İMAM HATİPLİLERE AYRIMCILIK YAPILDI
Başkan Genç, öğrencilere yaptığı konuşmada Türkiye’nin her zamankinden daha güçlü olması için genç nesillere çok büyük sorumluluklar düştüğüne vurgu yaptı.
Geçmiş yıllarda imam hatip mezunlarına çok büyük haksızlıklar yapıldığını dile getiren Başkan Genç, hâkimlik sınavını kazanmasına rağmen mülakatta kendisine yapılan
ayrımcılığı şu ifadelerle anlattı: “Bu eğitim kurumundan mezun olmuş bir büyüğünüz olarak sizin karşınızdayım. Ben de Maçka İmam Hatip Lisesi’ni bitirdikten sonra, 1994 yılında Dokuz Eylül Hukuk Fakültesi’nden mezun oldum.
Mezun olduktan iki ay sonrahâkimlik sınavı açıldı. Biz de heyecanla hâkim olmak için sınava girdik ve o zamank yazılı sınavı kazandık. Ve Ankara’ya mülakata gittik. Mülakatta o dönemin siyasi
yönetiminden dolayı ‘Siz imam hatip lisesi mezunu olduğunuz için sizi hâkim yapmayacağız’ dediler. Ve o dönem benim gibi yüzlerce imam hatip lisesi mezunu hâkim yapılmadı. Tabiri caizse bir genç olarak hayalleri yıkılan ve devletinin kamu idaresi tarafından adaleti temsil etmesi gereken bakanlık tarafından haksızlığa uğratılan bir genç olarak kendimi örselenmiş, çok ötekileştirilmiş hissettim. Ondan sonra da bir daha hâkimlik sınavına girmeyeceğim dedim.
Meselenin liyakat veadaletle ilgili olmadığını, siyasetle ilgili olmasından dolayı da bundan çok etkilendim.”
“ŞER GÖRÜNEN BİR HADİSEDEN HAYIR ÇIKABİLİR”
Maruz kaldığı adaletsizlikle mücadele etmek için siyasete girmeye karar verdiğini ifade eden Genç, “Adaletsizliklerin siyaset saikiyle olması nedeniyle de siyasete girmeye
karar verdim. Ve o dönemde cumhurbaşkanımız da bir şiir okuduğu için ceza aldığından dolayı, haksızlığa uğradığından dolayı Sayın Cumhurbaşkanımızın kuracağı
partiye girip bu adaletsizliklerle mücadele etmeye karar verdim. Ve partimizin kuruluşunda da o dönemde herkes partiye katılmaktan imtina ederken ben il
yönetiminde görev aldım. Ve o günden beri de aktif siyasetin içerisindeyim. İl başkanlığı görevi yaptım. Milletvekilliği adaylığım oldu. İki dönemdir de Ortahisar
Belediye Başkanlığı görevini yürütüyorum. Geriye dönüm baktığımızda benim hakkında o zaman şer gibi görünen hadiseden hayırlı neticeler çıktı. Dolayısıyla
herkesin hayatında böylesine inişli çıkışlı dönemler oluyor.” diye konuştu.
“MEDENİYETİMİZ HER ZAMAN ADALETİ ÖNE ÇIKARDI”
Vatana, millete hizmet etmenin sadece siyasetle değil; kültür, sanat ve bilim gibi birçok dalda başarı sağlayarak mümkün olduğunu kaydeden Başkan Genç, şöyle
konuştu: “Dedelerimiz yüz yıl önce bu güzel topraklarda emperyal emelleri olan güçlerle mücadele ederek bize bu toprakları emanet ettiler. Bu topraklar hakikaten
Cenabı Allah’ın İslam’ın bayraktarlığını verdiği asaletli Türk milletinin bütün dünyaya medeniyet mesajı verdiği topraklar. Dolayısıyla bu topraklar üzerinde kurulan
devletimizin daha yüksek yerlere çıkması, güçlenmesi için mücadele etmeliyiz. Sizlere bu konuda herkesten daha çok sorumluluk düşüyor. Şu anda güç adalete galebe çalıyor.
