıldığı yerler olarak biliyordum. Bundan böyle doğru bildiğim yoldan yaşamaya devam edeceğim. Allahım kimseye evlat acısı vermesin. Bu acılar insanı daha da olgunlaştırıyor. Bu arada evladımın gerek hasatlığı süresinde gerek se cenazesinde benim her zaman yyanımda olan Arnavutköy Trabzonlular Derneğimizin tüm üyelerine ve bir iki arkadaşıma çok teşekkür ediyorum. “dedi.