Sayın Başkan,
Meclisimizin Değerli Milletvekilleri,
Sözlerime başlamadan önce, vatanımızın bölünmez bütünlüğünü müdafaa etmek uğruna canlarını ortaya koyan ve şehadet mertebesine yükselen şehitlerimizi rahmetle ve minnetle anıyor, terörün her türlüsünü lanetliyorum.
Ayrıca bir terör devleti haline gelen İsrail’in alçak saldıları neticesinde hayatlarını kaybeden Filistinli kardeşlerimizi rahmetle yâd ediyorum.
Küresel Ticaretin Karşılaştığı Zorluklar kapsamında;
Türk Silahlı Kuvvetleri Deniz Unsurlarının Bölge Ülkelerinin Karasuları Dışında Olmak Üzere
Aden Körfezi, Somali Açıkları, Arap Denizi ve Mücavir Bölgelerde Deniz Haydutluğu, Silahlı Soygun Eylemleri ve Denizde Terörizmle Mücadele Amacıyla Görevlendirilmesinin
Anayasa’nın 92’nci Maddesi Uyarınca Bir Yıl Süreyle Uzatılmasına Dair Teklif için görüşlerimizi sunmak üzere huzurlarınızdayım.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Türkiye; Jeopolitik konumu itibariyle asırlar boyunca kıtalar arası ticaretin en önemli noktası olmuş; gelişen ve dönüşen dünyada her geçen gün önemini sürekli artırmaktadır.
Özellikle ulaşım alanında son yıllarda yapmış olduğumuz planlı yatırımlarla, modern dünyanın en kapsamlı ticaret yolu olan Orta Koridor’un Avrupa’ya açılan kapısı, Avrupa’nın, Akdeniz’in;
Kafkaslar’a Türk Cumhuriyetlerine ve Uzak Doğu’ya açılan lojistik kapısı olmak adına attığımız adımlar pozitif sonuçlar vermeye devam etmektedir.
Yalnızca ülkemizin değil Türk Dünyasının menfaatlerini de önceleyen politikalarımızla uluslararası iş birliği düzeyini son derece artırdık.
Bunun en büyük örneği Pekin’den Londra’ya uzanan orta koridor ve buna bağlantılı Zengezur Koridoru’dur.
Bunlarla beraber
hint okyanusu, Basra körfezi, Irak üzerinden 1200 km uzunluğundaki içinde otoyol ve demiryolu’nu bulunduran kalkınma yolu ile de
Ülkemiz üzerinden Akdeniz’e, Avrupa’ya, Karadeniz’e ve Kafkaslar’a yeni kapılar açılmak üzere çok önemli çalışmalar da devam etmektedir.
Elde etmiş olduğumuz büyük kazanımları koruyarak arttırabilmek ve ticaret hacmimizi daha üst seviyelere çıkarabilmek için ticari taşımacılığın bütün enstrümanlarını en iyi ve en güvenli şekilde kullanıyoruz. Bu bağlamda hava, kara ve demiryolu taşımacılığında olduğu gibi denizyolu taşımacılığında da emniyeti sağlamak en büyük önceliklerimiz arasındadır.
Malumlarınız üzere, Kızıldeniz üzerinden ticari gemilere yönelik artan saldırıları, dünya genelinde deniz ticaretini ciddi şekilde etkilemekte ve global ölçekte problemlere yol açmaktadır.
Kızıldeniz; özellikle de Babu’l Mendeb Boğazı, Asya, Orta Doğu ve Avrupa arasındaki ana ticaret rotalarından biri olup küresel ticarette çok önemli bir rol oynamaktadır.
Dünya ticaretinin yaklaşık %12’si bu rota üzerinden gerçekleşmektedir. Buda tüm dünyadaki konteyner taşımacılığının yaklaşık %20’sini, tüm denizyoluyla taşınan petrolün yaklaşık %10’unu ve LNG’nin yaklaşık %8’ini içermektedir.
Süveyş Kanalı ve Kızıldeniz rotalarının deniz ticareti açısından stratejik önemi, bölgedeki gelişmelerin küresel ekonomi üzerindeki potansiyel etkilerini de artırmaktadır.
Kızıldeniz, aynı zamanda tüketim malları taşıyan gemiler için de kritik bir rota konumundadır. Bu bölgede Kasım 2023 de başlayan saldırılar, küresel bir ekonomik krize dönüşme tehdidi oluşturan ardışık etkilerle küresel tedarik zincirlerini ve ticaret akışlarını etkilemektedir.
Dünya genelindeki uluslararası ticaretin yaklaşık %86’sının deniz yoluyla gerçekleştirildiği düşünüldüğünde, Kızıldeniz’deki mevcut durumun gösterdiği gibi, taşımacılık rotalarında meydana gelen kesintiler geniş kapsamlı etkilere neden olmaktadır.
Bu nedenle birçok küresel denizcilik şirketi bu bölgedeki seferlerini askıya almaya başlamıştır.
Kızıldeniz seferlerini askıya alan taşımacılık şirketleri için alternatif rota ise Güney Afrika Ümit Burnu’dur.
Avrupa ile Asya arasındaki en kısa deniz taşımacılığı rotası olan Süveyş Kanalı’nın dünya ticaretinin yüzde 12’sini oluşturduğu dikkate alındığında, bu yıllık yaklaşık 1 trilyon USD değerinde yük demektir. buradaki herhangi bir aksaklığın küresel boyutta negatif sonuçlar doğurması kaçınılmazdır.
Özellikle Süveyş Kanalı yerine Ümit Burnu’nu tercih etmek, Singapur Roterdam arasında yaklaşık 3.500 deniz mili ve 10 günden fazla ekstra bir seyahat mesafesi anlamına gelmektedir. Bu da gemi işletmecileri için önemli bir maliyet artışına sebep olmaktadır.