Güçlü olanın sözü geçiyor. Oysa bizim inancımız, medeniyetimiz yeryüzünde adaleti öne çıkaran medeniyettir. Ecdadımız hep adaletle hükmetmiştir. Böyle bir
ecdadın torunlarıyız. O nedenle bu toprakları daha güçlü hale getirmeliyiz, bu sadece kendi milletimize ya da Müslümanlara değil bütün dünyaya karşı bu sorumluluğu ifa
edebilmeliyiz. Bugünkü sistemde olduğu gibi, gücün adalete galebe çaldığı bir düzende değil, adaletin güce hükmettiği bir düzeni hayata geçirmek için her
zamankinden daha çok çalışmalıyız. Biz baskı ve zulümlerden kaçan Suriyeliler ve Afganlara kucak açıyorsak o da medeniyetimizin bize yüklediği bu sorumluluktan
dolayıdır. Biz ülke olarak şu anda çok mesafe kat ettik ama daha da güçlü olmamız lazım. Güce ulaşmanın en önemli parametresi bilgi olduğu için; bilgiye ulaşmanın çok
daha hızlı olduğu bu ortamda siz bizden daha şanslısınız. Bir taraftan demek ki kişisel kariyerimizi planlayacağız, iş sahibi olacağız, ama bir taraftan da topluma, milletimize karşı olan sorumluluğumuzu yerine getireceğiz.
Bu illa siyasetle olacak bir iş değil.
Bugün dünyaca ünlü medarı iftiharımız bilim insanlarımız var. Kültür ve sanat adamlarımız var.”
“DÜNYADA ADALETSİZ BİR DÜZEN VAR”
Dünyada kurulan adaletsiz sistemi eleştiren Başkan Genç, buna Birleşmiş Milletler’deki (BM) beş daimi üyenin veto yetkisini elinde bulundurmasını örnek göstererek şu
ifadelere yer verdi: “Bu emperyal güçler çok iyi biliyorlar ki, Türkiye’yi tek başına bıraktıkları zaman Türkiye çok daha ileri bir konumda olurdu. Bugünkü adaletsizlikleri
haykıran, ‘Dünya beşten büyüktür’ diyen bir Cumhurbaşkanımız var. Öyle bir düzen kurulmuş ki, 5 tane daimi üyenin Birleşmiş Milletler’de dediği oluyor. Bu beş daimi
üyenin birisinin veto ettiği hiçbir karar geçemiyor. İsrail ile ilgili konularda geçse bile uygulanamıyor. Dolasıyla adaletsiz bir düzen var, arkadaşlar… Bu adaletsiz düzene
karşı, hoşgörüyü, barışı, adaleti, yardımlaşmayı yerine getirebilecek olan tek bir ülke var, o da Türkiye’dir. Yarın için sizlersiniz. O nedenle sizlere güveniyoruz. Bu
mücadele ülkemiz içerisinde de devam etti. Başörtüsü yasağı, parti kapatma sorunu ve birçok sorun aşıldı.”
“GÜNEYDOĞU’DAKİ TRABZONSPOR SEVGİSİNDEN BAHSETTİ”
Güneydoğu’da Trabzonspor’a yönelik sempatiyle ilgili öğrencilerle sohbet eden Başkan Genç, bunun nedenleriyle ilgili öğrencilere görüşlerini sordu. Berke isimli bir
öğrencinin ‘Trabzonspor gibi onlar da haksızlığa, adaletsizliğe uğruyor, o nedenle Trabzonspor’u destekliyorlar’ demesi üzerine, öğrenciyi tebrik eden Genç, öğrenciye
doğru bir tespitte bulunduğunu belirterek konuyla ilgili ifadelerini şöyle sürdürdü: “Geçen hafta Güneydoğu’daydık. Muş’un Hasköy beldesiyle kardeş olduk. Mardin’e gezin.
gittik. Orada insanlarımız PKK tarafından çok büyük zulüm görmüş. Bu bölgelerimizi
Çanakkale’yi gezin. Hac ya da umreye giderken Kudüs’ü ziyaret edin. Arapça ve İngilizce’yi iyi bilmeniz lazım arkadaşlar. Ben okula giderken iyi bir şekilde Arapça
yazıp, okuyabiliyordum. Trabzonspor’umuzun Doğu ve Güneydoğu’da birleştirici etkisi var. Çünkü Güneydoğu’da da Trabzonspor gibi haksızlığa, baskılara uğramış, baskılara maruz kalmış. O nedenle Trabzonspor’a sempati duyuyorlar.”