‘ABBAS’ DEĞİL, ‘SİNVAR’ DAVET EDİLMELİ
İşgalci, soykırımcı, emperyalist, ziyonist, ‘BAŞ ZİYONİST’, ‘BÜYÜK ŞEYTAN’ ve küresel cani, çağın eşkıyası Amerikan meclisinde,
Müslüman alemin kalbine saplanmış ‘ZEHİRLİ HANÇER,’ ciğerlerine yerleştirilmiş ‘KANSER URU’, Amerika ve Batı’nın ileri karakolu, tetikçisi ZİYONİST İzrail terör çetesinin çete başı Netanyahu’nun davet edilip, ağırlanıp, konuşturulmasına misilleme olarak,
Filistin’den bir önderin davet edilip, TBMM’nde konuşturulması doğru bir karar olup, Filistin için diploması ve soğuk savaş açısından yapılması gerekenlerden en hafifinden biri olarak doğru bir karardır.
Ancak davet edilip konuşturulması gereken asla ve kata M. Abbas olamaz, asla ve kata olmamalıdır.
Abbas’ın konuşturulması, emperyalist ve ziyonist politikalara uyumlu bir hareket olur ki, bu durum Filistin’e, Gazze’ye ve hele hele KAHRAMAN HAMAS mücahitlerine zerre katkısı olmadığı gibi, onlara ve binlerce şehide saygısızlık, onun da ötesinde ihanet olur.
Hak edenin hakkını gasp etmek, başkasına vermek olur.
Zira Abbas’ın Filistin ile ilgili baştan beri yürüttüğü politikalar, ılımlı ve tavizkar politikalardır. Ziyonist canilerin, emperyalist ABD ve Batı’nın çizdiği genel çerçeve içinde kalan, UYUMLU POLİTİKALARDIR.
Abbas, Ziyonistlerin kontrolünde, himayesinde ve avucunda orda durmakta, GAZZE’DE KAN GÖVDEYİ GÖTÜRÜRKEN ONA DOKUNULMAMAKTA, ONA TEK BİR KURŞUN ATILMAMAKTADIR. Bu bizim işi anlamamıza yeterli değilmidir?
Abbas’ın, 75 yıldır devam eden Filistin müdafaasında ve son olarak 10 ayı aşkındır devam eden Gazze ve Hamasîn destansı direnişinde zerre kadar katkısı bulunmamakta,
HİÇBİR BEDEL ÖDEMEMEKTE,
Katkı ve bedel şöyle dursun, ihaneti sözkonusudur.
Zira AKSA TUFANI harekatından beri, bırakınız Gazze ve Hamas’a destek olmayı, her seferinde İzrail ile Hamas’ı birlikte zikretmekte, ikisini birden suçlamaktadır. Yani İzrail kadar Hamas’ ı da suçlu ilan etmekte, izrail’e karşı görünmekle birlikte, esas Hamas’a düşmanlık beslemektedir.
Çünkü, Filistin’in bütününe yönelik hakimiyet ve temsiliyetine Hamas engel olmakta, Gazze Abbas’ın kontrolünde bulunmamaktadır.
Dahası, sinsi bir şekilde Hamas’ın bitirilmesini beklemekte, kendi yapamadığı bu işi İZRAİL’İN YAPMASINI DOLAYLI OLARAK İSTEMEKTE, İzrail’in kendisini Hamas’tan kurtarmasını beklemekte,
Hamas ve Gazze’nin tümüyle yok olmasından sonra kurulacak sembolik, kıydırık, uydu ve naylon Filistin devletinin bütününün başkanı olma imkanına kavuşmayı beklemektedir..
Böyle bir adamı davet etmek, tamamen göstermelik olup, halkın gazını almak, Filistin için bir şeyler yapmış görünmekten başka bir işe yaramayacak,
Tam aksine Hamas ve Gazze davasına, direniş ve kutsal mücadelesine darbe vurmuş, hak edeni değil, etmeyeni tanımak ve küresel genel amaçlara hizmet etmek olacaktır.
Onbinlerce şehit vermiş, bedel üstüne bedel ödemiş, bu yolda kadın, çocuk, yaşlı, genç, maddi ve manevi nesi varsa feda etmiş Hamas cephesi dururken, hiç alakası olmayan Abbas cephesini dikkate almak, muhatap almak asla kabul edilebilir olmayacaktır.
VE TARİHİN KARA SAYFASINDA YER ALACAK HAKSIZ VE HUKUKSUZ BİR KARAR OLACAKTIR.
Doğru olan ŞEHİD-İ AZAM HANİYE’nin davet edilmesiydi.
Haniye kalleşçe şehit edildiğine göre, onun yerine geçen YAHYA SİNVAR davet edilmelidir. Eşyanın tabiatına uygun, tabii ve adil olan budur.
Netanyahu’nun karşılığı bugün için Yahya Sinvar’dır. Zalimin zıddı mazlum, kasap Netanyahu’nun zıddı SİNVAR’dır.
DÜNYANIN EN BÜYÜK ZALİMİ NETANYAHU’NUN, MAZLUM OLARAK KARŞILIĞI GAZZE’DİR, HAMASS’TIR VE BUNLARIN LİDERLERİ, KAHRAMAN ÖNDERLERİDİR.
Bu önder Hamas’ın, ŞEHİD-İ AZAM HANİYE’den sonra belirlediği lider, önder SİNVAR’DIR.
Sinvar ki, 23 sene ziyonist terör çetesinin hapishanelerinde yatmış, Gazze ve Filistin için bedel ödemiş bir isimdir.
Yüreğimiz yetiyorsa Sinvar’ı davet etmeliyiz.
Eğer buna gücümüz yetmiyorsa, Abbas’ı da davet etmemeli, milletin meclisinde konuşturmamalıyız. Sinvar değilse, Abbas olamaz, hiç olmamalıdır
Sinvar’ı davet etmemek, Abbas’ı davet etmekten daha hafif kalır ve daha az onur kırıcı, daha fazla adil olur.
Ya Sinvar ya da hiçbiri! Ya da “Ya hep ya hiç” olur, olmalıdır.
Olacaksa Sinvar olmalı, olmayacaksa Abbas’ta olmamalıdır.
Abbas’ı davet etmek züldür, Gazze davasına, Filistin davasına darbe vurmak, binlerce şehidin kemiklerini sızlatmaktır.
Abbas’ı davet etmek, Gazze’nin, Hamas’ın hakkını gasp etmek, çalmak, hak etmeyene, hırsıza vermektir.
Evet. YA SİNVAR YA DA, HİÇ OLMAZSA HİÇBİRİ!
GAZZE’YE, HAMAS’A, BÜYÜK ŞEHİT HANİYE’YE SELAM, SİNVAR İLE BÜYÜK CİHADA DEVAM.
TBMM’DE ABBAS’I İSTEMİYORUZ!!!
Akıl, vicdan ve insani erdem taşıyan herkesi, Abbas’ı davet etme yanlışından dönmeye, bu yolda hukuk içinde mücadeleye davet ediyoruz.
Bu hassas konuda PARTİLERİN VE STÖ’NİN NE YAPTIĞINA BAKIYOR, TAKİP EDİYOR, NOT EDİYORUZ!
HALKIN PARTİLERİ VE HALKIN OLAN STÖ BURADA BELLİ OLACAK, TEST EDİLECEKTİR.
Ümit ederiz ki, bugüne kadar kaybettikleri imtihanı, burada da kaybetmiş olmasınlar.
ZİYARETÇİ YORUMLARI
BİR YORUM YAZ