Örneğin Singapur’dan Mersin arası denizyolu mesafe; Süveyş Kanalı üzerinden 15 gün sürerken aynı sefer Hint okyanusu Ümit Burnu’ndan Afrika Cebelitarık boğazından dolaşılarak yaklaşık 35 günü bulmaktadır.
Bu durumda ortaya çıkan maliyet ; 40 bin tonluk bir kuruyük gemisi için 20 günlük fazlalık, seferde yaklaşık 800 bin dolar ilave yakıt masrafı yapmaktadır. Personel ve diğer sigorta ve amortisman masrafları ile toplam ilave masraf bir milyon dolar a ulaşmaktadır.
İçinde bulunduğumuz süreç itibariyle saldırılar yüzünden Süveyş Kanalı’ndaki gemi yük hacmindeki yüzdesel düşüş %59 a varmaktadır.
Yolculuk süresindeki artış ve rotadaki değişiklikler tedarik zincirinde aksamalara yol açtığı gibi konteyner fiyatlarının da artmasına doğrudan etki etmektedir.
Saldırılar sonucu artan güvenlik endişeleri ve belirsizlikler sigorta şirketlerinin risk algısını etkilediği için gemi sigorta maliyetlerini de artırmaktadır.
Bu etkiler, deniz taşımacılığı sektöründeki çeşitli paydaşları, özellikle taşıma şirketlerini, üreticileri ve tüketicileri son derece etkilemektedir.
Süveyş Kanalı, Kızıldeniz ve Aden Körfezi’nden yıllık ortalama 20.000 ticari gemi geçiş yapmaktadır.
Anılan bölgeden geçen Türk bayraklı ve Türkiye bağlantılı gemi sayısı, dış ticaret hacmimizdeki artışın doğal bir sonucu olarak giderek artmaktadır.
2014 yılında bu bölgeden geçen Türk bayraklı ve Türkiye bağlantılı gemi sayısı yaklaşık 1000 civarındayken bu sayı bugün 1.655’e çıkmıştır.
Dış Ticaretimizin yaklaşık 33 milyar dolar değerindeki ticaret hacmi bu bölgeden geçmektedir.
Değerli Milletvekilleri
Türkiye, deniz haydutluğu ve silahlı soygunla mücadelede uluslararası işbirliğinin geliştirilmesine önem vermiş, bu alanda yürütülen çabaları en başından itibaren desteklemiş ve BM, NATO, Avrupa Birliği ve Uluslararası Denizcilik Teşkilatı bünyesindeki çalışmalara aktif olarak katılmıştır.
Bu yaklaşım doğrultusunda ülkemiz, BM Güvenlik Konseyinin 16/12/2008 tarihli Kararı çerçevesinde kurulan Somali Açıklarında Deniz Haydutluğuyla Mücadele Temas Grubunun çalışmalarına kurucu üye olarak iştirak etmiştir.
Bu çerçevede, Türk Silahlı Kuvvetleri, 2009-2016 yılları arasında yürütülen NATO’nun Okyanus Kalkanı Harekâtına ve 2009 yılından bu yana Birleşik Deniz Kuvvetleri bünyesinde oluşturulan Birleşik Görev Kuvveti-151’e katılmıştır.
Ülkemiz 2009-2020 yılları arasında 6 defa CTF-151 Komutanlığı görevini üstlenmiştir. Görev gücünün devam etmesi durumunda 24 temmuz 2024 tarihinde ülkemizin yeniden görev gücünün komutanlığını üstlenmesi beklenmektedir.
Yılda yaklaşık 200 saldırı ve 50 civarı kaçırma olayı olan bölgede
Görev gücünün tesisi sonrasında deniz haydutluğu faaliyetleri hızla azalmıştır.
Türk gemileri için 2010 yılından bu yana ise saldırılar kaçırma teşebbüsü seviyesinde kalmıştır.
Bölge küresel deniz ticareti için büyük önem taşımaktadır. Avrupa ile Asya arasındaki en kısa deniz taşımacılığı rotası bu bölgeden geçip Süveyş kanalına ulaşmaktadır. ülkemiz ile Uzakdoğu arasındaki deniz ticareti de bu rotayı kullanmaktadır.
Ülkemizin görev gücüne katılımı TBMM onayına tabi olup her yıl yenilenmektedir. Son olarak 9 şubat 2023 yılında yapılan görevlendirmenin önümüzdeki ay sona erecek olmasından dolayı görev süresinin 1 yıllığına tekrar uzatılmasına yönelik teklif TBMM’ye sunulmuştur.
Deniz haydutluğu ile mücadele amacıyla oluşturulan görev gücünün başarısı ortada olup deniz ticaretinin sürekliliği açısından ülkemizin söz konusu oluşumda yer almaya devam etmesinin son derece önemli olduğu görüşendeyiz.
Görev gücünün dağılması bölgedeki deniz haydutluğu faaliyetlerinin yeniden artması riskini doğuracaktır.
Aziz milletimizin yüce menfaatini müdafaa etmek ve terörün her türlüsüne karşı sergilemekte olduğumuz güçlü tavrı korumak adına
Türk Silahlı Kuvvetleri deniz unsurlarının; “Aden Körfezi, Somali açıkları, Arap Denizi ve mücavir bölgelerde deniz haydutluğu ve denizde terörizm ile mücadele aracıyla görevlendirilerek
üstlenmiş olduğu kritik görevi 1 yıl süreyle uzatacak olan bu teklifi olumlu karşılıyoruz.
Teklifin devletimize ve milletimize hayırlara vesile olmasını diliyor,
Yüce Meclisimizi saygı ile selamlıyorum.